‘Çevre krizinin önüne geçebilmek için tüm insanlık yaşam tarzını değiştirmeli’

'Akdeniz Yeşil Haftası' kapsamında İstanbul'u ziyaret eden UNEP/MAP Koordinatörü Tatjana Hema, iklim değişikliğinin sonuçlarından en çok etkilenen bölgelerden Akdeniz'in biyoçeşitliliğini korumak için güçlü taahhütler olduğunu, ancak uygulama için desteğe ihtiyaç duyduklarını söyledi.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı Akdeniz Eylem Planı (UNEP/MAP) Koordinatörü Tatjana Hema, iklim değişikliğinin getirdiği çevre krizinin önüne geçebilmek için tüm insanlığın yaşam tarzını değiştirmesi gerektiğini söyledi.

Hema Akdeniz Yeşil Haftası etkinlikleri için geldiği İstanbul‘da,  UNEP/MAP’ın 21 Akdeniz ülkesi ve Avrupa Birliği olmak üzere Barselona Sözleşmesi‘ne imza atan tüm taraflar arasında işbirliği yoluyla öngörülen tedbirler; biyolojik çeşitliliğin korunmasını, ekosistemin korunmasını, deniz koruma alanlarının oluşturulmasını, tehlike altındaki türlerin korunmasını, kara kökenli veya deniz taşımacılığından kaynaklanan kirliliğin önlenmesini ele aldığını söyledi.

Gerçekleştirdikleri son iki toplantıda çok önemli kararlar aldıklarının altını çizen Hema, alınan kararların uygulamaya geçirilmesine ilişkin “Çok güçlü bir taahhüt olsa da kararların uygulanabilmesi için desteğe ihtiyaç var. İşte bu nedenle UNEP/MAP olarak, kararın uygulanması için ülkelere gerekli teknik ve mali desteği sağlamak amacıyla elimizden geleni yapıyoruz” dedi.

‘Hali hazırdaki yaşam tarzı sürdürülebilir değil’

İklim değişikliğinden en fazla etkilenen bölgelerden biri olan Akdeniz’de durumun bir hayli sıkıntılı olduğunu vurgulan Hema, şunları kaydetti:

“Akdeniz’de sıcaklık diğer bölgelere kıyasla daha hızlı artıyor. Bu da tabii ki çevre, ekonomi ve sağlık açısından bölge için büyük zorluklara sebep oluyor. Dolayısıyla kesinlikle önlem almamız gereken bir durum söz konusu. Elbette iklim değişikliği küresel bir olgu ve küresel düzeyde pek çok adım atılıyor ve Akdeniz de bunun bir istisnası değil.”

AA‘ya konuşan Tatjana Hema, öcelikli olarak iklim değişikliğine uyum konusuna odaklandıkların, bunun için de halihazırda var olan stratejiyi revize etmeyi düşündüklerini, kaynak topladıklarını ve somut adaptasyon tedbirleri almak istediklerini aktardı:

“Kesinlikle yaşam tarzımızı değiştirmemiz gerekiyor, aynı kalıplarla devam edemeyiz. Bu zaten kanıtlanmış durumda ve bu nedenle döngüsel ekonomiye, sürdürülebilir tüketim ve üretime doğru ilerleme konusunda çok güçlü bir kararlılık var. Bu da çok iyi bir çaba gerektiriyor. UNEP/MAP Barselona Sözleşmesi olarak, dediğim gibi, odak noktamız denizi ve kıyıyı korumak için gerekli ve yeterli tedbirleri almaktır ancak buna çok izole bir şekilde bakmıyoruz.”

‘Döngüsel ekonomi çağrısı’

Karamsarlığa yer olmadığını söyleyen Hema, geç kalınmış olsa da gerekli dönüşümü sağlayabilmek için hala vakit olduğunun da altını çizdi:

“Kirliliği en aza indirmek, atık oluşumunu en aza indirmek, enerji tüketimini en aza indirmek için önlemler alınmalıdır. Hepimizin üzerinde çalıştığı budur. Tüm dünya söz konusu hedeflerin farkında ve birlikte çalışılmazsa bunlara ulaşılamaz. Özellikle de son on yılda, özel sektör için çözümün sadece bir iş sahibi olmak, biraz kar elde etmek ve bunu yaparken çevreyi de yok etmek olmadığı konusunda çok daha fazla katılım ve çok daha iyi bir anlayış oluştuğunu düşünüyorum. Önleme düşüncesiyle, sürdürülebilirlik düşüncesiyle, döngüsel ekonomi düşüncesiyle çalışmamız gerektiğine dair çok daha iyi bir anlayış var.”

Hema, karar vericilerin bilinçlendirilmesi, halkın, kadınların, gençlerin, iş adamlarının, sanayinin bilinçlendirilmesi konusunda da pek çok çalışma yapıldığını hatırlatarak,  “Ancak üstesinden gelmek için hepimizin daha fazla çalışması gereken bir uygulama boşluğu var. Mesajım şu ki, bu sadece hükümetle olamaz, sadece vatandaşlarla olamaz, sadece iş dünyasıyla olamaz. Kendimizi adamamız ve birlikte çalışmamız gerekiyor” dedi.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Türkiye’de kömür yatırımlardan tamamen çıkan banka sayısı 4

Türkiye’nin en büyük 17 bankasından sadece dördünün kömür yatırımlarından tamamen çıkma kararı aldı. Temiz enerji projelerine yönelmeyi taahhüt eden banka sayısı ise 12.

[COP29] Zirvenin sonuç metni taslağına tepki yağıyor: Boş kağıda imza istiyorlar

Bakü'deki iklim zirvesinde sona yaklaşılırken COP29 Başkanlığı'nın yayımladığı nihai metnin taslağında iklim finansmanı'nın karşısına 'X' ifadesinin konulması büyük tepki topladı.

[İklim Masası] Toplumun yüzde 79’u iklim değişikliği ile daha güçlü mücadele istiyor

Türkiye halkının yüzde 64'ü iklim değişikliğini günümüzün en önemli sorunu olarak tanımlıyor. Toplumun büyük kesimine göre ise Ankara’nın iklim politikaları yetersiz.

350 hak aktivisti ve sanatçıdan AYM’ye mektup: Katliam Yasası’nı bir an önce iptal edin!

Katliam Yasası'nı esastan görüşecek AYM'ye açık bir mektup yayımlayan 350 hak savunucusu, yasanın bir an önce gündeme alınmasını ve iptalini talep etti.

[COP29] Türkiye’nin iklim politikaları performansı bu yıl da ‘düşük’

Bu yılki İklim Değişikliği Performans Endeksi'nde 53'üncü sırada yer alan Türkiye’de yenilenebilir enerji kapasitesi artarken, bunun fosil yakıtları ikame etmediği vurgulanıyor.

EN ÇOK OKUNANLAR