Reuters’da Ayla Jean Yackley imzası ile yayınlanan haberi Yeşil Gazete ekibinden Özde Çakmak‘ın çevirisi ile sunuyoruz
* * *
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Salı günü İsrail’i Kahire’nin İslami liderini devirmeye yardım etmekle suçlaması Ankara’nın müttefiki ABD’nin yanı sıra bölgenin liderleri Mısır ve İsrail’i de öfkelendirdi.
Beyaz Saray, suçlamaların “kırıcı” olduğunu söyledi.
Mısır ordusunun Muhammed Mursi’yi devirmesini en sert eleştirenlerden biri olan Erdoğan, İslami kökenli AKP mensuplarına, geçen ay geçen ay yaşanan seçimle iktidara gelen cumhurbaşkanının Müslüman Kardeşlerine sıkı önlem getiren olaylarda İsrail’in parmağı olduğuna dair elinde kanıt olduğunu söyledi.
Erdoğan, devlet televizyonu TRT’nin yayınında yaptığı yorumlarda, “Mısır’da ne diyorlar? Demokrasi, seçim sandığı değildir. Arkasında kim var? İsrail. Elimizde belgeler var,” dedi.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun yardımcılarından biri, yorumları “saçmalık” olarak nitelendirdi. Mısır’ın yeni, ordu destekli hükümeti “aklı başında ya da dürüst” hiçkimsenin Erdoğan’ın iddialarını kabul edemeyeceğini belirtti.
Washington’da Beyaz Saray sözcüsü Josh Earnest şunları söyledi: “Başbakan Erdoğan’ın bütün yaptığı açıklamaları şiddetle kınıyoruz. İsrail’in Mısır’da yaşanan olaylardan sorumlu olduğunu iddia etmek, rahatsız edicidir, asılsızdır ve yanlıştır.”
Erdoğan’ın partisi AKP’nin temeli, Türk ordusunun etkisinin büyük olduğu bir zamanda yasaklanan İslami bir harekete dayanıyor ve kendisini diktatörlükten uzaklaşan Orta Doğu’da demokratik, muhafazakar politikacılar için bir rol modeli olarak konumlandırıyor.
Erdoğan’ın Mısır’daki Müslüman Kardeşler hükümetine verdiği destek ve İsrail’le bir ara iyi olan ilişkilerin bozulması, Ankara’ya giderek artan bir bölgesel güç vermiş görünüyordu. Mısır’daki iktidar değişimi bunu engelleyebilirken, İslamcıların açıkça savunulması Türkiye’nin Batı ile olan ilişkilerini etkileyebilir.
Laik anayasası olan Türkiye, NATO’da en büyük ikinci ordunun sahibi ve Avrupa Birliği için uzun zamandır üye.
Devlet haber ajansı MENA’nın aktardığına göre, bakanlar Erdoğan’ın yorumlarının Mısırlıları bölmeyi amaçladığını söylediler: “Bakanlar Kurulu, Mısır’ın sabrının tükenmekte olduğunun altını çiziyor. Mısır, başkalarının husumetlerini paylaşmıyor ve yeni bir kimlik arayışına çıkacak değil. Mısır’ın Arap ve İslami doğası açıkça ortadadır.”
Erdoğan, elindeki belgeleri açıklamadı; fakat, İsrailli bir bakanın Hüsnü Mübarek’i yerinden geçen ayaklanma sonrasında gerçekleşen Mısır’daki genel seçimden önce yaptığını söylediği yorumlara göndermede bulundu.
Erdoğan: “2011 seçimlerinden önce, Fransa’da bir oturum sırasında, adalet bakanı ve Fransız bir aydın – o da Yahudi – tam olarak şu yorumu yaptılar: “Müslüman Kardeşler seçimi kazansa bile, demokrasi seçim sandığı anlamına gelmediği için kazanmayacaklar” dedi.
Ne bakanın ne de Fransız aydının ismini vermeyen Erdoğan, “Aynen böyle oldu,” dedi.
Görünüşe bakılırsa, Erdoğan 2011 ortasında Fransız filosof Bernard-Henry Levi ile o zamanın İsrail’in muhalefet partisinin lideri, şimdinin adalet bakanı Tzipi Livni’nin katılımıyla gerçekleşen seminerin internette dönen videosunda yapılan yorumlardan bahsediyor. Livni, Kardeşler’in demokratik muhalefete saygı duyma konusundaki istekliliğini sorguluyordu.
Erdoğan’ın açıklamaları hakkında, Livni’nin sözcüsü şunları söyledi: “İsrail ve Bakan Livni’yi Mısır’ın iç ilişkilerine bağlamaya çalışan her teşebbüs, asılsızdır.”
Son yıllarda Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler bozuldu ve 2010 mayısında İsrailli komandoların Mavi Marmara’ya – İsrail tarafından deniz yoluyla ablukaya alınan Gazze’nin ablukasını delmeye çalışan konvoydaki bir gemi – çıktıkları sırada dokuz Türk aktivisti öldürmesiyle dibe vurdu.
Bu yılın başlarında Erdoğan Siyonizme, “insanlık suçu” demesi ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin itirazına neden olmuştu. Akabinde Barack Obama, Mavi Marmara baskını için İsrail’in özür dilemesine önayak olmuştu.
En az iki AKP’li üst düzey görevli, mayıs sonu ve haziran aylarında Türkiye’yi sarsan hükümet karşıtı ptotestolarda Yahudi parmağı olduğunu iddia etti.
Erdoğan, AKP’nin her seferinde oyunu arttırdığı son üç seçimi feshetmek için anti-demokratik bir çaba olarak gördüğü bu protestolar için devamlı adlandırılamayan yabancı çıkarları ve bir “faiz lobisi”ni suçladı.
Erdoğan, “Batı’nın demokrasinin tanımını öğrenmesi gerek,” dedi. “Öğrenmezlerse,… bu çatışmalar dünyayı farklı bir yere götürecek. Nedir o? Despot rejimlere götürecek. Endişemiz bu.”
Haber: Ayla Jean Yackley – Reuters
haberin özgün hali
Çeviren: Özde Çakmak – Yeşil Gazete
(Yeşil Gazete, Reuters)