Fukuşima Nükleer Felaketi’nin bir diğer kurbanı ABD donanma mürettebatına ABD içinden yargı yolu açıldı!

11 Mart 2011 tarihinde Japonya’nın Tohoku Bölgesi’ni etkileyen  9 şiddetindeki deprem ve ardından meydana gelen tsunaminin sonuçlarına hazırlıksız yakalanılmasıyla iki yüz bin kişinin  bir daha dönmemek üzere evlerini, doğup büyüdükleri yerleri terkettiği, 30 milyon kişinin radyasyondan etkilendiği tahmin edildiği nükleer felaket, meydana gelişinden 6 yıl sonra etkilerini sürdürürken santralden çevreye yayılan radyasyonun mağdurları da  hak ve adalet arayışlarını sürdürüyor. Bu kitleye 2012 yılında, nükleer felaketin bertarafı için tasfiye ve temizlik işlerine destek verirken  yüksek radyasyon nedeniyle “hibakuşa” olmuş olan askerler de dava açarak katılmıştı. Zira mürettebatın neredeyse yarısı  görev yaptıkları iki ayı izleyen zaman dilimi itibariyle  sağlık sorunlarıyla boğuşuyor.

22 Haziran 2017 tarihinde ise mahkeme ABD askerlerinin davalarının kendi ülkelerinde açılabileceğine hükmetti.  ABD’nin doğu kıyıları da radyoaktif kirliliğe uğradığı için mahkemenin bu kararının, ABD’de Fukuşima felaketinin sorumlusu TEPCO’ya karşı açılacak davaların önünü açabileceği, davacı sayısının  70 bin kişiye ulaşabileceği düşünülüyor.

Donanma askerleri güverteyi temizlerken

“TEPCO’ya açılan tazminat davaları ABD mahkemelerinde görülebilecek”

İlk olarak 21 Aralık 2012 tarihinde açılan fakat,  TEPCO’nun suçlamaları askerlerin itfaiye yönetmeliğine göre  acil durum şartlarında çalıştırıldığını  beyan ederek reddetmesi nedeniyle düşmüş olan dava,  26 Kasım 2013 tarihinde yeniden görüşülerek 5 şubat 2014  tarihinde 80 askerin başvurusuyla yeniden açılmıştı.  21 Ağustos 2014 tarihinde davaya reaktörlerin dizaynından sorumlu üreticilerden General Elektrik(GE), EBASCO, Toshiba ve  Hitachi de dahil edilmişti.  22 Haziran 2017 günü ABD’nin San Francisco Eyaletine bağlı 9. Temyiz Mahkemesi’nin kararıyla ise, bu tazminat davasının  ABD mahkemelerinde görülebileceğine hükmedildi.

“70 bin kişi daha davaya müdahil olmak isteyebilir!”

Avukatlar,   ABD’nin batı kıyılarının radyoaktif olarak kirlenmesi nedeniyle 70 bin ABD yurttaşının daha tazminat talebiyle   davaya  dahil olabileceğini belirtiyor.

2011 yılının Mayıs ayında Fukuşima felaketinde temizlik tasfiye işlerine yardım eden donanma ABD’ye geri dönmek için yola çıkıyor.

Donanmanın radyasyona maruz kalışınındetayları şöyle: Deprem ve tsunaminin  meydana geldiği gün, Kore açıklarında seyreden Ronald Reagan adlı donanma gemisi acil durum çağrısı üzerine rotasını değiştirerek Japonca  “Operation Tomodachi (Arkadaş Operasyonu)” misyonunuyla Fukuşima’ya ulaştı. Nükleer santrale 90-160 kilometre mesafede tasfiye işlerini yürütürken Fukuşima nükleer santralinden havaya karışan  radyasyon bulutu içine girmek suretiyle yüksek doz radyasyona maruz kaldı. Vantilatör sistemi, ana motor sistemi ve jenaratörleri  radyoaktif kirliliğe uğrayan güvertesi ise yoğun temizlik çalışmalarıyla arındırılabilen donanmanın tasfiye ve temizlik işlemlerinde çalışan  5000 kişilik mürettabatı içinden 2000 askerde  1 yıl içinde körlük, tiroit kanseri, testis kanseri, lösemi, beyin tümörü gibi hastalıklar  görülmeye başlandı.

Ronald Reagan Donanması’nın askerleri ile ABD’de bire bir görüşmeler yapan Avukat Masahiko Godou’nun aktardığına göre  bir kişide bu hastalıklar bir arada da görülebiliyor.  Ayrıca radyoaktif temizlik ve tasfiye işlerinde çalışan askerler görevleri bitip evlerine döndükten sonra onların doğan çocuklarında doğum anomalileri meydana geldi. 2015 yılının Nisan ayında  30 yaşlarında, Eylül ayında da  20’li yaşlarında iki donanma askeri yaşamını operasyon sonrasında yakalandığı kanser hastalıklarından dolayı kaybetti.

Radyasyon mağduru “Hibakuşa” olan askerler  tasfiye temizlik işlerini yaparken santralin bulunduğu yerden 160 kilometre uzakta oldukları için bu mesafeden yüksek radyasyona maruziyetin sözkonusu olabileceğini bilmediklerini ve TEPCO‘nun kendilerine özellikle uyarı yapmaması nedeniyle şikayetçi olduklarını ifade ediyor. Zira sonradan yapılan araştırmalar bulundukları noktada normalin(radyasyonsuz havaya göre) 30 katı fazla  radyasyon bulunduğunu gösteriyor. Bu doza 10 saat maruz kalınması ise yıllık sınır doz anlamına geliyor ki sözkonusu oran tiroit kanserinin oluşması için yeterli. Nitekim nükleer santralin reaktörlerinde çekirdek erimesinin meydana geldiği anlaşıldıktan sonra Fukuşima’da denizden alınan balık  numuneleri  ölçülen  radyasyon seviyesinin, hükümetin balık tüketiminde  güvenlik sınırı olarak tayin ettiği dozdan 258 kat fazla çıktığını gösteriyordu.

TEPCO,  nükleer felaket senaryolarının çalışılmış olmasına rağmen alması gereken önlemleri almadığı için, Japon Hükümeti ise denetim faaliyetlerini yerine getirmediği için bu sene Mart ayında görülen mahkemede ilk kez resmi olarak  suçlu ilan edilmiş , iki fail mağduriyetlerin karşılanması için davacı  62 vatandaşa 340 bin Dolar tazminat ödemekle cezalandırılmıştı. Japon Hükümeti, TEPCO’ya yönelik şikayetler için Nükleer Hasar İddiaları ve Uyuşmazlık Çözüm Merkezi  kurarak bugüne dek hasar sahiplerine, kurbanlarına toplam 58 milyar Dolar tazminat ödemiş bulunuyor.

Fukuşima Nükleer Felaketi’nin sorumlusu TEPCO olarak ilan edilmişse de  reaktörlerde çekirdek erimesinin meydana gelebilmiş olması aslında bir  dizayn problemine de işaret ettiği şeklinde değerlendiriliyor. Buna rağmen ABD’de Fukuşima nükleer  Santrali’nde kullanılan ve  çekirdek erimesi meydana gelen GE tipi 30 reaktör benzer bir felakete yönelik aksiyon geliştirmemiş olarak üretime devam ediyor.

Pınar Demircan

(RT, Saigaijyouhou, Yeşil Gazete)

 

 

 

 

(RT,saigaijyouhou, Yeşil Gazete)

Pınar Demircan
Pınar Demircan
Lisansını iktisat ,yüksek lisansını ingilizce işletme, doktorasını sosyoloji alanında tamamlamış olan Bağımsız Araştırmacı Pınar Demircan iş yaşamına Japonca bilmesi vesilesiyle Japon şirketlerinin insan kaynakları ve kalite yönetimi alanında çalışarak başladı. Profesyonel iş yaşamı devam ederken Türkiye'de bir nükleer santral kurulmasının yeniden gündeme gelmesinin ardından Fukuşima Nükleer Felaketi üzerinden nükleer santrallerin gerçeklerinin öğrenilmesi için Japonya'daki sivil toplum örgütleri ve ağlarıyla bağlantıya geçti. 2014 yılında Yeşil Gazete yazarları arasına katılarak nükleer santraller ve enerji konusuna yazılarıyla katkı yapan Demircan nukleersiz. org koordinatörlüğünü de bu tarihten itibaren yürütüyor. Çok sayıda sivil toplum örgütüyle çalışmalar yürüten Demircan'ın yurt içi ve dışında katıldığı konferans, etkinlik ve atölyelerde iklim, enerji, çevre ve ekoloji konularında özellikle nükleer bağlamında paylaşımları bulunuyor. Çalışmalarını akademik alanda da sürdürmek için başladığı sosyoloji alanındaki doktorasını 2023 yılında tamamlayan Demircan'ın disiplinlerarası alanda çeşitli çeviri ve makaleleri bulunuyor. İletişim: [email protected]

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Göç sonrası ‘yeniden çiçeklenenler’ İstanbul’da buluşuyor

Galata Postane'de düzenlenecek 'Rebloom: İstanbul'da Göç Sonrası Mekanlar ve Sanatsal karşılaşmalar' festivali, 5-7 Aralık tarihlerinde izleyicilerle buluşacak.

Gözaltına alınan gazetecilerden ikisi tutuklandı, 10 haberci ‘adli kontrol’ şartıyla serbest

Eskişehir merkezli operasyonlarda gözaltına alınan gazetecilerden Bilge Aksu ve Mehmet Uçar tutuklandı. Gözaltına alınan diğer haberciler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Botsvana’da ölen 350 filin iklim kaynaklı su zehirlenmesine maruz kaldığı düşünülüyor

Uydu veri analizleri, 2020'deki kitlesel ölümlerin ardında yosun patlamalarının olabileceğini gösteriyor.

‘Yurttaş İnisiyatifi’, ekokırımın suç sayılması için açılan davaya destek bekliyor

Ekokırımın suç olarak yasalaşması için Ankara 4. İdare Mahkemesi'nde yurttaşların açtığı davanın duruşması 5 Aralık'ta, saat 11.00'da görülecek.

İspanya’dan aşırı hava olaylarına karşı işçilere dört günlük ‘iklim izni’

Yeni yasaya göre, olası bir iklim veya meteorolojik tehdit durumunda insanlardan evde kalmaları istenirse, işçiler dört gün ücretli izin alabilecek.

EN ÇOK OKUNANLAR