KadınManşet

Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün sosyalist kökenleri

0

8 Mart 2017’de Cintia Frencia & Daniel Gaido imzası ile Jacobin’de yayınlanan yazıyı Yeşil Gazete ekibinden Özde Çakmak‘ın çevirisi ile paylaşıyoruz

***

En başından beri, Dünya Kadınlar Günü emekçi kadınları kutlamak ve kapitalizmle savaşmak için bir fırsat oldu.

Rusya’ St. Petersburg’da 1917’de gerçekleşen Uluslararası Kadınlar Günü yürüyüşünden

1894 yılında, Clara Zetkin ana akım Alman feminizmini tartışmaya açmak için üç yıl önce kurduğu Sosyal Demokrat kadınlar dergisi Die Gleichheit’ın (Eşitlik) sayfalarında yer aldı. “Burjuvazi feminizmi ile proleter kadınların hareketi,” diye yazdı Zetkin, “özünde birbirinden farklı iki toplumsal harekettir.”

Zetkin’e göre, burjuvazi feministler kapitalizmin varlığını sorgulamadan cinsiyetler arasında ve kendi sınıflarının erkeklerine karşı bir mücadele yoluyla reformlar için bastırdılar. Buna karşın, işçi kadınlar, sınıfa karşı bir sınıf mücadelesiyle ve kendi sınıflarından olan erkeklerle ortak bir kavga içerisinde kapitalizme galip gelmek için çabaladılar.

1900 yılına değin Alman Sosyal Demokratik Partisi’nde (SPD) kadınlar parti kongrelerinin hemen öncesinde yılda iki kez konferans düzenliyorlardı – bunlar proleter kadın hareketinin tüm mühim konularının tartışıldığı konferanslardı. Bu ideolojik ve örgütsel kuvvet Alman Sosyalist işçi kadınlar hareketini Enternasyonal Sosyalist Kadın Hareketi’nin belkemiğine dönüştürdü.

1907 yılında Enternasyonal Sosyalist Kadınlar Konferansı ilk toplantısı için Sttutgart, Almanya’da bir araya gelerek esas talebini “kadınlara mülkiyet yeterlik belgesi (bir kimseye oy hakkı veren belge), vergi, eğitim ya da işçi sınıfı üyelerinin siyasi haklarından yararlanmalarının önüne geçebilecek her türlü engel olmaksızın geniş kapsamlı oy hakkı tanınması” şeklinde ilan etti. Delegeler oy hakkı mücadelesinin “kadın burjuvazi hareketiyle birlikte değil de sosyalist partilerle yakın işbirliği içerisinde” yürütülmesinde ısrar ettiler.

Bir sonraki Enternasyonal Sosyalist Kadınlar Konferansı – üç yıl sonra Kopenhag’da düzenlendi – daveti proleter sınıf mücadelesine yönelik aynı bağlılığı sergiledi: “Tüm sosyalist partiler ile sosyalist kadın örgütlerinin yanısıra sınıf mücadelesi temeline dayanan tüm işçi kadın örgütlerine acilen delegelerini bu konferansa göndermeleri çağrısında bulunuyoruz.”

2. Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı çağrı metni. Konferans adresi ise Kopenhag.

Atlantik’in karşı tarafında iyi karşılandılar. ABD’deki sosyalist işçi kadınlar bir önceki yıl 28 Şubat’ı “Kadınlar Günü” – “düşmanlarımızın ilgisini uyandıran,” diye bildirdi ertesi yıl Kopenhag konferansı, “bir olay” – olarak belirlemişlerdi.

Amerikalı yoldaşlarının izinden giden Alman delege Luise Zietz “Dünya Kadınlar Günü” ilanının her yıl kutlanmasını teklif etti. On yedi ülkeden yüz kadın delege ile birlikte Zetkin de bu teklife destek verdi.

Kadınlar Günü önergesi şöyleydi:

Tüm milletlerden kadınlar sınıf bilinçli siyasi ve kendi ülkelerine ait proleter işçi sendikası örgütleri ile uyumlu olarak kadınların oy kullanma propagandalarını yayması gereken özel bir Kadınlar Günü (Frauentag) düzenlemelidirler. Bu talep kadın sorununun tümü ile bağıntılı olarak, sosyalist anlayışa göre ele alınmalıdır.

Delegeler için “sosyalist anlayış”ı desteklemek sadece kadınların oy kullanma hakkını değil, çalışan kadınlar için toplu sözleşme yasalarını, anneler ve çocuklar için sosyal yardımı, bekar anneler için eşit muameleyi, kreş ve anaokullarının açılmasını, okullarda ücretsiz yemek ve eğitsel faaliyetlerin dağılımı ile uluslararası dayanışmayı teşvik etmek anlamına geliyordu.

Kısaca söylemek gerekirse, Dünya Kadınlar Günü, en başından beri, bir Emekçi Kadınlar Günü idi. Birincil hedefi dünya çapında kadınlara oy hakkı tanınmasını sağlamak olsa da, uzun vadeli amaçları çok daha büyüktü: kapitalizmin alaşağı edilmesi ve sosyalizmin zaferi, işçilerin ücretli köleliği ile kadınların geleneksel  köleliğini eğitim ve bakıcılığın sosyalleştirilmesi yoluyla ortadan kaldırmak.

İlk Dünya Emekçi Kadınlar Günü

İlk Dünya Kadınlar Günü 8 Mart’ta değil, 19 Mart 1911’de kutlandı. Tarih Berlin’deki 1848 Devrimi’ni anmak için seçilmişti , 8 Mart’tan önceki gün her yıl “Mart’ın şehit düşmüş kahramanlarına” adanırdı.

Almanya’da, Kadınlar Günü’ne katılımı teşvik eden iki buçuk milyon el ilanı basıldı ve dağıtıldı. Die Gleichheit kendi çağrısını yayımladı: “Yoldaşlar! Emekçi Kadın ve Kızlar! 19 Mart sizin gününüzdür. Sizin hakkınızdır. Talebinizin arkasında Sosyal Demokrasi, örgütlü işgücü durmaktadır. Tüm ülkelerin sosyalist kadınları sizinle dayanışma içerisindedir. 19 Mart zafer gününüz olmalı.”

“Kadınlara Oy Hakkı ile İleri” sloganı atan yarım milyondan fazla kadın – çoğunlukla SPD ve sendikalarda örgütlü ancak buralarla sınırlı olmayan kadınlar – sosyal ve politik eşitlik talep ederek Almanya’da sokaklara çıktı. Yaşamlarını etkileyen meseleleri tartıştıkları “herkese açık politik halk meclisleri” – yalnızca Berlin’de 42 tane vardı – organize ettiler.

Dünya genelinde, emekçi kadınlar kendilerine bir gün ayırdılar. 1911 yılında, Birleşik Devletler, İsviçre, Danimarka ve Avusturya 8 Mart’ı Kadınlar Günü seçti. Fransa, Hollanda, İsveç, Bohemya ve (önemli biçimde) Rusya’daki kadınlar da çok geçmeden kendilerini kutlamaya katılanlar listesine eklediler.

Dünya Kadınlar Günü’nü 8 Mart’ta kutlamak 1914’de dünya çapında bir uygulama olarak yerleşti. İçerisinde siyah giysiler giymiş, kırmızı bayrak sallayan bir kadının olduğu “Kadınlar Günü/8 Mart, 1914 – Kadınların Oy Hakkı ile İleri” sözcükleriyle süslenmiş ünlü bir sembolle bu gün kutlandı. Birinci Dünya Savaşı’na yol açan histeriye yenik düşen Almanya’da polis posterin halka açık yerlerde asılmasını ve dağıtılmasını yasakladı. Dördüncü Uluslararası Kadınlar Günü üç ay sonra patlak verecek olan emperyalist savaşa karşı kitlesel bir eyleme dönüştü.

Üç yıl sonra, Şubat Devrimi Rusya’yı kıskıvrak yakaladığında (Rumi takvimde 23 Şubat, miladi takvimde 8 Mart’tır) 8 Mart yeni bir önem kazanacaktı. Rus işçi kadınlar ayaklanmada başrol oynadılar. Bolşevikler dahil olmak üzere her bir partinin karşı koymasına rağmen Dünya Kadınlar Günü gösterisini Petrograd’ın tüm işçi sınıfını heyecanlandıran ve Rus Devrimini’ne yol açan bir genel greve çevirdiler.

Savaş neye yol açtı

1914 yılının ağustos ayında çıkan savaş, Dünya Kadınlar Hareketi’nin gelişiminde yeni bir dönem başlattı.

İkinci Enternasyonel’in tümü – böylelikle Enternasyonel Sosyalist Kadınlar Hareketi de – şovenizme yenilerek nasyonel çizgilerde bölündü. Almanya’da SDP (ve bağlı olduğu Genel Sendikalar Komisyonu) kritik gösterileri yasaklayarak bir “toplumsal barış” politikası benimsedi. Yasağı delerek Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayanlar hükümet ve polisin boyunduruğu altında baskıya uğradı.

1914 Kasımının başlarında, Clara Zetkin ciddi biçimde savaş aleyhinde ve barış için kitle eylemleri lehinde düşüncelerini dile getirdiği “Tüm Ülkelerin Sosyalist Kadınları’na” bir çağrı yayımladı. Emperyalizme bu karşı çıkışın bir parçası olarak, Zetkin Nisan 1915’deki üçüncü ve son Sosyalist Kadınlar Konferansı’nı topladı. (Lenin, eşi Krupskaya ile Lilina Zinoviev’den oluşan Bolşevik heyetine eşlik etti.)

Etraflarındaki emperyalist savaş sürerken, konferans Enternasyonalist slogan “Savaşa savaş”ı çıkardı. Ancak ilkeli militarizm muhalefeti yetersizdi. Almanya’ya döndükten sonra Zetkin yasadışı bir broşür olarak manifestoyu dağıttığı için tutuklandı.

Yılda bir anımsatma

İkinci Alman İmparatorluğu’nun çöküşü ve Kasım 1918’de Almanya’nın dört bir yanında işçi ve asker konseylerinin (Räte) kurulmasının ardından, burjuvazi bir tür demokratik karşı devrim gerçekleştirdi: kadınlara oy hakkı verdiler ama Weimar’da toplanan parlamento ve kurucu meclisi işçi delegelerin sovyetleri ile denkleştirdiler.

Burjuvazinin isteğini yerine getiren Weimar Cumhuriyetinin ilk cumhurbaşkanı, Sosyal Demokrat lider (ve tarihçi Carl Schorske’nin ifadesiyle, “Sosyal Demokrasi’nin Stalin’i) Friedrich Ebert idi. Onun – ve sendika bürokrasisindekilerin – ellerinde devrimci işçi hareketi tarafından geçici bir talep olarak benimsenen kadınlar için evrensel oy hakkı talebi sosyalist devrim için bir engel haline geldi.

Dünya Kadınlar Günü proleter kadın hareketinin sol kanadından çıktığı için SPD liderliği de 8 Mart’ı kutlamayı bıraktı. Kadınlar için oy hakkının genişletilmesini takiben tatilin hedeflerinin gerçekleştirildiğini ileri sürdüler.

Haklarını yememek lazım, Komünist Parti “Tüm Güç Konseylere! Tüm Güç  Sosyalizme!  sloganıyla Dünya Kadınlar Günü’nü kutlamaya devam etti. Ve 1921 Haziranında Clara Zetkin buna resmiyet kazandırdı. Clara Zetkin yönetiminde Moskova’da düzenlenen İkinci Enternasyonal Komünist Kadınlar Konferansı gelecekte Dünya Kadınlar Günü’nün 8 Mart’ta dünyanın dört bir yanında kutlanacağını duyurdu.

O tarihten bu yana Dünya Kadınlar Günü kutlamaları dünya genelinde tüm ülkelerde 8 Mart’ta yapılmakta ve emekçi kadınların devrimci potansiyelini yılda bir anımsatmaktadır.

 

Yazının İngilizce Orjinali

Yazar: Cintia Frencia & Daniel Gaido

Yeşil Gazete için çeviren: Özde Çakmak

 

(Yeşil Gazete, Jacobin)

More in Kadın

You may also like

Comments

Comments are closed.