Editörün SeçtikleriManşetYaşamYerel

Çaycuma’yı nasıl sel aldı: Sular yükseldi, köprüler kısa kaldı, tren çalışmaları…

0

Geçtiğimiz hafta, bugünlerde yaşadığımız sıcak dalgalarının aksine aşırı yağış sonrası birçok şehirde sel ve toprak kayması gerçekleşti. Zonguldak da bu şehirlerden biri. Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinin Gemiciler mahallesinde sular yükseldi, köprüler alçak kaldı, evlere sular doldu, kanalizasyon boruları patladı, tarım arazileri de bu sulardan nasibini aldı. Oysaki bunun öncesinde köprünün kısa kaldığı Devlet Su İşleri’ne (DSİ) bildirilmiş, yenilenmesi için çalışma yapılması talep edilmişti.

Mahalle Muhtarı Recep Kabuk 31 Mayıs’ta  Çaycuma Kaymakamlığı’na dilekçe vermiş, mahalledeki derelerin ıslahı ve köprüler için düzenleme taleplerine yer vermişti:

“Gemiciler Mahallesi Kabuklar Caddesi hudutları içinden geçen Tabakhane deresi yağışlar nedeniyle dağlardan getirdiği toprak, diken ve yabani otların dere debisini düşürmüştür. 2021 tarihinde aynı sorunu müdürlüğünüze dilekçemi sunmuştum.

Yapılan kontrollerde iş makinalarının uygun olduğunda temizleneceği bilgisi verilmiştir. Bu sorun iki yılda bir tekrarlanmaktadır. 27 Haziran 2022 tarihinde su taşkını meydana gelmiş olup mahallemin tarım arazileri, seralar, ahır, samanlıkları ve elektrikli aletleri zarar görmüştür.

Su sorununun önüne geçebilmek için derenin kanal içine alınması ve derenin üzerinde bulunan iki adet köprünün yükseltilerek dere debisine uygun hale getirilmesi, aynı zamanda köprülerin 40 yıllık mazisi olması nedeni ile yenilenmesi can ve mal güvenliği için daha sağlıklı olacaktır.

Bu köprülerden birinin 1978 yılında üzerinden araç geçerken çökmesi sonucunda bir çocuk vefat etmiştir. Aynı olayların yaşanmaması için gereken önlemlerin alınmasını arz ederim.”

İlçede 1974 ve 1998’de de seller meydana gelmişti.

Dilekçe verildi ama dönüş olmadı, sonuç: Tekrar eden felaketler

Fakat herhangi bir gelişme yaşanmadı. Bu dilekçenin üzerinden geçen zaman diliminde vatandaşlar aynı felaketleri yeniden yaşadı.

Çaycuma’da yaşanan felaketi kardeşi ve annesi de selden etkilenen Emekli Öğretmen Aytekin Ataman’dan dinliyoruz:

“15 gün önce sel oldu. Kardeşim olduğu için anneme yardımcı oluyor. Sonra ben geldim, bir sel daha oldu. Bu iki selin ortak özelliği sadece bizim mahallede olması. Köprülerden kaynaklı. Beş tane köprü var. Dere yatakları geniş ama köprüler dar. DSİ diyor ki belediye yapacak bunu, belediye diyor ki DSİ.”

Çaycuma, Perşembe Deresi

‘Yarım saatte evin yarısı su doldu’

İkinci sel olduğunda yine temizlik yaptıklarını söyleyen Ataman, yarım saatte bütün evin su dolduğunu anlatıyor:

“İkinci sel olduğunda ise çok büyük su geldi. Yarım saatte bir anda evin yarısına kadar doldu. Yarım metreyi geçti. Bunun nedeni tamamıyla çok yağmur ve çevredeki patlaklar.”

‘Selin bir nedeni de tren yolları satılacak diye çalışma yapılması’

Kayıt ambalaj fabrikası OYKA’yı da bir buçuk metre su bastığını, makinelerin sular içerisinde kaldığını söyleyen Ataman, “Yine altyapı yetersizliği, bunun olacağı belli. Bizim köyü su basmasının bir nedeni de tren yolları satılacak diye çalışma yapılması. Geçiş yerlerini kapatmışlar. Özel alacak şirkette diyor ki; işte dizayn edeceksin, çevresini kapatacaksın. Çaycuma’nın hepsine su basmadı. Çaycuma girişi var ya; sağ tarafını felç etti” diyor.

Ataman’ın söz ettiği yenileme çalışmalarının yapıldığı tren ise Zonguldak, Karabük Treni. Trenlerin özelleştirileceği iddiası uzun yıllardır gündemdeydi. Son olarak 20 Nisan’da Kamu Hizmeti Yükümlülüğü Kapsamında Desteklenecek Demiryolu Yolcu Taşıma Hatları ile Kamu Hizmeti Yükümlüsü Tren İşletmecisinin Belirlenmesine İlişkin Yönetmeliği’nin yayımlanmıştı. Bu yönetmelikle beraber 4 Temmuz 2016’da yayımlanan Demiryolu Yolcu Taşımacılığında Kamu Hizmeti Yükümlülüğü Yönetmeliği yürürlükten kalkmıştı. Bu da kamu hizmeti yükümlüsü tren işletmecisinin belirlenmesine ilişkin usul ve esasların değişmesi anlamına geliyordu. Bu da TCDD’de ihalelerin önünün açıldığını gösteriyordu:

“Kamu hizmeti yükümlülüğü hizmet alımı ihalesine katılacak veya doğrudan temin yoluyla yapılacak hizmet alımlarına teklif verecek demiryolu yolcu tren işletmecisi kamu tüzel kişileri veya şirketlerin, Bakanlıkça yetkilendirilmiş olmaları gerekir.”

Araziler su altında kaldı: Ekonomik anlamda büyük bir yıkım

Çaycuma, Devrek, Gökçebey, Kokaksu ve Filyos’un bir kısmının afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini ancak bunun yapılmadığını ifade eden Ataman, şunları dile getirdi:

“Oradaki köylerin hepsi su altında kaldı. Domates, biber, fasulye, seralar… Dediğim bölgede ürünü olanların hepsinin ürünü gitti. Motorları var, motorları yandı. Tespit çalışmaları yapıldı. Ama hiçbir şey yok henüz. Afet bölgesi ilan edilmediği için çok da şey olmayacak sanki. Motorların parasını da vermeyecekler sanırım.”

Fotoğraf: Facebook

 

Yıl içerisinde yaşanan üçüncü sel olduğunu belirten Ataman, onlarca dönüm arazinin su altında kaldığını, ürün bedelinin ne olduğunun henüz belirlenmediğini, insanların eskiden pazara mal satmaya giderken artık ürün satın almaya gittiklerini ifade ederek “Ekonomik anlamda büyük bir yıkım” diyor.

Vatandaşların artık günlük aktiviteleri de tamamen aksamış vaziyette. Çalıştıkları seraları, tarlaları sular basmış durumda.

Hastalık riski

Tüm bunlara ek olarak bir de köyde yoğun bir şekilde sinek olduğunu söyleyen Ataman’ın sağlığı da bozulmuş:

“Bunun yanında sinek de var. Ben üç gün aralıksız ishal oldum. Nedeni, büyük bir olasılık o çamurlu su. Ondan bize mikroplar geldi. Bu su aynı zamanda rögarların suyu, tuvaletlerin dışa vurması.

Mesela belediye selden üç gün sonra bir açıklama yaptı: Su kaynaklarından su almayın. Alırsanız kaynatın, soğutun ondan sonra kullanın… Açıklamanın devamında; çamurlu suda çalışırken eldiven, maske takın, denildi. Ama biz artık işimizi bitirmiştik. Hemen temizlemeye giriştik.”

10 Temmuz’da Belediye Başkanlığı‘ndan şu açıklama yapılmıştı:

“Bölge genelinde etkili olan aşırı yağışların su kaynaklarımızda meydana getirebileceği olumsuz etkilere karşı, şebeke suyunun, tedbir amaçlı kaynatılıp soğutulduktan sonra kullanılması önemle duyurulur.”

11 Temmuz’da İlçe Sağlık Müdürlüğünden yapılan açıklama ise şu şekildeydi:

“Aşırı yağış sonrası oluşan balçık ve çamurun temizliği sırasında el ve ayaklara bulaşması hayvansal hastalıklar açısından risk taşımaktadır. Bu doğrultuda temizlik yapılırken el ve ayak açık kalmayacak şekilde tedbir alınması önemle duyurulur.”

Altyapıda düzenleme yapılmazsa bunun devam edeceğini, selin kaynağının herkesçe bilindiğini aktaran Ataman, “Bunu düzeltme yoluna gidilmezse, tren yolundan karşıya menfezler açılmazsa bu bölgede yaşayan insanlar bunu bir daha bir daha yaşayacaklar. Bilim insanlarının açıklaması var: Karadeniz‘de seller artarak sürecek” diyor.

‣En çok Karadeniz ve Akdeniz bölgeleri risk altında 

You may also like

Comments

Comments are closed.