COP27Manşet

[COP27] TEMA Vakfı: Türkiye’den beklenen azaltım hedefi gelmedi

0
Kaynak: TEMA

TEMA Vakfı da Türkiye’nin 2015 yılında yayımladığı Ulusal Katkı Beyanı’nı, bu yıl Mısır’da gerçekleşen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 27. Taraflar Toplantısı’nda güncellemesine ilişkin eleştirel bir açıklama yayınladı. Vakıf tarafından yapılan açıklamada “Türkiye’den beklenen azaltım hedefi gelmedi” denildi.

Türkiye ilk taahhüdünü 2015’te yüzde 21 azaltım hedefi olarak beyan etmişti. Baz senaryoya göre 2020 yılında öngörülen toplam emisyonun 599 milyon ton CO2e olacağı hesaplanmıştı ve bu sayı Türkiye’nin mevcut gelişim koşullarına göre gerçekçi bulunmamıştı.

[COP27 Liderler Zirvesi-7] Türkiye güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanı’nı açıkladı: Emisyon azaltım hedefi yüzde 41 oldu
[COP27] Ümit Şahin: Türkiye’nin açıkladığı, azaltım değil artış hedefi
[Şarm El-Şeyh’ten COP27 Notları-3] Türkiye emisyonlarını daha ne kadar artıracak?

Kaynak: TEMA

‘Burada da bir azaltımdan bahsetmek ne yazık ki olanaklı değil’

TEMA Vakfı’nın açıklamasında Türkiye’nin hedefinin, beklendiği gibi yüzde 35 mutlak emisyon azaltımı değil, yüzde 30’un üzerinde emisyon artışı anlamına geldiğine vurgu yapılarak şunlara yer verildi:

“Azaltım önlemi olmaksızın, TÜİK verilerine göre, 2020 yılında Türkiye’nin toplam emisyonu 524 milyon ton CO2e olarak gerçekleşti. Artıştan azalış hedeflenmiş ve hedef; başarılı azaltım politika ve uygulamalarıyla değil, öngörülen emisyon miktarının yüksek hesaplanması nedeniyle tutturulmuştu. Dün yapılan açıklamada ise Türkiye, 2015’de verilen baz senaryo uyarınca 2030’da 1175 milyon ton CO2e olması beklenen emisyonlardan yüzde 41 azaltım yapacağını taahhüt etti.

2020 yılında 524 milyon ton CO2 emisyonunun 8 yıl içinde 1175 milyon tona yükseleceğini öngörmek ve yüzde 41 azaltım hedefi koymak, 693,25 milyon ton CO2e salım olacağını kabul etmek demektir. Burada da bir azaltımdan bahsetmek ne yazık ki olanaklı değildir.”

Kaynak: TEMA

‘Türkiye’nin önceliği iklim adaleti olmalı’

TEMA Vakfı, en az yüzde 35 mutlak azaltım hedefi ile mevcut durum üzerinden hesaplamaların yapılmasını ve mevcut salımın daha aşağı çekilmesini talep etmişti. Aksi takdirde gezegen sıcaklığındaki artışın durdurulmasına hiçbir katkı sağlanmayacağı da ifade edilmişti.

Türkiye’nin Akdeniz Havzası’nda yer almasından dolayı iklim krizinin etkilerine açık, kırılgan bir ülke konumunda olduğunun hatırlatıldığı açıklama, “İklim krizinin acı sonuçlarını; orman yangınlarıyla, sıcak dalgalarıyla ve sellerle ağır kayıplar vererek yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Bu nedenle dirençli kentlerin, enerji güvenliğinin ve insanca yaşam kalitesinin var edilebilmesi için sanayi, enerji, ulaşım politikaları yeniden ele alınmalıdır. Uyum politikaları ile desteklenmiş, toplumun her kesiminin erişebileceği bir iklim adaletinin sağlanması Türkiye için öncelikli olmalıdır” denildi ve şunlar aktarıldı:

İddialı iklim hedefi ve katılımcı bir iklim kanunu talebi

“Durumu, büyüme katsayıları ile açıklamak, böylesi bir krizin yaşandığı dönemde hala ekonomik kaygılarla hareket etmek, iklim krizi ile mücadeleyi daha da zorlaştırmaktadır. Sayın Bakan Kurum’un konuşmasında dediği gibi ‘hiç kimseyi ve hiçbir şeyi geride bırakmamak’ için doğaya ekonomik bir girdi olarak yaklaşılmaması gerekir. Ormanlar, meralar, kıyı ekosistemleri, sulak alanlar ve toprağımız daha iddialı iklim hedefi ve katılımcı bir iklim kanunuyla koruma altına alınmalıdır.

TEMA Vakfı olarak, Türkiye’nin bilimsel gerçekliklere dayanan, iklim aciliyetinin farkında olan daha iddialı bir Ulusal Katkı Beyanı sunmasını ve emisyon azaltım çalışmalarını hızlandırması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.”

More in COP27

You may also like

Comments

Comments are closed.