ÇEHAV: Kimse takla atmasın

Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları (ÇEHAV) her gün yeni bir skandala imza atan İdris Naim Şahin hakkında bir açıklama yayınladılar.

” Bizler çevre ve ekoloji hareketi içinde yer alan savunucular olarak, ekoloji mücadelemizin sadece doğal yaşam alanlarının yok edilmesine değil, aynı zamanda iktidarın tahakküm altına alan ve yoz diline karşı bir mücadele olduğunun, elindeki iktidar  ile sarhoş olmuş, Deli Dumrul’un kötü kopyası bu bürokratların aşağılayıcı ve ayrımcı dilinin bu topraklar üzerinde yaratığı cehennemin farkındayız.” denilen açıklamanın tamamı şu şekilde:

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin inciler saçmaya devam ediyor. Daha önce 75 bin “vatan hainini” tükürükle boğmaya kalkışan Bakan, son olarak Ağrı’da yaptığı basın açıklamasında bu ülkenin kiralanmış buğday tarlası değil, kan akıtılmış vatan toprağı olduğunu bir kez daha bilincimize nakşetmiş; hızını almayarak, kendisini karşılamaya gelen bir köylünün “geldiğinize çok sevindim” demesi üzerine, “nereden bileyim sevindiğini, hadi bir takla at göreyim” deme sakilliğini göstermiştir.

Bakan’ın bu sözleri Karasu-2 HES baraj gölünde hayatını kaybeden 5 işçi ile ilgili inceleme gezisinde sarf etmesi,düşündürücüdür. Orman ve Su İşleri Bakanı’nın da HES projelerine karşı mücadele edenleri karalamak amacıyla sık sık baş vurduğu, kendi politikalarına karşı duranları vatan hainliği ile suçlayan militarist bir söylem üzerinden üretilen bu iktidar dili HES yaparak doğayı, istihdam sağlıyorum diye HES’te çalışan işçiyi öldürdükten sonra, hiç sıkılmadan halkın, kendisinin “yüce varlığı” karşısında takla atmasını isteme cüretini gösterebilmektedir.

Bizler çevre ve ekoloji hareketi içinde yer alan savunucular olarak, ekoloji mücadelemizin sadece doğal yaşam alanlarının yok edilmesine değil, aynı zamanda iktidarın tahakküm altına alan ve yoz diline karşı bir mücadele olduğunun, elindeki iktidar  ile sarhoş olmuş, Deli Dumrul’un kötü kopyası bu bürokratların aşağılayıcı ve ayrımcı dilinin bu topraklar üzerinde yaratığı cehennemin farkındayız.

Bu ülkenin geleceğinin kanlı topraklarda olmadığına, insanın ve doğanın özgürleşmesinin Bakan’ın küçümsediği sebze bahçeleriyle, şeker pancarı tarlalarıyla, meralarla, zeytinliklerle ve buğday tarlalarıyla mümkün olacağına inanıyoruz.

Bizler, Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları olarak; İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in nezdinde, Anadolu’nun kadim halklarıyla ve o halkları var eden topraklarla dalga geçen tüm bürokratları, halkın, toprağın, havanın ve suyun önünde -takla atmaya değil ama- özür dilemeye davet ediyoruz.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR