Deprem bölgesi’ndeki santraller için soru işaretleri: Acilen denetlenmeli

6 Şubat gecesi Kahramanmaraş ve çevresindeki 10 ili vurarak çok sayıda can kaybına ve büyük tahribata yol açan depremin ardından, bölgedeki termik santrallerin durumu, yolların hasar görmesi ve bölgeye ekip sevk edilememesi nedeniyle bir soru işareti olarak kaldı.

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, yaşanan Kahramanmaraş merkezli 7,7 büyüklüğündeki depremin ardından bölgedeki enerji santrallerini değerlendirdi.

Ulutaş, Yeşil Gazete‘ye yaptığı açıklamada, depremden etkilenen bölgede yer alan termik santrallerin herhangi bir zarar göremediğinin tahmin edildiğini açıklayarak “Elimizdeki bilgilere göre santrallerde bir sıkıntı yok” dedi.

Bazı bölgelerde arızalar yaşanırken bazı bölgelere ise yangın gibi farklı afetlerin yaşanmaması için güvenlik tedbiri olarak enerji verilmediğini kaydeden Ulutaş, şunları söyledi:

Bize ulaşan bilgiye göre en az 433 ana trafo merkezine arıza ya da güvenlik sebebiyle enerji verilememekte olup, ilçeler ve çok geniş bölgeler halihazırda enerjisiz durumdadır.” Bu nedenle deprem bölgesinde özellikle toplanma alanlarının aydınlatması ve ısınması için gerekli jeneratör stoğunun oluşturulması gerekmektedir. Bu çerçevede özel sektörün elinde bulunanlar dahil tüm envanterin hızla çıkarılması ve seferber edilmesi gerekmektedir.

Bölgedeki bazı termik santrallerin hala faaliyette olduğuna yönelik iddialara Ulutaş, “Şu an ne desek spekülasyon olur. Kontrolü gerekir” diye cevap verdi.

Ulutaş, “Kahramanmaraş merkezli ve çok geniş bir bölgeyi etkileyen deprem felaketi ülkemizin bu büyüklükte bir depreme hazır olmadığını bir kere daha gösterdi” dedi.

Bilim insanlarının, mühendislerin, meslek odalarının uyarılarının dikkate alınmamış ve yapı stoğunun hızlı bir şekilde yenilenmemiş olması, bir doğa olayı olan depremi büyük bir felakete dönüştürmüştür.

Bir yandan arama-kurtarma faaliyetleri devam ederken diğer yandan halihazırda yıkılmamış yapılarda hızla bir hasar tespit çalışması yapılması gerektiğini aktaran Ulutaş, “Bu çerçevede Prof. Dr. Sayın Naci Görür’ün uyarmış olduğu üzere barajların ve hidroelektrik santrallerin kontrol edilmesi yaşamsal önemdedir” diye konuştu.

EMO Enerji Komisyonu, Yeşil Gazete’ye yaptığı açıklamada depremden etkilenen 10 il sınırları içerisinde toplam yedi termik santral bulunduğunu kaydetti. Bu termik santraller şöyle:

• 1355 megawatt gücünde Afşin-Elbistan A Termik Santrali (Kahramanmaraş)
• 1440 megawatt  gücünde Afşin Elbistan B Termik Santrali
• (Kahramanmaraş)
• 450 megawatt gücünde Tufanbeyli Termik Santrali (Adana)
• 1308 megawatt gücünde İskenderun Termik Santrali (Adana-Yumurtalık)
• 660 megawatt gücünde Hunutlu Termik Santrali  (Adana-Yumurtalık)
• 1260 megawatt gücünde Atlas Termik Santrali (Hatay–İskenderun)
• 15 megawatt gücünde Kojen Termik Santrali (Kahramanmaraş- Dulkadiroğlu)

Komisyon, şu bilgileri paylaştı:

“Termik santraller çelik konstrüksiyonla yapılırlar. Depremden etkilenmiş olmaları muhtemel değil. Bir termik santralde hasar olması için çok daha şiddetli depremler meydana gelmesi gerekir. Bu depremden dolayı bir termik santralde hasar oluştuğuna dair bize gelen bir bilgi olmadı.”

Komisyon, Afşin Elbistan B ve Atlas termik santrallerine dair gelen arıza bildirilerinin doğru olma ihtimali olduğunu da ekledi.

Öncelikle herkese geçmiş olsun.

(Sistem oturması/blackout yaşanmadığı için şanslıyız.)

Deprem nedenli yapılan arıza bildirileri:

⚡1440 MW Afşin Elbistan B TES
"Deprem"

⚡1260 MW Atlas TES
"Üniteler devre dışı"

— Eray Ekrem BODUR (@eraybdr52) February 6, 2023

Akkuyu nükleer santralinin ciddi denetime ihtiyacı var

Öte yandan Akkuyu Nükleer Santrali inşaatı başta olmak üzere barajların kontrol edilmesi gerektiğini ifade eden Ulutaş, “Bölgede inşaatı devam eden Akkuyu nükleer santralinin de ciddi bir denetimden geçmesi gerekmektedir” diye konuştu. Ulutaş, şunları ekledi:

Hatırlanacağı üzere bu santral inşaatı esnasında temel aşamasında çatlaklar meydana gelmiş, kamuoyunda ciddi bir endişe yaratmıştı. Bu endişeler henüz giderilmemişken böyle büyük ve yıkıcı bir depremin söz konusu inşaat üzerindeki etkisi mutlaka raporlanmalıdır.