ManşetTürkiye

Erdoğan: Yangın söndürme sorumluluğu belediyelerde

0

Bir televizyon kanalına konuk olan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, günlerdir devam eden orman yangınlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Yangın söndürme konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerleşim bölgelerindeki yangının sorumluluğunun büyükşehir belediyelerinde olduğunu söyledi.

‘Büyükşehir belediyelerinin sorumluluğunda’

Erdoğan, yerleşim bölgelerindeki yangının sorumluluğunu büyükşehir belediyelerine attı ve şu açıklamalarda bulundu:

Bu ülkede muhalefet sizinle beraber mücadelenin içerisinde. ‘Burada niye uçak, helikopter yok’ diye bir yalan terörü estiriliyor. Şu anda 16 uçak var. Bugün gelenlerle 21’e çıktı. 57 helikopter var. 850 arasöz var. Bunlar çalışıyor. Devlet olarak bizim görevimiz nedir? Bizim görevimiz birinci derecede tarım, orman, hayvancılık yani bütün bu ormanların bakımı, ıslahı ve Allah göstermesin bu yangınlar olduğu zaman bunların söndürülmesi birinci derecede bizim sorumluluğumuz. Yerleşim bölgelerindeki yangının sorumluluğu kimin? Oradaki büyükşehir belediyelerinin sorumluluğundadır.”

Yasa ne diyor?

Cumhurbaşkanının bu sözlerine ilişkin yasada geçen ilgili maddede ise, Orman idaresinin yangınları önlemek ve söndürmek için her türlü hizmeti yapacağı yazıyor:

Orman idaresi, yangınlarını önlemek ve söndürmek maksadıyla her türlü hizmeti yapar veya yaptırır.

Orman sayılan alanlar dışındaki yangınlarda ormana sirayet etme riski bulunan kırsal alan yangınlarının söndürülmesine imkanlar ölçüsünde katkı sağlanır. Bu maksatla görevlendirilen personel hakkında 71 inci madde hükümleri uygulanır.

Orman yangınlarını önlemek maksadıyla, orman yangını öncesinde ve yangın esnasında orman idaresi ile diğer kamu kurum ve kuruluşları arasındaki koordinasyonu, mahallin en büyük mülki idare amiri sağlar. Kamu kurum ve kuruluşları, mahallin en büyük mülki idare amirinin verdiği talimatları yerine getirmek ve her türlü desteği sağlamakla yükümlüdür.

Yangın söndürme çalışmalarına fiilen katılan resmi ve özel her türlü aracın akaryakıt giderleri Orman Genel Müdürlüğünce karşılanır.

Orman yangınlarıyla mücadelede gönüllülerden de faydalanılır. Gönüllülerin yangına ulaşımı ile yangın söndürmeye yarayacak aletleri ve giyecekleri, Devlet ormanlarında orman idaresi, diğer ormanlarda ise sahipleri tarafından karşılanır. Yangına katılan personel ve gönüllülerin iaşe giderleri yangın söndürme faaliyetleri süresince orman idaresi tarafından karşılanır.

Bu kanuna göre izne konu edilen Devlet ormanlarında izin sahipleri, hususi ve hükmi şahsiyeti haiz amme müessesesine ait ormanlarda ise sahipleri, orman yangınlarının önlenmesi ve söndürülmesi ile ilgili her türlü tedbiri almakla yükümlüdürler.”

‘Şu anda ne yapıyorlar?’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yangından etkilenen CHP’li belediyeleri kastederek, “Bunlar ne tür bir seferberlik yaptılar?” dedi:

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Muğla Büyükşehir Belediyesi birinci derecede sorumludur. İzmir aynı şekilde, Aydın aynı şekilde. Denizli de öyle. Bunlar ‘hayır bizim sorumluluğumuz yok’ diyemezler. Açsınlar yerel yönetimlerdeki yasayı iyice incelesinler. Bunlar ne tür bir seferberlik yaptılar? Şu anda ne yapıyorlar? 8 şehidimiz var. Orman teşkilatı şehitlerimizdedir. Hiçbir yerden kaçma noktasına gitmedik. 2002’de 14 adet 21 ton kapasiteli uçak var. 2021’de 682 adet iş makinası var. Bütün bunlarla beraber yangınla mücadeleyi sürdürüyoruz. Kaçamak yapmak yok. Üzerine üzerine gidiyoruz.”

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan cevap

Erdoğan’ın bu sözlerine yanıt veren Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yangın konusunda bizi suçlamasından çok üzgünüm. Yangın şehirlerden ormana sıçrasa biz suçlanabilirdik. Ama yangın ormandan yerleşimlere sıçrıyor. Orman bizim sorumluluğumuzda değil, ama gene de çalışıyoruz” dedi.

50 bin TL’ye kadar destek

Yangında evini tamamen kaybeden kişilere 50 bin TL’ye kadar destek verileceğini söyleyen Erdoğan, valilerin şu an konuyla ilgili çalışma yaptıklarını kaydetti:

Zaman kaybına tahammülümüz yok. Vatandaş bunu görecek ki rahatlayacak. Hemen ‘evini bul, yerleş, kiranı biz ödeyeceğiz’ diyoruz. Bunu yaparken 50 bin lira sana destek vereceğiz diyoruz. Muhalefetin belediyeleri böyle bir şey yapıyor mu? Ben hemen talimat verdim, ‘evin içini donatacaksınız’ dedim. Bu ayni de olur, nakdi de olur. 50 bin liraya kadar her türlü desteği vereceğiz dedik. Şu anda valilerimiz çalışmayı yapıyorlar.

Türk siyaseti maalesef muhalefetsiz bir siyasettir. Az önce söyledim. Türkiye’de muhalefetin terörü esiyor. Bunu bir tarafa koymak mümkün değil. ABD’de, Kanada’da, Rusya’da bu kadar yer yanar, tam aksine ‘bize de ne düşer’ diye iktidarın yanında yerlerini alır. Bizde maalesef böyle bir durum yok. Biz şu anda iktidarız. Elimizden geleni ardına koymadan yapmaya devam edeceğiz. Bizim Yüksek Askeri Şura toplantımız vardı. YAŞ’ta üye olan Dışişleri Bakanıma, İçişleri Bakanıma ‘siz gelmeyin, bölgede kalın, çalışmalara devam edin’ dedim. Bu arkadaşlarım 8 gün orada yattılar, orada kalktılar. Milletvekili arkadaşlarım da öyle. Biz dertliyiz. Bu yerler yanıyorsa bizim ciğerimiz de yanıyor. Öyleyse elimizden ne geliyorsa sonuna kadar yapacağız Amerika ne yapmış, Yunanistan ne yapmış? Bunu ben bilmeyeceksem iktidar olarak kim bilecek? 19 yılda tecrübe edindik. Bizden önce yapılanları da gördük. Dünyada neler olup bitiyor takip ediyoruz. Siyasetin içinde 40 yıl tecrübem var. Hep birlikte bu çalışmayı yürüttük. Orman yangınları da şu an tüm dünyanın mücadele ettiği adeta Kovid-19 gibi uluslararası bir tehdittir.”

‘Canlıların sahiplerine ödemelerini yapacağız’

Erdoğan, yangınlarda ‘canlılar yandı’ denmesine de kızdı ve ‘Yangın olur da ormandaki canlılar yanmaz mı?’ dedi:

Muhalefetin yaptığı yalan terörüdür. Bir tespitin varsa dürüst yap. Dürüst yap da adam sansınlar, biz de oradan bir şeyler kapalım. Hırvatistan yanıyor. Bizim de ciğerimiz yanıyor. Televizyonda konuşuyorlar, ‘canlılar yandı’ eyvallah. Yahu yangın olur da ormandaki canlılar yanmaz mı? Biz bu canlıların sahiplerine hepsine ödemelerini yapacağız. Bunun çalışmaların talimatını valilerimize verdik. Vatandaşımızın yaylalarda, benim yörük kardeşlerimin geçim kaynağı o. O olacak ki, peynirini yapacak, çökeleğini yapacak.”

‘Dikey mimariye karşıyım’

Yanan ormanlık alanların imara açılma konusuna da değinen Cumhurbaşkanı, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını iddia etti:

Bay Kemal’e vereceğim bir cümlelik cevap var. Benim Kültür ve Turizm Bakanına vermiş olduğum böyle bir yetki yok. Kendisi müddei olarak dürüst ise ispat etmesi lazım. Hukukta bir kelime vardır müddei iddiasını ispatlamak zorundadır. Ormanlar yansın, buralarda biz beton yığını binalar inşa edelim, haşa! Ben dikey mimariye karşı olduğunu söyleyen bir insanım. Betona nasıl olur da sahip çıkarım? Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. Bütün bunlar ispati gerektiren bir şey. Buradaki belediyeler CHP’li belediyeler. Eğer buralarda imar planlamalarını yaparken buraları eğer ormandan yerler vermek suretiyle, maki gruplarından yer vermek suretiyle inşaatlar yapılmışsa bunun sorumlusu sensin. Senin belediyelerin. Burada biz AK Parti olarak her türlü müdahaleye varız. Çevre Şehircilik Bakanlığı olarak şu anda o belediyelerin olduğu yerlerde birçok yerleri yıktık, yıkmaya devam ediyoruz. Bay Kemal bu yıkılan yerlerden senin haberin yok mu?”

‘Yanan yerler kel mi kalacak?’

19 yıl içerisinde 5 milyon 400 bin ağaç diktiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ağaç dikmeye devam edeceklerini ifade etti:

19 yıl içerisinde 5 milyon 400 bin ağaç diktik biz. Hala da dikmeye devam ediyoruz. Veysel Bey döneminde diktik, Bekir Bey döneminde dikiyoruz. Yanan yerler böyle kel mi kalacak? Belli bir süre var. O süre dolmadan dikimi yapamıyorsunuz. Birçok yerde daha çok ağaç dikimini teşvik ediyorum. Bir an önce yetişmiş ağaçlarla görülmeye değer hale gelsin. Bazı yerlerde okul çocuklarımızla fidanları dikiyoruz. Bundan sonra bunu yapmaya devam edeceğiz.

Arkadaşlarımızla, heyetlerimizle, ziraat mühendisi arkadaşlarımızla daha ne gibi çalışma yapabiliriz noktasında daha başarılı oluruz bunları da konuşmanın faydasına inanıyorum. İnşallah şu belayı defettikten sonra atacağımız adımlar bunun üzerine olacaktır. İnşallah bunun adımlarını atacağız.”

‘Ciğerlerimizi yakanın ciğerlerini sökeceğiz’

Cumhurbaşkanı, yangın çıkardığı gerekçesiyle tutuklananların ailesinde PKK ile iltisaklı olduklarını tespit ettiklerini söyledi ve şu açıklamaları yaptı:

Burada böyle bir endişe başından itibaren hep taşıdık. Bu endişenin arkasından bir şeyler çıktı. Şu anda önce gözaltına alınanlar vardı, sonra tutuklananlar oldu. Tutuklananların ailesinde PKK’ya iltisaklı olduklarını tespit ettik. Geçen yıl Hatay’daki orman yangınlarında bu işi çok açık net yaşadık. Bu yıl yaşamadık dememizin anlamı yok. Böyle bir şey var mı, yok mu polis teşkilatımız, istihbarat örgütümüz incelemelerini yapıyor. Varsa tabii ki üzerine üzerine gideceğiz. Bizim ciğerlerimizi yakanın tabii ki ciğerlerini yakacağız. Bu kadar canlı yandı. Bal, arı kovanlarımız yandı gitti. Bunları görmeyecek miyiz? Birçok vatandaşlarımızın ekmek teknesiydi. Bunlara yönelik çalışmalarımızı yapacağız. O vatandaşlarımızın arı kovanlarını alıp teslim edeceğiz, onları yolda bırakmayız. Ortada bir cinayet var.

Bu yangınlarla ilgili ihbar, belge, bilgi polis, jandarma, istihbaratımız tarafından etraflıca takip ediliyor. Bunları kovalıyoruz. Özellikle ormanlarımıza yönelik alçakça saldırı planlarını yakından takip ediyoruz. Geçtiğimiz yıl PKK yöneticilerin talimatıyla artan hadiseler ortalamanın üç katın üzerinde zarar görmemize yol açmıştır. Bunu bilmemiz lazım. Bizim ciğerlerimizi yakanın ciğerlerini sökmek boynumuzun borcudur.”

‘Öylesin zaten’

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın yangın bölgesinde “Vallahi de billahi de ben bir helikopter görmedim. Gördüysem namerdim” sözlerine cevap veren Recep Tayyip Erdoğan, Altay’a “Hiç şüphen olmasın, öylesin zaten” dedi:

‘Bir helikopter, uçak gördüysem namerdim’ diyor. Hiç şüphen olmasın, öylesin zaten. Sen bunları konuşurken arkandan helikopter, uçak geçiyor. Sadece gece saatler hava kararınca uçak ve helikopterler maalesef çalışamıyor. Uçaklar geliyor azami 10 saniyede depoyu dolduruyor, ondan sonra nereye dökecekse suyunu döküyor ve tekrar gidip depoyu doldurup geliyor. Bunlar amfibi uçaklardır. Bir de tanker uçaklar var. Depo çok daha büyük. O havalimanında depoyu dolduruyor. Sonra gelip söndüreceği yere boşaltıyor. Farklı helikopterlerimiz var. Özellikle bizim yangın göletleri diye hazırladığımız göller var. Oradan rahatlıkla suyu alabiliyor. Bu iş bir CHP zihniyetinin işi değildir. 19 yılda inşa ettiğimiz bir süreçtir. Şunu bilmemiz lazım ki, gerçekten bu yılın yangını bizim tarihimizde olmuş bir yangın değil. Hatay böyle olmadı. Şu anda 8. gündeyiz, Amerika’da 2 ay sürüyor.”

‘Termik santral tehlikesiyle karşı karşıyayız’

Yangının Kemerköy Termik Santrali’ne ulaştığından haberi olmayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, termik santral tehlikesiyle karşı karşıya olunduğunu söyledi.

Erdoğan, CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanının yangın söndürme uçaklarının tüm bakım ve işletme giderlerini karşılamaya hazır olduklarını açıklamasına da değinerek şunları dedi:

Şu anda termik santral tehlikesiyle karşı karşıyayız. Şimdi Yatağan, Kemer santrali sıradan santraller değil. Bütün o bölgenin enerji ihtiyacını karşılıyor. Tabloya bakıyorsunuz. Kanada 2 milyon 750 bin hektar yanıyor. ABD neredeyse 1,5 milyon hektar yanıyor. İspanya ortada. Bütün bunlar ortada iken bunların bu kadar neşelenmesini anlamak mümkün değil.

THK’ya bunlar talip olmuşlar. THK 1985’den itibaren Orman İdaresine bedeli karşılığında uçakla yangın söndürme hizmeti vermiş. Orman oradan hizmet alımı yapıyor. Yoksa THK Orman’ın değil. Orman İdaresi ile yapılan sözleşmelere göre bu uçaklar kullanılıyor. Mesela 3 uçak pert olmuş vaziyette. Artık THK’daki uçakların durumu iş görür olmaktan çıkmış. Teknik şartnameye uymadığından teklif verilmiyor. Bu yıl THK helikopterle yangın söndürme ihalesine katılır inşallah. Ancak ihaleyi daha uygun bir teklif veren özel bir şirket almış vaziyette. Rusya’dan 3 uçak kiraladık. Bu sayıyı arttırma durumumuz olacak. Çok amaçlı uçaklardan alma durumumuz söz konusu olabilir.”

‘Birçok sanatçı ben katılmıyorum dedi’

Sosyal medyadaki HelpTurkey etiketiyle ilgili de açıklamalarda bulunan Erdoğan, birçok sanatçının bu paylaşımlara ben katılmıyorum dediğini öne sürdü:

Demek ki bu kadar rahatsız oluyorlar o zaman güçlüyüz. Onun karşılığında Güçlü Türkiye diye hesap açtılar. Yalancının mumu yatsıya kadar bile yanmadı. Öbürü Güçlü Türkiye çok daha fazlasıyla karşılık buldu. Türkiye artık savunma sanayinde çok farklı bir yere geldi. Daha Başbakan olmamıştım. Seçim kazanmıştık. O zaman oğul Bush iş başındaydı. ABD ziyaretini yaptık. Kendisine ‘Biz ortağız ama terörle mücadelede İHA bile vermiyorsunuz’ dedim. Dışişleri Bakanı’nı çağırdı. ’48 saat içerisinde İHA’lardan Türkiye’ye vereceksiniz’ dedi. Bize İHA’lardan verdiler. Bu bize Baykar’ın Türkiye’de İHA’yı yapmasını getirdi. Baykar ardından SİHA’yı yaptı. Üçüncü hamleyle de şu anda dünyada en üst segmentte olanlarla yarışır hale geldi. Yakında onu göreceksiniz. Kötü komşular bizi ev sahibi yaptı. Biz bu sahtekarlarla savaşa savaşa buraya geldik. Hastag atacakmış da, ne yaparsanız yapın. Yalanla bizi yıkacaklarını mı zannediyorlar. Güvendiği dağlara da kar yağdı. Birçok sanatçı ben katılmıyorum dedi.”

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.