Ey ahali, Hayalgücü sınır tanımıyor burada.
Dün gece yüzlerce gençle elden ele tuğla taşıdım. Bir anda oldu herşey. Söz yok, konuşma yok. Hal diliyle ve göz temasıyla çalıştık… Gençler süper! Gençler harika! Gençler bi’tane!
Ey ahali, burada yabanıl kurallar işliyor. Baktığım, gördüğüm her sahne doğanın bir simulasyonu. Olması gereken oldu, herkes özüne döndü. Birbirini seviyor, birbirine saygı duyuyor. Kimsenin kimseyle bir derdi yok. Herkes feylozof, herkes sanatçı, herkes mizah yazarı, herkes gazeteci, herkes akil adam, herkes arabulucu, herkes aklıselim, herkes ırgat, herkes lider, herkes ekip arkadaşı, herkes hür, herkes eşit, herkes farklı, herkes duruma teslim…
Ey ahali, Gezi parkı bize şimdiye kadar korktuklarımızın korkulacak şeyler olmadığını gösteriyor. Tınısı kulaklarımızı tırmalayan sözcüklerin ifadelerini değiştiriyor. İçimize su serpiyor. Aklımızın karışıklığını alıyor. Ham düşünceleri pişiriyor. Yaratıcılığımızı ateşliyor. Küllerimizdeki koru kıpraştırıyor.
Ey ahali, Gezi Parkı, bizi ana kucağı gibi sarıyor.. Ilık ve tertemiz bir iklimi var. İnsan burada nefes aldığını hissediyor… Zihnimiz açılıyor. Aklımız çalışıyor. Algımız değişiyor….
Ey ahali, Gezi Parkı bize akraba olmasak da kardeş olduğumuzu hatırlatıyor. Tehlikenin farklılıkların birlikteliğinde değil bilakis tektipleşmekte olduğunu gösteriyor.
Ey ahali, Gezi Parkına kadar birbirimize bayağı hoyratça davranıyorduk. Şimdi özen ve zerafetin şifasını tadıyoruz.
Ey ahali, şimdi bildiklerimizi unutmanın tam sırası. Şimdi önyargılarımızı farkedip onları terketmenin zamanı. Şimdi masalları yeniden anlatabiliriz, iyiyi ve kötüyü, doğruyu ve yanlışı, güzeli ve çirkini yeniden tanıyabiliriz. Uzun zamandır yüzünü bizden saklayan umudu yeniden taşıyabiliriz genişleyen göğüs kafesimizde, hakkını vererek… Zira bayağı bir daralmıştık….
Herşey değişecek! Çok şey değişiyor…
Sabah Gezi Parkındaydım. Girişteki bir ağacın üzerine bir pano dayanmıştı. Üzerinde “Gezi’yi temiz tutalım” yazıyordu. Parkın adı: Gezi. Yaşayan bir varlık olduğu tescillendi!
NOT:
Bu yazıyı diğer şehirlerden aldığım haberlerden sonra oralarda yaşayan tanıdık, tanımadıklarım için yazdım… Görüntüsü sizden yana olsun olmasın şiddetin olduğu ortamlardan uzak durun. Şiddet umudunuzu yok eder. Yanlı medyayı seyrederek moralinizi bozmayın. Buradaki olumlu tablonun parçası olun… Parçası olmak demek fiziken burada olmak demek değil, dikkatinizle de burada olabilirsiniz. Ve o zaman farkedeceksiniz, umut ve barış mümkün ve yaşanıyor….