ManşetTarım-GıdaTürkiye

CHP’den Tarım Kalkınma Zirvesi-1: Toplumun tamamına yararlı tarım politikasına ihtiyaç var

0

Haber: Dilan KARACAN

*

CHP’li belediyelerin tarıma verdiği desteklerin değerlendirilmesi, kamuoyuna tanıtılması ve bundan sonraki yol haritasının belirlenmesi amacıyla düzenlenen CHP’li Belediyeler Tarımsal Kalkınma Zirvesi başladı.

160 CHP’li belediyenin yanı sıra 300’un üzerinde tarım kooperatifinin katıldığı ve üç gün boyunca tarımsal alanda yapılan çalışmaların, projelerin ve kentlere özgü değerlerin paylaşılacağı zirvenin ilk gününde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra, İstanbul Büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP genel başkan yardımcıları, parti meclisi üyeleri, milletvekilleri, büyükşehir belediye başkanları, il ve ilçe belediye başkanları, çok sayıda çiftçi ve üretici katıldı. Zirvede, CHP’nin 2024-2028 yıllarındaki tarım politikaları vizyonu kamuoyuyla paylaşıldı.

Zirvenin açılış konuşmasını yapan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un 16 milyonluk nüfusuyla Avrupa’nın en kalabalık metropolü olduğunu belirtti. Zirvenin, son yıllarda yerel yönetim anlayışında yaşanan çok önemli bir değişimin en net ifadesi olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Tarımsal Kalkınma Zirvesi, bu belediyelerin ve üreticilerin birlikte neler başardıklarını ve neler başarabileceklerini bu güzel buluşmada ortaya koyacak. Bu zirvede paylaşılacak her fikir Türkiye’nin geleceğini ekilen sağlıklı tohumlardır” dedi.

Hükümeti tarımsal politika yoksunluğu ve plansızlıkla eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Bir arkadaşımız dedi ki, ‘Ülkeyi yöneten iktidarın tarım politikası yok.’ Bir politikanın olması için önce bir planlama olması lazım. Eğer bir planlamanız yoksa zaten bir politikanız olamaz. O nedenle politikası olmayan bir siyasal iktidarın tarımı bu hale getirmesini de doğal karşılamak lazım” diye konuştu.

Sıkıntıyı çiftçilerin kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Vergi ödüyorsunuz her biriniz, hak ettiğiniz desteği alamıyorsunuz, o destek başka yerlere gidiyor. O zaman yapmamız gereken, var olan düzeni değiştirmektir. Bu düzeni değiştirmek için de çiftçisi, işçisi, emeklisi, taşeron işçisi hepimizin bir araya gelmesi lazım. Düzeni kimden yana değiştireceğiz? Halktan, üretenden, alın terinden, çalışandan yana değiştireceğiz. Havadan malı götürenlerden yana var olan düzeni değiştirmek bizi elimizde. Eğer varsanız, biz hazırız. Beraber bu düzeni hep beraber değiştireceğiz.”

CHP lideri, mevcut ekonomik koşullar ve tarım politikaları sebebiyle çiftçinin zor günler geçirdiğini vurguladı. “Çiftçinin ister bankalardan ister tarım kredi kooperatifinden aldıkları kredilerin faizlerini ilk bir haftada sileceğiz. Bitti, faiz yok, anaparayı da makul bir şekilde alacağız. İki, hiçbir çiftçinin üretim araçları asla ve asla borcu ne olursa olsun haczedilmeyecek. Yüreğimi yakan şu fotoğraf var. Çiftçi haczedilen ve kamyona yüklenen traktörünü arkadan seyrediyor. Bu büyük bir insanlık dramıdır.”

 Zirvenin ilk gününde,  CHP Bursa milletvekili, Genel Başkan Başdanışmanı Orhan Sarıbal ve Parti Meclisi üyesi Doç. Dr. Gökhan Günaydın, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Hasan Bayram, Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkan Ahmet Mekin Tüzün ile uzmanlar; Prof. Dr. Hilal Elver, Prof. Dr. Mustafa Koç ve Doç. Dr. Bülent Şık birer sunum yaptı.

Bülent Şık: Entegre bir tarım politikasına ihtiyaç var

Bülent Şık, Hilal Elver ve İBB Tarım ve Şu Ürünleri Müdürü Naki Çetin ile Yeşil Gazete için konuştuk.

Hükümet tarafından uygulanan tarım ve gıda politikalarını yorumlayan Doç. Dr. Bülent Şık  “Şu anki durumda eğer bana iktidarın uyguladığı bir tarım politikası var mı diye sorarsanız; evet var fakat bu tarım politikası ne genel olarak kamu refahına uygun ne de çiftçileri destekler bir tutumda” dedi ve ekledi:

Aksine Türkiye’de yıllardan beri gıdanın metalaştırılmasını amaçlayan ve tarımı bütünüyle şirketlerin hegemonyasına sokan bir gıda/tarım politikası uygulanıyor.”

Bu günlerde hükümet politikalarının toplumsal sonuçlarını yaşadığımızı söyleyen Şık, gıda fiyatlarındaki aşırı artışın, üreticilerin önemli bir kısmının çiftçilikten vazgeçmesinin, kentlere ve başka iş alanlarına yönelmesinin izlenen bu politikaların bir sonucu olduğunu söyledi.

“Bu noktadan artık bir çıkış sağlamak zorundayız” diyen Şık ülkenin refahını, doğal yaşamın dengesini koruyan, üreticilerin verdiği emeğin tam karşılığını aldığı, birbiri ile ilişkilendirilmiş ve entegre bir tarımsal politikaya ihtiyacımız olduğunu kaydetti: “Yalnızca üreticiler için değil toplumun bütünü için yarar sağlayacak bir tarımsal politikaya ihtiyacımız var.”

‘Mega yatırımlar yapıp bunları kalkınma olarak sunuyorlar’

Türkiye’nin önemli bir gıda ithalatçısı olduğuna dikkat çeken Şık, tahıldan baklagile gıda güvenliğini açısından önem arz eden ürünlerin büyük bir kısmının dışarıdan ithal edildiğine dikkat çekti.

“Çok karmaşık meseleler mevcut. Yıllar önce çıkarılan büyük şehir yasasının köylerdeki hayat üzerinde çok olumsuz etkilerini olduğuna ilişkin bir kanaat içerisindeyim” diyen Şık yapılan mega projeler ile doğal tarım alanlarının ve habitatların yıkıma uğratılması, tahrip edilmesi, sulak alanların kirletilmesi, şu varlıklarına zarar veren politikaların izlenmesi gibi birçok uygulamanın nihai sonuçlarından birinin de gıda üretiminde daralma ve geriye gitme olduğunu kaydetti. Şık, “Mevcut sorunlar hükümetin yalnızca tarım politikaları ile ilgili değil, iktisat politikalarıyla da ilgili. Hükümettekiler korunması gereken alanlara mega yatırımlar yapıp bunları kalkınma olarak sunuyorlar” dedi.

Bülent Şık, tarımsal politikalarda dikkat edilmesi gereken en önemli unsurları şöyle anlattı: “Agro ekolojik bir perspektif ile ülke genelinde tarım yapamazsak, mekanizasyon ve aşırı enerji kullanımına dayalı mevcut sistem ile eninde sonunda tekrar aynı sorunlarla karşılaşacağız. Toprak, şu ve biyolojik çeşitliliği korumak, kollayabilmek tarımsal üretimde devamlılığın aslı koşuludur.”

Hilal Elver: Her şeyden önce adil bir politika gerekiyor

İstanbul’un gıda stratejisine dair sorularımızı yanıtlayan Prof. Dr. Hilal Elver de Biz stratejimizi hazırlarken bir takım prensipleri göz önünde bulundurduk. Her şeyden önce adil bir politika olması gerekiyor” şeklinde konuştu. Elver, uygulanacak tarım/gıda stratejisinin hem üreticinin gerektiği kadar kar edebileceği ve üretimin devamlılığını sağlayabileceği hem de tüketicinin sağlıklı gıdaya erişilebilir koşullarda sahip olabileceği bir sistem yaratması gerektiğini belirtti.

İstanbul gibi büyük şehirlerdeki devasa gelir eşitsizliğine dikkat çeken Elver,  enflasyon ve Covid-19’un yarattığı iş kayıpları ile birlikte yıpranan topluma adil erişim koşullarında bir gıda sistemi kurulması gerektiğini, bunu yaparken yeşili koruyan bir tavrın önemine değindi:

Tüketici ve üretici odaklarının yanında doğaya saygı da temel prensiplerden biri. Devamlılık adına çok önemli bir nokta. Çok fazla kimyasal, çok fazla su tüketimi ve endüstriyel tarımla çok fazla üretim yapabilirsiniz ama bu üretimi adil ve sağlıklı olarak dağıtamazsınız.”

Naki Çetin: İnsanlar arazisini ranta kurban vermektense tarıma tahsis etsin

“İstanbul şimdiye kadar bir tüketim topluluğu ve tüketim merkezi olarak düşünülüp öyle ele alınmış. Biz İstanbul Belediyesi olarak bunun tersine bir bakış açısına sahibiz. İstanbul’un tarımsal üretim için uygun olan her metrekaresinde tarımsal üretim yapılmasını düşünüyoruz” diye konuşan  İBB Tarım ve Şu Ürünleri Müdürü Naki Çetin ise tarımsal destek programları planladıklarını, insanlardan arazilerini ranta kurban vermektense tarıma tahsis etmesini istediklerini ifade etti.

Çetin İstanbul’da yapılan çalışmaları şöyle anlattı: “Bu amaçlar uğrunda çabalıyoruz ve birçok uygulamayı hayata geçiriyoruz. Sulama alanlarını kapalı sisteme çevirme girişimlerimiz oluyor. Bunlar dışında tarım için, hayvancılık için, yem desteğinden tutun da daha başka birçok yenilikçi ve teknik uygulamaya yer veriyoruz. Tarımsal örgütlere, kooperatiflere sahada gelişmiş teknik desteğimizle yardımcı oluyoruz. Sürekli üreticinin yanında olmaya çalışıyoruz. Daha önce de söylediğim gibi asıl amacımız İstanbul’un uygun olan her m2’sini tarıma seferber etmek.”

 

 

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.