UncategorizedDünyaManşet

Finlandiya ve İsveç, NATO üyeliği için bu hafta başvuracak: Ne anlama geliyor?

0
Opening remarks by Annalena Baerbock (Minister of Foreign Affairs, Germany)

200 yıllık ‘tarafsızlık’ statüsünü, Rusya‘nın Ukrayna‘yı işgalinin ardından bozma kararı alan Finlandiya ve İsveç, NATO‘ya katılma yolunda büyük adımlar atıyor. İki ülke de, en geç bu hafta içinde üyelik başvurusunu yapacağını açıkladı.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ve Başbakan Sanna Marin dün düzenledikleri ortak basın toplantısında ülkenin ‘tarihi’ politika değişikliğini duyurdu. Başbakan Marin, bu adımın “Finlandiya’da gelecekteki herhangi bir savaştan kaçınmak için atıldığını” söyledi. 

İsveç’te iktidardaki Sosyal Demokrat Parti de, 15 Mayıs’taki parti toplantısından çıkan karara göre, NATO üyeliğine başvuru yapılmasını desteklediğini, Finlandiae ile ortak başvuruda bulunacağını açıkladı. Dışişleri Bakanı Ann Linde şöyle dedi:

“Rusya’nın Ukrayna’yı işgali bir bütün olarak İsveç ve Avrupa’nın güvenlik durumunu kötüleştirdi.”

NATO nedir, üyelerin tepkileri ne oldu?

Açılımı Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü olan ve 28 Avrupa devleti, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada olmak üzere 30 üye devletin oluşturduğu bir askeri ittifak olan NATO, 1949’da ABD öncülüğünde esasen dönemin komünist rejimi Sovyetler Birliği’ne (SSCB) karşı toplu güvenlik sağlamak için kuruldu.

Kuruluşundan itibaren NATO’nun temel amacı, Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı müttefikleri tarafından Batı Avrupa’nın olası bir işgaline karşı müttefiklerin askeri tepkisini birleştirmek ve güçlendirmekti.

Rusya’nın yaklaşık üç aydır devam eden Ukrayna işgaline devlet başkanı Vladimir Putin‘in sık sık öne sürdüğü gerekçelerden biri, “NATO’nun genişleyerek Rusya’yı tehdit etmesi” oldu.

Fakat iki ülkenin daha NATO’ya katılma kararı, Putin’in, NATO’yu Rusya sınırlarından geri itmeyi amaçlayan Ukrayna saldırısının ters teperek, ittifakı daha da büyüttüğü ve sağlamlaştırdığı şeklinde yorumlanıyor.

ABD Başkanı Joe Biden, Cuma günü hem Niinistö hem de Andersson ile ortak bir telefon görüşmesi yaptı. Beyaz Saray‘dan yapılan açıklamaya göre, “Biden, NATO’nun Açık Kapı politikasına, Finlandiya ve İsveç’in kendi geleceklerine, dış politika ve güvenlik düzenlemelerine karar verme hakkına verdiği desteğin altını çizdi” denildi.

NATO dışişleri bakanları, Finlandiya ve İsveç’in katılma hamlelerini değerlendirmek üzere Pazar günü Berlin‘de bir araya geldi.

Toplantıya katılan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “Finlandiya ve İsveç’i ittifaka dahil etmek için güçlü bir fikir birliği olduğunu” söyledi.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile birlikte video bağlantısı aracılığıyla medyaya seslenen NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’nun en yakın ortakları olduğunu söyleyerek ve üyelik kararlarını “tarihi” olduğunu belirtti: “Onların NATO üyeliği ortak güvenliğimizi artıracak.”

NATO Genel Sekreter Yardımcısı Mircea Geoana, müttefiklerin başvuruları olumlu karşılamalarını beklediğini söyledi.

Türkiye’den veto sinyali

İttifaktaki önde gelen ülkelerin çoğu Finlandiya ve İsveç’in üyelik isteğini olumlu karşılarken  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu ülkeleri “teröre yataklık etmekle” suçladı ve üyeliklerine olumsuz baktıklarını söyledi.

Ülkelerin NATO’ya katılabilmesi için 30 üyenin hepsinin onayını alması gerekiyor. Bütün ülkelerin olduğu gibi Türkiye’nin de veto hakkı bulunuyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu dünkü zirvede, Erdoğan’ın açıklamalarını destekleyerek “Türk halkının büyük çoğunluğu PKK, YPG terör örgütüne destek veren ülkelerin üyeliğine karşı ve bizden bu üyeliği engellememizi istiyorlar” açıklamasını yaptı.

Çavuşoğlu, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik hedeflerini, “teröristleri desteklemeyi bırakmaları ve ihracat yasaklarını kaldırmaları” halinde  destekleyebileceğini söyledi.

Türkiye uzun süredir başta İsveç olmak üzere İskandinav ülkelerini Kürt gruplarını ve Fethullah Gülen‘in destekçilerini barındırmakla suçluyor.

İsveç, Türkiye’den gelen büyük bir göçmen topluluğuna sahip ve İsveç’teki  göçmenlerin çoğunluğunu siyasi sığınma hakkı verilen Kürt vatandaşlar oluşturuyor.

İsveç hükümeti, bu açıklamalara cevaben diplomatlardan oluşan bir heyeti Türkiye’ye göndermeye karar verdiğini açıkladı.

Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto da gazetecilere verdiği demeçte, “Bu maddeye çözüm bulacağımızdan eminim” derken Cumhurbaşkanı Niinisto da “Şu anda ihtiyacımız olan çok net bir cevap, gündeme getirdiği sorunlar hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yeni bir görüşme yapmaya hazırım” şeklinde konuştu.

Stoltenberg de “Türkiye’nin endişelerini çözme konusundaki güvenini” dile getirerek “Üyelik meselelerinde nasıl hareket edileceğine dair ortak bir zemin, fikir birliği bulabileceğimizden eminim.” açıklamasını yaptı.

Rusya için ne anlama geliyor?

Dünkü zirvede Stoltenberg şunları söyledi:

“Rusya, Ukrayna’daki stratejik hedeflerine ulaşamıyor. Putin, Ukrayna’nın yenilmesini, NATO’nun düşmesini ve Avrupa ile Kuzey Amerika’nın bölünmesini istiyor. Ancak Ukrayna ayakta, NATO her zamankinden daha güçlü, Avrupa ve Kuzey Amerika sağlam bir şekilde birleşmiş durumda. Ukrayna bu savaşı kazanabilir.”

Özellikle komşusu Finlandiya’nın NATO’ya katılması, Rusya için Batı sınırının genişlemesi olarak yorumlanabilir.

Finlandiya, 1340 kilometrelik sınırla Rusya ile en uzun sınırı paylaşan Avrupa Birliği ülkesi. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana tarafsızlığı benimseyen ülke, Ukrayna’nın işgaline kadar Rusya ile olumsuz bir ilişki yaşamamıştı.

Fotoğraf: AP

Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö, Vladimir Putin’le bir telefon görüşmesi yaparak NATO’ya katılma hamlesini resmen bildirdiğinde Kremlin’den şu cevabı aldı:

“Geleneksel askeri tarafsızlık politikasını terk etmesi, Finlandiya’nın güvenliğine yönelik herhangi bir tehdit olmadığı için bir hata olur. Ülkenin dış politikasında yapılacak böyle bir değişiklik, uzun yıllardır iyi komşuluk ve ortaklık ruhuyla inşa edilen ve karşılıklı yarar sağlayan Rusya-Finlandiya ilişkilerini olumsuz etkileyebilir.”

2012’den beri Finlandiya’nın cumhurbaşkanı olan Niinistö, Putin ile düzenli diyalog içinde olan birkaç Batılı liderden biri.

Üye olmaları ne anlama gelecek?

Bir ülke NATO’ya katılmak istediğinde, üye ülkeler talebi değerlendirir ve adayı üyelik müzakerelerine başlamak için davet edip etmemeye karar verir.

Adayların, ittifakın ordu ve güvenlik standartlarını karşılaması için bazı reformlardan geçmesi gerekebilir. Fakat Finlandiya ve İsveç yıllardır NATO ile işbirliği yaptığı için teknik tartışmaların sorunsuz geçmesi bekleniyor.

Rusya ile uzun kara sınırı bulunan Finlandiya, halihazırda gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYH) yaklaşık yüzde 2’sini savunmaya harcıyor. Ordusunda 23 bin 800 etkin ve 216 bin yedek personeli bulunan Finlandiya’nın 600 topçu silahı ve 100 ana muharebe tankı var. İskandinav ülkesi, yılda 20 bin asker yetiştiriyor.

View of the room

Nato’nun kuzey kanadı güçlenmiş olacak: Cenevre Güvenlik Politikaları Merkezi (GCSP) Başkanı Thomas Greminger, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılma olasılığının “iki ucu keskin bıçak” olduğunu söyledi. İki ülkenin katılması durumunda NATO’nun kuzey kanadının güçleneceğini söyleyen Greminger, Finlandiya ve İsveç’in birliğe deniz ve hava desteği getirebileceğinin de altını çizdi.

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Murat Aslan, Finlandiya ve İsveç’in  üye olması durumunda, ittifakın askeri operasyonlar bölgesine bu ülke topraklarının da dahil edileceği yeni bir acil eylem planı olacağını hatırlattı.

Rusya “karşı önlem” alacak: Greminger, katkılarının yanında, iki ülkenin ülkelerin isteklerinin bir çeşit “Soğuk Savaş 2.0” başlatabileceğini söyledi.

İki ülkenin askeri güçlerinin bir kısmını acil müdahale gücü için NATO’ya tahsis etmesi gerektiğine dikkati çeken Aslan da, NATO’nun savunma bölgesinin Kuzey Kutup sınırlarına ulaşarak Ruslarla olası gerilimleri artıracağını, Rusya’nın da bunun sonucu olarak Baltıklar ve Kutuplar boyunca “karşı önlemler” alacağını belirtti.

Yeşiller karşı çıkıyor

İsveç ve Finlandiya’da Yeşiller ve sol partiler, NATO üyeliğine karşı çıkıyor.

İsveç meclisindeki 349 koltuktan 16’sına sahip bulunan Yeşiller Partisinin Sözcüsü Marta Stenevi, Finlandiya NATO üyesi olmaya karar verse bile İsveç’in bundan kaçınması gerektiğini vurguladı.

Uluslararası Barış Bürosu İcra Direktörü Alman aktivist Reiner Braun,  verdiği bir röportajda, Finlandiya’nın NATO’ya üye olmasının, Baltık ülkelerinin sınırına daha çok nükleer silah getireceği uyarısında bulundu ve “Her iki tarafta da insanlar acı çekecek” dedi.

Fakat iki ülkede de NATO üyeliğine dair yapılan anketlere göre, NATO üyeliğini destekleyenlerin daha fazla olduğunu ortaya koyuyor.

 

You may also like

Comments

Comments are closed.