ManşetDoğa Mücadelesi

Büyüknohutçu çifti ölümlerinin beşinci yılında anılıyor: Azmettiriciyi yargıla!

0

Antalya Finike‘de mermer ocaklarına karşı doğayı savunurken öldürülen Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu, ölümlerinin beşinci yılında Türkiye’nin her yerinden ekoloji örgütleri, siyasi partiler ve dostlarının katılımıyla hafta sonu boyunca sürecek programla anılıyor.

Bugün Andızlı Mezarlığı‘nda bir araya gelen İkizdere Çevre Derneği Akbelen Ormanı için direnişleri devam eden İkizköylüler, Kazdağları Savunması, TİP Ekoloji, Validebağ Savunması, Van Çev-Der, Polen Ekoloji, Yeryüzü Ekoloji Kolektifi, İklim Adaleti Koalisyonu bileşenleri ve pek çok doğa savunucusunun oluşturduğu Büyüknohutçu Dostları, çiftin kabirlerine karanfiller bıraktı.

Saygı duruşunun ardından söz alan ailenin avukatı Tuncay Koç “Davanın her aşamasında gördük ki, ortada bir çok tesadüf var, bu kadarı mümkün değil. Bunun arkasında başka odaklar var demek ki. Adalet sağlanana kadar her türlü mücadelemiz devam edecek” dedi.

61 yaşındaki Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu, 9 Mayıs 2017’de yaşadıkları dağ evinde öldürülmüş halde bulunmuş, cinayetle ilgili bölgeye yeni taşınmış olan 31 yaşındaki Ali Yamuç gözaltına alınmış ve cinayeti itiraf ederek “para için öldürdüğünü” söylemişti. Katil Yamuç, daha sonra şüpheli olduğu iddia edilen bir şekilde cezaevinde intihar etmişti.

Katilin eşi Fatma Yamuç’un üzerinde de, bir mermer şirketi sahibine hitaben yazılan “On gün içerisinde param gelmezse görüşürüz. İpleriniz cebinizde haberiniz olsun” ifadeleri bulunan bir mektup yakalanmıştı.

Büyüknohutçu Dostları adına açıklamayı okuyan Yeşil Gazete yazarı Erol Malçok, cinayete ilişkin davanın “gizli bir el” tarafından karartıldığını ve azmettiricilerin yargılanmadığını vurguladı: “Cinayet olduğu apaçık belli olan bu olayın azmettiricileri yargılanmadı.” 

Mahkeme, olası azmettiriciler ve  delilleri kararttığı iddiasıyla Fatma Yamuç için suç duyurusunda bulunulmasına karar verse de, Finike Savcılığı, ailenin etkin soruşturma talebini reddederek azmettiriciler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına hükmetmişti.

“Tüm bu süreçler, derinleştirme ve etkili bir soruşturmadan yoksun işletildi. Deliller yeterince toplanmadı ve telefon kayıtlarına bakma ihtiyacı bile duyulmadı” diyen Malçok, şöyle devam etti:

“Bizler, Aysin ve Ali Ulvi’nin dostları olarak bu davanın peşini bırakmayacağız. Davada, en küçük bir sır perdesinin dahi ortadan kaldırılıp, gerçeklerin tüm yönleriyle açığa çıkması için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Adalet talebimizi tüm sağır kulaklara haykıracağız. Ve bunu yaparken yalnız olmadığımızı çok iyi biliyoruz. Yüreği, en büyük erdem olan adaletten yana atan her bir insanın bu davaya sahip çıktığından ve çıkacağından eminiz.

Kamuoyundan çıkan her ses, yaşam savunucusu insanın, kurdun,
kuşun, böceğin ve ağacın canına can katacak! Ve her şeyi para olarak gören sistemin çarkları öyle kolay işlemeyecek!

Aysin ve Ali Ulvi dostlarımızı, bize mücadele azmi veren duruşlarının ışığıyla sevgi ve saygıyla anıyor, boşuna ölmediklerini attığımız her adımda göstereceğimize söz veriyoruz!”

Ali Ulvi Büyüknohutçu’nun kardeşi Şerife Büyüknohutçu da “Beş yıldır biz Ali’nin mücadelesi bitti diye yaşadık, yaşamaya çalıştık. Ama şu anda görüyorum ki Aliler ve Aysinler burada. Demek ki Ali’nin mücadelesi bitmemiş. Lütfen desteğinizi çekmeyin, adalet yerini bulsun” şeklinde konuştu.

Mezarlık ziyaretinin ardından, çiftin Finike ormanı içindeki evi ziyaret edildi.

Anmaya katılan yazarımız Malçok, bu ziyareti, “Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu’nun arkadaşları ve Finike’den gelen insanlar, Ali ve Aysin dostlarıyla ilgili duygularını anlattı.Vuruldukları yerde anma yapıp, evlerinin önüne ve bahçesine karanfil bıraktılar” sözleriyle anlattı.

Anma programı 8 Mayıs Pazar sabah 11.00’de Büyüknohutçu Parkı’nda fidan dikme töreninin ardından Muratpaşa Aydın Kanza Parkı’ndaki atölyeler ve forumlarla devam edecek.

Büyüknohutçu çiftinin cinayetiyle ilgili dosya hala Yargıtay’da.

Çiftin kızları Emine Nohutçu‘nun başlattığı “Adalet arayışımıza devam ediyoruz! Azmettirici yargılansın” kampanyasına buradan ulaşılabilir.

Kızları Emine, çiftin verdiği mücadeleyi ve bugüne kadar yaşananları şu sözlerle anlatıyor:

Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu, 2013’te, Finike’de mermer ocaklarının sadece o bölgede yetişen sedir ve katran ormanlarını, endemik bitki ve hayvan türlerini, tarıma ve insan sağlığına verilen dönüşü olmayan zararları kamuoyuna duyurmuşlardı. Yöre halkıyla birlikte mücadeleyi kuvvetlendirmeye emek verdiler. Mücadele sayesinde, Finike Cumhuriyet Savcılığı mermer ocaklarının yarattığı doğal alan tahribatına yönelik soruşturma başlattı.

Açtıkları dava sonucunda bölgedeki bir mermer ocağı için kapatma kararı almayı başardılar. Bu mermer ocağı, anne ve babamıza açtığı 100 bin liralık karşı tazminat davasını da kaybetti ve kazanılan dava dosyası bölgedeki diğer tüm taş ocaklarının da kapatılması için emsal teşkil eden bir dosya haline geldi.

5 Mayıs 2017, gece yarısı saat 02:00 civarında mücadeleyi verdikleri evlerinin hemen yakınındaki ormanlık alanda yangın çıktı. Ali Ulvi Büyüknohutçu, sosyal medyada “Büyük bir facianın eşiğinden döndük!” diyerek, yangını çiftliğin sınırında söndürebildiklerini yazdı.

Yangının hemen ardından, 9 Mayıs 2017’de, baba ve annemiz Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu mücadeleyi sürdürdükleri evlerinde ölü bulundular.

Bölgeye sadece 15 gün önce taşınmış olan Ali Yamuç gözaltına alındı ve üç gün sonra tutuklandı. Cezaevinde verdiği ifadelerinde cinayeti itiraf etti “para için” yaptığını söyledi.

Kamuoyunda günlerce gündemden düşmeyen, yine cezaevinden yazdığı bir diğer mektupla azmettiricisinin ismini açıklayarak, kendisine bu cinayetleri işlemesi için teklif edilen paranın kalan kısmını eşi Fatma Yamuç’a teslim etmelerini söyledi ve “İpleriniz cebinizde” ifadelerini kullandı. Bir hafta sonra, katil Ali Yamuç’un eşi Fatma Yamuç, cinayete iştirak suçuyla tutuklandı.

Üzerinde bulunan, Ali Yamuç’un adıyla yazılmış ve yine onun tarafından imzalanmış mektupta şunlar yazıyordu: “Bana vaat ettiğiniz ödemeyi yapın. ‘Öldür paranı hemen vereceğiz’ diye vaatlerde bulunup, neyi bekliyorsunuz? On gün içerisinde param gelmez ise görüşürüz. İpleriniz cebinizde haberiniz olsun.”

Ardından, kaldığı Elmalı Cezaevinde can güvenliği olmadığı için naklini isteyerek daha güvenli olan Alanya L Tipi Cezaevine nakledildi.

20 Eylül 2017’de, Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde Ali Yamuç ölü bulundu. Alanya Savcılığı’nın hazırladığı rapora göre, Ali Yamuç’un kaldığı koğuşun banyosunda havalandırma penceresine eşofman lastiğiyle kendini astığı belirtildi. Yamuç, hayatını kaybederken birçok cevabı da beraberinde götürdü.

Katil zanlısı Ali Yamuç’un eşi Fatma Yamuç, yargılandığı Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi’nde “Cinayete yardım etmek” suçundan beraat etti.

Dosyamız şu an Yargıtay aşamasındadır. Mahkeme aynı zamanda, dosyadaki bir tanığa dayanarak, Ali Yamuç’un olay gününden önce görüştüğü iddia edilen siyah cipli bir kişiyle görüşmesinden yola çıkarak azmettiriciler hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Buna dayanarak soruşturmanın derinleştirilmesi için Finike Cumhuriyet Savcılığı’na ihbarda bulunuldu.

Maalesef soruşturma yenilenmedi ve azmettiriciler yönünden takipsizlik kararı verildi. Bu karara da itiraz edildi.

Cinayetlerin üstü baştan beri eksik soruşturmayla örtüldüğü, arkasında kimler olduğu ortaya çıkarılmadığı inancını taşımaktayız. Bu nedenle soruşturmanın yeniden açılması gerekmektedir.”

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.