Ekonomiİklim KriziManşet

En ‘taze’ yeşil yıkama taktikleri neler, nasıl anlarsınız?

0

Şirketlerin, üretim sırasında çevreye verdikleri zararı albenili reklam kampanyalarıyla gizleme, yani “yeşil yıkama” çabalarının çoğu kişi farkında. Ancak çoğu dev üreticiler de boş durmuyor ve sorumluluklarını yerine getirmek yerine yeni ve yaratıcı pazarlama yöntemleriyle tüketicinin dikkatini başka yerlere çekerek, eski usül üretime devam etmeye çaba gösteriyor.

Kâr amacı gütmeyen finansal düşünce kuruluşu Planet Tracker, “yeşile kayma”dan “yeşil susma”ya kadar dikkat edilmesi gereken altı sinsi yeşil yıkama türü belirledi. Euronews‘in derlediği dünyadan örnekler ve bunların nasıl tespit edileceği ise şöyle sıralandı: 

Greencrowding: Kalabalık içinde saklanma

Greencrowding, bir grup içinde saklanmayı ve sürdürülebilirlik politikalarını en yavaş benimseyen kişinin hızında hareket etmeyi içeriyor. Planet Tracker, Alliance to End Plastic Waste‘i (AEPW) örnek olarak sunuyor.  Amacı “çevredeki plastik atıklara son vermek ve gezegeni korumak” olan küresel ittifaka 65 şirket katıldı.

Ancak üyeleri ExxonMobil ve Shell gibi büyük petrol devlerinden ve Sealed Air gibi plastik ambalaj şirketlerine ve Pepsi gibi en büyük atık üreticilerine kadar uzanıyor. En büyük 20 tek kullanımlık plastik atık üreticisinden sekizi AEPW’nin parçası ve üyelerin çoğu da BM‘nin plastik kirliliğine ilişkin küresel anlaşmasını zayıflatmak için kulis yapan Amerikan Kimya Konseyi‘nde (AAC) bulunuyor.

Hem AEPW hem de ACC , sorunu kaynağında, yani üretimde ele almak yerine plastiğin geri dönüşümüne ve geri kazanmaya odaklanıyor. Ancak uzmanlar, küresel olarak, plastiğin yalnızca yaklaşık yüzde dokuzunun başarıyla geri dönüştürüldüğünü söylüyor.

Planet Tracker, ittifakın yatırım hedeflerinin düşük olduğunu ve faaliyete geçtiği ilk üç yılda ortalama üye katkılarının yüzde 56 düştüğünü ortaya koyuyor.

‣ Yeşil yıkama bu suçları temizler mi? (Hayır!)
‣ AB’den ‘yeşil yıkama’yla mücadele için hamle
‣ Yeşil yıkama şirketler için neye mal olacak?

Greenlighting: Yeşil ışık yakma

Yeşil yıkama bağlamında, greenlighting bir şirketin operasyonlarının veya ürünlerinin özellikle yeşil bir özelliğini öne çıkarması olarak tanımlanıyor. Bu taktik, dikkatleri başka yerlerde yürütülen çevreye zarar veren faaliyetlerden uzaklaştırmayı amaçlıyor.

Bu başlık altında genellikle üretimlerinin çok küçük bir bölümünü oluşturan elektrikli araçların yararlarını öne sürdüğü otomobil endüstrisi özellikle öne çıkıyor.

Örneğin, sıfır emisyonlu araçlar Toyota‘nın 2021’deki toplam satışlarının yalnızca yüzde 0,2’sini oluşturdu ki bu  dünya çapındaki en büyük 10 otomobil üreticisi arasında en düşük oran. Küresel bir kurumsal iklim lobiciliği veri tabanı olan InfluenceMap, şirketi dünya çapında en olumsuz ve etkili 10’uncu şirket olarak sıralıyor.

Yine de ‘Gelecek elektrikte görünüyor’ gibi başlıklarla ‘Sıfırın Ötesinde’ bir sürdürülebilirlik kampanyası yürüten Toyota’nın web sitesinde şöyle yazıyor:

“Hedefimiz sıfır emisyon değil. Bu, engelleri aşmak ve herkes için daha iyi bir gelecek inşa etmek için elektrifikasyon yolculuğumuzda bir başka adım: Emisyonların ötesinde, kısıtlamaların ötesinde, beklentilerin ötesinde ve engellerin ötesinde.”

TotalEnergies de “yeşil ışık yakma” taktikleriyle ilgili inceleme altında. Çevreci gruplar, petrol devinin iklim dostu diye lanse ettiği yatırımlara ilişkin kamuya açık reklamlarının yanıltıcı olduğunu, çünkü petrol ve gaza yaptığı yatırım miktarının onları gölgede bıraktığını savunuyor.

‣ Plastik meselesinde yeşil yıkamalar
‣ AB’den ‘yeşil yıkama’ya karşı yasa tasarısı
‣ Kompostlanabilir etiketli plastikler de ‘yeşil yıkama’

Greenshifting: Yeşile kayma

Planet Tracker, greenshifting’i, “şirketlerin tüketicinin hatalı olduğunu ima etmesi ve suçu onlara yüklemesidir” diye açıklıyor.

Tıpkı BP‘nin “Karbon ayak izinizi bilin” kampanyası gibi.

Bir karbon hesaplayıcısı yaratan petrol devi, müşterileri emisyonları azaltma taahhütlerini paylaşmaya davet etti ve “Emisyonlarınızı azaltmanın ilk adımı  nerede durduğunuzu bilmektir” dedi. Ancak aynı yıl içinde düşük karbonlu enerji ve “daha temiz” doğal gazla ilgili bir reklam kampanyasına da milyonlar harcadı. Çevre yardım kuruluşu ClientEarth‘e göre, gerçekte yıllık harcamalarının çoğunu petrol ve gaz için yaptı. Örgüt 2018’de küresel CO2 emisyonlarının yüzde 89’unun fosil yakıtlardan ve endüstriden geldiğini söylüyor.

Greenlabeling: Yeşil etiketleme

Yeşil etiketleme, pazarlamacıların bir şeyi yeşil veya sürdürülebilir olarak adlandırdığı bir uygulama, ancak daha yakından incelendiğinde bunun yanıltıcı olduğu ortaya çıkıyor.

Bazen ürünler, bitki sembolleri veya aldatıcı ifadelerle yeşil ambalajlarda tanıtılıyor ve bu da tüketicilerin ekolojik bir ürün olduğunu düşünmelerine yol açıyor. Bazen de firmalar asılsız iddialarda bulunuyor veya etiketlerden  ya da reklamlardan çıkarım yapılmasına neden oluyor.

Unilever’in sahip olduğu deterjan markası Persil’in bir reklamı, geçen yıl tam olarak bunu yaptığı için yasaklandı. Markanın “Gezegenimiz için Kinder” kampanyasında ağaç diken ve okyanustan plastik toplayan çocukların görüntüleri üzerine yapılan seslendirmede “Gerçek bir değişimin gerçekleşmesi için kolları sıvayıp kirlenmemiz gerekiyor” deniyor.

Reklamda geri dönüştürülmüş şişelere doldurulan bitki bazlı bir formülü lanse ediyor.

Ancak Birleşik Krallık Reklam Standartları Kurumu (ASA), markanın yeni ürünün bir öncekinden daha sürdürülebilir olduğu yönündeki çevresel iddialarını kanıtlayamadığı gerekçesiyle Persil‘e karşı dava açtı.

Greenrinsing: Yeşil durulama

“Yeşil durulama” bir şirketin Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ÇSY) hedeflerini ulaşılmadan önce düzenli olarak değiştirmesi anlamına geliyor. ÇSY, bir işletmenin toplum ve çevre üzerindeki etkisini, şeffaflığını ve hesap verebilirliğini ölçen standartları ifade ediyor.

Şirketler bu çevresel hedefleri ıskaladıklarında, azalttıklarında veya ertelediklerinde, bu hedeflere gerçekten ulaşmaya mı çalıştıkları yoksa bunları sadece bir pazarlama hilesi olarak mı kullandıkları konusunda şüphe uyandırmaya başlıyor.

Planet Tracker, örnek olarak dünyanın en büyük plastik kirleticilerinden birini sunuyor. Coca-Cola geri dönüşüm hedeflerini kaçırıp taşımasıyla ve bunları uyarılarla doldurmasıyla tanınıyor.

2020 ile 2022 arasında şirket, 2030’a kadar geri dönüştürülmüş ambalaj malzemeleri kullanma hedefini yüzde 50’den yüzde 25’e düşürdü.

Coca-Cola, son sürdürülebilirlik raporunda, ürün güvenliği ve maliyetlerden grev ve obeziteye kadar uzanan ve sürdürülebilirlik hedeflerinin gerçekleştirilememesine yol açan 47 risk bulunduğunu öne sürüyor.

Sonuç? Dünyanın en büyük plastik kirleticisinin inandırıcı geri dönüşüm hedefleri var.

Greenhushing: Yeşil susma

Greenhushing, kuruluşların incelemeden kaçınmak için kasıtlı olarak yeşil veya ÇSY yeterlilik bilgilerini kamuoyuna eksik bildirmesi veya bunları gizlemeyi seçmesi anlamına geliyor.

Greenhushing firmaları, ‘sessizce vicdanlı’ olma, doğru amaçlar için savaşıp duyurmama kisvesi altında saklanabiliyor. Yine de belirsiz kalarak gerçekte olduklarından daha çevreci oldukları izlenimini verebiliyorlar.

Blackrock ve HSBC, geçtiğimiz aylarda yeşil susma ile itham edildi. Varlık yönetimi şirketleri, sadece sürdürülebilir varlıklara yapılan yatırımlar anlamına gelen bir dizi Madde 9 fonunu, çevresel veya sosyal faktörleri destekleyen ancak sürdürülebilir bir sonucu hedefleme zorunluluğu bulunmayan fonları ifade eden Madde 8 kategorisine çevirdi.

HSBC, bunun daha katı AB düzenleyici standartlarına uymak olduğunu ve fonların hedeflerini veya politikalarını değiştirmeyeceğini söylese de Planet Tracker, bunun potansiyel yatırımcı incelemelerinden sıyrılmak için yapıldığını söylüyor.

Ancak gerçekten çevre bilincine sahip şirketlerin sürdürülebilirlik yeterliliklerini eksik bildirmeyi seçmelerinin altında başka nedenler olabilir. Bu nedenler arasında, devamlı artan miktarda veri talep edileceği korkusu olabilir, zira bu durum nispeten küçük şirketlerin kaynakları üzerinde baskı oluşturur. Bazı şirketler yeşil yeterliliklerinin onaylanması için gereken ruhsatlandırma maliyetleri nedeniyle vazgeçebilir.

Bazıları ise, etkilerini açıklamadan önce çevre dostu yeterliliklerini uzun bir süre test ederek, yeşil aklama suçlamaları veya mevzuat cezalarını da içeren denetlemelerden korunmak isteyebilir.

Yeşil aklama taktiklerini önlemek için neler yapılıyor?

Düzenleyiciler ve hükümetler büyüyen yeşil aklama sorunuyla karşı karşıya geliyor.

Birleşik Krallık, sürdürülebilir yatırım fonlarının etiketlenmesi hususunda daha fazla düzenlemeye gitmeyi ve yiyecek, içecek ve banyo malzemeleri üzerindeki “çevresel” etiketler üzerindeki denetimleri artırmayı planlıyor.

Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamındaki yeni bir AB önerisi, şirketlerin belirsiz, özelliksiz ve asılsız çevresel iddialarda bulunmasını yasaklamayı amaçlıyor.

Net-sıfır, doğa yanlısı ekonomi ile uyumlu bir finansal sistemi ön plana çıkarmaya yönelik veriler kullanan Planet Tracker’ın araştırma direktörü John Willis, “Sorunun çözümü için, yeşil aklamaya karşı suçlamayı yönelten kuruluşların ÇSG raporlamasında küresel bir eşdeğerlik oluşturması gerekecek” diyor.

Tüketiciler de şirketlere aldatıcı taktikleri nedeniyle uyarıda bulunarak veya mahkemeye vererek konuya öncülük ediyor.

Reklam karşıtı hareket Brandalizm destekçileri de, protestolarını sokaklara taşıyarak, havayolları ve araba üreticilerinin reklamlarına el koyarak yeşil aklamaya dikkat çekiyor.

Yeşil yıkamaya kanmaktan nasıl kaçınabilirsiniz?

Şirketlerin kullandığı yeşil yıkama taktikleri konusunda bilgili olmanın yanı sıra, aldatmadan kaçınmanın birkaç yolu var.

FairTrade, Global Organik Tekstil Standardı ve EU Ecolabel gibi güvenilir çevre etiketleri, yalnızca iklim dostu olduğunu kanıtlamış ürünlerde kullanılıyor. Almanya‘da Blue Angel, İskandinav ülkelerinde Nordic Swan Ecolabel ve Avusturya Ecolabel gibi devlet organları tarafından yürütülen eşdeğer ulusal ve bölgesel etiketler de mevcut.

Yerel satıcılardan alışveriş yapmak da kurumsal yeşil yıkama programlarına kanma ihtimalinizi azaltacaktır.

More in Ekonomi

You may also like

Comments

Comments are closed.