ManşetDoğa MücadelesiEditörün SeçtikleriYerel

Çeşme Altınkum’da madencilik firmasına sahilde büfe izni

0

İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı Altınkum Mahallesi Çavuşkuyu mevkiindeki kıyı kesimi birinci derece SİT alanı olmasına rağmen Yeşilköylü Atık Yönetimi Madencilik Tic. Ltd. Şti.‘ne üç yıllığına beach club işletilmek üzere kiralandı. Alanda kum zambakları, ardıç ağaçları ve kayalıkların altında balık yumurtlama alanları bulunuyor ve doğa yeniden bir madencilik firması tarafından bu kez ‘büfe’ adı altında tahrip ediliyor. Firmaya üç yıllık büfe izni veren ise Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü.

Çevre Çeşme Platformu Sözcüsü Ahmet Güler, bölgenin sürekli olarak böyle işletmeler tarafından tahrip edildiğini ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı dahil bölgede yetkili kurumlara yaptıkları şikayetlerin sonuç vermediğini belirtiyor.

Ahmet Güler, şirketin yoğun bir kalabalığın olmadığı kış aylarında faaliyete geçtiğini vurgulayarak 20 Ocak’ta maden şirketinin Çeşme’nin dünyaca ünlü Altınkum’daki sahil kesimine iş makinalarıyla girdiğini söylüyor.

Ardıç ağaçları, kum zambakları yok edildi

Güler, “Burası en güzel kumsalların olduğu ve halkın yoğun olarak bedava kullanabildiği bir bölgeydi. Ocak’ta buraya iş makinalarıyla girilip 5-6 dönümlük alan dümdüz edildi, tarandı. Dokunulması yasak olan ardıç ağaçlarından, kum zambaklarına kadar bitkiler yok edildi. İnşaat malzemesi getirildi ve inşaat temeli kazıldı. Temele bakıldığında 600 metrekarelik bir inşaat yapılacağı izlenimini bırakıyordu” diyor.

Olayın üzerine çevredeki sakinlerle birlikte Çevre Çeşme Platformu’nun 22 Ocak’ta savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu aktaran Platform Sözcüsü Ahmet Güler,  Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü dahil bölgedeki tüm yetkili kurumlara şikayetlerini bildirdiklerini söylüyor. Güler, Çeşme Belediyesi dahil olmak üzere; Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün de 26 Ocak’ta alanda tutanak tuttuklarını bildiriyor.

Ahmet Güler, kendilerine sadece şirketin Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü‘nden üç yıllık kira kontratı yaptığının, kontratta yıllık 360 bin liralık kira ödemesine yer verildiğinin, 6 metrekarenin sadece kapalı meşrubat satma büfesi yapma hakkı için alındığının ve 21 metrekarelik de teras alanının şirkete öngörüldüğünün söylendiğini aktarıyor.

Müdürlük tarafından kumsal şemsiye ve şezlong alanı için bin 328 metrekare, büfe alanı için altı metrekare, cankurtaran alanı için dört metrekare, duş ve kabin alanı için 30 metrekare ve gölgelik alanı için 25 metrekare olmak üzere şirkete bin 393 metrekarelik alan üç yıllığına kiralanıyor. Şirketin sahibi ise Adana Demirspor‘un eski yöneticilerinden, Türkiye ve ABD‘de faaliyet yürüten Eat&Go restoranlarının sahibi Hasan Surözü. Görüntüler Altınkum’dan:

Birinci dereceden SİT alanına büfe

Kontratın şirkete bölgede on dönümlük araziyi yok etme, denize kadar kanalizasyon döşeme hakkını tanımadığının altını çizen Güler, “Bakanlıktan geldiler, tutanak tuttular. Savcılık birkaç defa tutanak tuttu. Belediye durum tespitlerinde bulundu. Altı metrekarelik alanı geçerlerse müdahale edeceklerini söylediler. Ama belediyeden geldiklerinde inşaat zaten altı değil 600 metrekareydi. İnşaatı görüp dalga geçerek bize böyle söylediler” diyor.

Alana inşa edilen demirlerin, kanalizasyon çalışmalarının, yeraltı foseptik depolarının fotoğraflarını da savcılığa verdiklerine değinen Ahmet Güler, ”Birçok defa kurumları uyarmamıza rağmen hiçbir müdahalede bulunulmadı. Bu bölge birinci dereceden SİT alanı, çivi çakmaya dahi izin verilmiyor. Ancak şu anda şirket demir konstrüksiyonları kayalara bağlayabilmek için kayaları delmekle meşgul. Kayaların altında balık yumurtlama yuvaları var. Buralar da geri döndürülemez şekilde tahrip ediliyor” ifadelerini kullanıyor. Sahilin eski hali:

 

‘Ardıç ağaçları kesildi’

Platform sözcüsü Ahmet Güler son olarak inşaat alanında bulunan ardıç ağaçlarının köklerinden sökülerek kumların altına saklandığını aktararak “Ciddi bir ağaç katliamı da söz konusu. Ayrıca burada kum zambakları vardı ve bu zambaklara dokunmanın cezası 69 bin lira. İş makinaları toprağı çok derin bir şekilde kazdığı için bir tane kum zambağı kalmamış” şeklinde konuşuyor.

Bölgede sık sık kaçak işletmeler yapılarak normalde halkın ücretsiz girdiği alanlar ücrete tabi tutarak işletmeler açılıyor. Altınkum’un çevre sakinleri tarafından oldukça beğenilen halk plajı da büfe işletmesi adı altında üç yıllık kira sözleşmesiyle söz konusu madencilik şirketine verilmiş durumda. Bölgede yaşayan vatandaşlar da durumdan şikayetçi.

‘Doğa tamamen tahrip oldu’

Çeşme Çevre Platformu’ndan Emekli Matematik Öğretmeni Ali Özbalık da olayı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne bildirdiğini ve kendisine Tabiat Varlıkları Koruma Müdürlüğü tarafından platformun projeye uygun olduğunun söylendiğini ancak bu açıklamanın kendisini tatmin etmediğini aktarıyor.

İnşaat nedeniyle bölgedeki makilik alanın bozulduğunu söyleyen Özbalık, “Tahrip ettikleri alan yaklaşık 10-12 dönüm alan. Kayaları delerek profilleri yerleştirmişler. Platformdan bir tane daha yapacaklarmış. İki büfe yerleştirecekler. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) şikayette bulunmuştum, proje dışındaki kısımlarla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu söylendi” diyor. Altınkum sakini Özbalık şu ifadeleri kullanıyor:

“Tabiat Varlıkları Koruma Müdürlüğü tabiatı korumakla görevli. Ama bunların düşündüğü para. 360 bin liraya vermişler bu alanı. Para gelsin de ne olursa olsun. Ama doğa tamamen tahrip oldu. Geri gelmeleri 50 yılı bulmaz ve bizim ömrümüz buna yetmez. Mahvettiler”

‘Devlet kendisini mafyaya teslim etmiş’

Sahil kesiminde benzer yapılar inşa eden şirketlerin halkın denize girmesini de engellediğini söyleyen Özbalık “Başta kumsala girilmesini engellemeyecekleri, kumsalın açık olacağını söylüyorlar ama bırakın kumsalı, her yerini işgal ediyorlar ve insanları sokmuyorlar. Her sene bu tarz yapılarla mücadele ediyoruz. Sahili işgal ediyorlar. Daha önce bizim denize girmemizi yasaklamışlardı. Mücadele ettik, onları defettik. Onlar gitti, bunlar geldi. Devlet tamamen kendisini mafyaya teslim etmiş. Bu yağmaya bir an önce devletin son vermek gerek” diyerek şikayetlerini sıralıyor.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.