EkolojiManşetTürkiye

Brezilya, Türkiye’nin zehirli gemi Sao Paulo’da yeniden analiz talebini reddetti

0

Asbest ve radyasyon dolu, zehirli gemi Nae Sao Paulo için Türkiye‘nin Brezilya yetkili makamlarından Brezilya sınırları dahilinde yapılacak yeni analiz talebi reddedildi.

Brezilya, yeni analizin kendi karasularında yapılmasını kabul etmedi;  yeni tehlikeli madde envanterinin Türkiye girişinde yapılmasının “uygun olduğuna” dair gemiyi satın alan Sök Denizcilik’in Brezilya’daki aracı firmasına bir yazı iletti.

Sao Paulo için bir danışmanlık firması tarafından “Tehlikeli Madde Envanteri” hazırlanmış, ancak gemideki bölümlerin sadece %12’si örneklenmişti. İkiz gemisi Clemenceau’da odaların % 82′ si ölçülerek elde edilen sonuçlara göre, bu gemide tespit edilen asbest miktarı 760 tondu. 

Türkiye’nin çevre örgütleri ve bölge halkının da baskısıyla yaptığı talebe rağmen ne Brezilya yetkili makamları ne Brezilya donanması ne de SÖK firması geminin Brezilya’ya iade edilmesi için şu ana kadar herhangi bir girişimde bulunmadı.

Cebelitarık’tan birkaç gün uzaklıkta

Brezilya mahkemeleri geminin donanma limanına tekrar demir atmasına karar vermişti. Ancak gemi karara uymayarak İzmir’e doğru yoluna devam ediyor.  Halen Afrika kıyılarında Türkiye’ye doğru ilerleyen Sao Paulo, bugünlerde Cebelitarık Boğazı‘ndan sadece birkaç gün uzakta. Basel Sözleşmesi’nin zorunlu kıldığı Cebelitarık yakınlarındaki sulardan geçiş için İspanya, Birleşik Krallık ve Fas’a gerekli bildirimlerin yapılmadı ve izinler de alınmadı.

Sao Paulo, Brezilya’da 4 Ağustos’ta hakkında çıkan mahkeme kararından sadece birkaç saat sonra aceleyle denize çekilmiş ve yolculuk  planından saparak Brezilya sahiline yakın ilerlemek yerine Hollanda bandıralı Alp Center adlı römorkör tarafından doğuya doğru yüzdürülerek mümkün olan en kısa sürede Brezilya topraklarından çıkarılmıştı.

‘Akdeniz’e girmesine izin verilmemeli’

Greenpeace Akdeniz Proje Lideri Gökhan Ersoy, “Türkiye’nin yeni bir analiz talebinde bulunması kesinlikle umut veren bir gelişme olduğunu ancak bunun toplumsal muhalefetin ağzına sürülmüş bir parça bal olması gerektiğini” söylüyor:

“Gerçek bir anlam ifade etmesi için Türkiye ilk raporu artık kabul etmediğini ve şartlı izin koşullarının da ortadan kalktığını net bir şekilde ifade etmeli. Brezilya makamları ve şirket bu karar doğrultusunda işbirliğine yanaşmıyorsa transit ülkelerle resmi yazışmalar hemen başlamalı ve konvoy Brezilya’ya tam yol geri dönmelidir.

Basel Eylem Ağı Genel Müdürü Jim Puckett ise Basel uyarınca tehlikeli maddenin tam envanterinin ihracat öncesinde çıkarılmış olması gerektiğine dikkat çekerek, “Türkiye, hiçbir koşulda bu yeni araştırmanın Türkiye’de veya Brezilya dışındaki herhangi bir ülkede yapılmasını kabul etmemelidir” diyor.

İstanbul Sağlık ve Güvenlik Çalışma Gözlemcisi Aslı Odman da bu fikre katılıyor: “Brezilya hükümetinin, transit ülkeleri uyarmadan, mahkeme kararını dinlemeden, Türkiye’nin bu tür ithalatlara karşı yasaları olup olmadığını kontrol etmeden yola çıkma telaşı, Türkiye’nin bu gemiyi topraklarımıza kabul etmesinin mazereti olamaz. Bu zehirli gemi, hemen geri dönmeli. Akdeniz’e bile girmesine izin verilmemeli.”

1 ton zehir kaç hayat eder?

Odman, 2018 yılında İzmir’in Aliağa ilçesi Nemrut Körfezi‘nde fuel oil kaynaklı çevre felaketine sebep olan Harrier isimli kuru yük gemisiyle ilgili skandalı da hatırlatıyor. Geminin Norveç’ten Güney Doğu Asya sahillerine doğru yasadışı bir söküm işlemine yol alırken yetkili makamlar tarafından yakalanmış ve en son Aliağa’da SÖK Denizcilik tesislerine gönderilmesine izin verilmişti. Söküm tesisine girmeden neden olduğu petrol sızıntısı nedeniyle korkunç bir çevre felaketine neden olan gemi, Türkiye tarafından ağır maddi yaptırımla cezalandırılmıştı ancak deniz ekosistemine verilen zararı tazmin etmek mümkün olmadı.

Tehlikeli atık envanterinin Türkiye’de yapılması planlanan Sao Paulo için durum daha da riskli. İkizi Clemenceau’da en az 760 ton asbest ve  PCBs, PCTs, PBBs gibi kirleticilerin maksimum potansiyelinin 330 ton olduğu tespit edilen ve Fransa‘da nükleer denemelerde görev aldığı bilinen gemi, tehlikeli atık kapasitesi açısından patlamaya hazır bir bomba gibi. Özellikle toksik, kanserojen ve ekotoksik madde sınıfına giren, Dünya Sağlık Örgütü tarafından miktar belirtilmeksizin sağlığa zararlı olduğu bildirilen asbest ve asbestin yanı sıra kurşun, kadmiyum gibi ağır metaller  geri dönüşü mümkün olmayan çevre, halk ve işçi sağlığı tehdidine yol açacak.

İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, 30 Haziran 2022’de Avrupa Birliği Çevre Ajansı’nın AB Gemi söküm mevzuatının beşinci yılı revizyonu vesilesi ile açtığı ‘kanıta çağrıya’ (Call for Evidence) mevzuatın AB dışı muhatabı olarak bir rapor iletmiş ve bu raporda Sök Denizcilik dahil Aliağa’dan sekiz tersanenin sahip olduğu AB sertifikalarının zemini olan denetimlerin kapsamadığı ciddi çevre ve işçi sağlığı sorunlarının altını çizmişti.

Rapor; özellikle, usule uygun resmi asbest bertarafı rakamlarının senede 100’den fazla gemi sökülen sektör için çok düşük gözüktüğü; sertifika sahibi tersanelerin, sertifikalarından gelen bağlarını kullanarak satın aldıkları gemileri kendilerine ait sertifikasız tersanelere daha ucuz ve güvencesiz şartlarda sökülmeye sevk ettiğine dair önemli bulgular içeren rapor, Aliağa gemi söküm tesislerinin hesap verebilirlik ve şeffaflık açısından tam bir kara kutu görünümündeki şaibeli yapısını ortaya koyuyordu.

Sivil toplumun zehirli gemiye karşı mücadele güncesi

  • 2000 yılına kadar Fransız donanmasında Foch ismi ile görev alan uçak gemisi, Brezilya tarafından satın alındı. Hizmet sürecinde yaşadığı sorunlar ve modernizasyon ihtiyaçlarının maliyet faturası kabarınca, 2017 yılında emekliye ayrıldı.
  • Eylül 2019’da uçak gemisinin gövdesinin satılması için ihaleye çıkıldı ve açık artırma için açılış bedeli 5.309.733,65 Brezilya Reali olarak belirlendi.
  • Sivil toplum kuruluşları ihaleyi kazanacak şirkete/lere 2017 yılında Brezilya Yüksek Mahkemesi’nin asbest kullanımını yasakladığını hatırlattı ve gövdesinde zehirli maddeler taşıyan geminin başta Güney Asya olmak bir başka topluluğun sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını riske edecek bir yolculuğa çıkmaması için çevresel adalet çağrısında bulundu.
  • İhale süreci sonunda, Mart 2021’de 1.8 milyon dolar karşılığında Türkiye’den tersanesi İzmir Aliağa’da bulunan Sök Denizcilik gemiyi satın aldı.

  • İhale süreci sırasında tehlikeli atık envanterine dair taraflar arasında hiçbir belge ya da bilgi bulunmuyordu.
  • Haziran 2021’de Türkiye, Fransa, Brezilya ve Belçika merkezli sivil toplum kuruluşları gemi sökümünün çevreye duyarlı bir şekilde yapılabilmesi için São Paulo’daki tehlikeli atıkların uygun bir şekilde karakterize edilmesini sağlamak için Brezilya’daki Çevre Bakanlığı, Fransa’daki Silahlı Kuvvetler Bakanlığı, Avrupa Komisyonu ve asıl muhatap olan Türkiye’de Çevre, Şehircilik, ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na çağrıda bulundu.
  • Aradan geçen yaklaşık 1 yıllık sürede başta Türkiye’deki bakanlık olmak üzere bütün ülkelerdeki ilgili makamlar sessizliğini korudu ve çağrılara kulaklarını tıkadı.
  • Haziran 2022’de sivil toplum kuruluşları zehir gemisinin Türkiye’de sökülmesi için yürütülen süreçte başta Aliağa halkı olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının şeffaflık ve katılımcılık prensipleri doğrultusunda bilgiye erişim haklarından mahrum bırakıldığını anlatan bir başka resmi mektup gönderdi. Bu durumun Barcelona Konvansiyonu’nun eki olan İzmir Protokolü’nün 12 maddesinde belirtilen halkın bilgilendirilmesi ve katılımının sağlanması hükümlerinin açık bir şekilde ihlal edilmesi anlamına geldiği belirtildi.
  • Temmuz 2022’de Bakan Murat Kurum’a ihale sürecindeki eksiklikleri ve bunun yol açacağı potansiyel tehlikelerin yarattığı endişelerle birlikte halkın katılımı prensibinin ihlal edildiği bir başka resmi mektup ile tekrar hatırlatıldı. Bakanlıktan herhangi bir yanıt yine alınamadı.
  • Brezilya’daki ilgili makamlarla yapılan görüşmelerde, ithalat sürecine dair bütün resmi dökümanlar kamusal bir süreç olması nedeniyle sivil toplum kuruluşlarının erişimine açıldı. Böylece tehlikeli atık envanteri ve geri dönüşüm planını incelenebildi.

  • 22 Temmuz 2022’de Brezilya’da Çevre ve Yenilenebilir Doğal Kaynaklar Enstitüsü’nde Çevre Kalitesi Departmanı Direktörü Carolina Mariani ile iletişim kuruldu. Greig Green tarafından hazırlanan Tehlikeli Atık Envanteri ve erişilen Geri Dönüşüm Planı’nın ciddi eksiklikler barındırdığı öğrenildi. Bu bilgiler doğrultusunda yasadışı tehlikeli atık ithalatı olasılığını güçlendiren bulgular Brezilya’daki makamlara iletildi.
  • Bakanlıkların yanı sıra, tehlikeli atık envanterini hazırlayan Grieg Green firmasındaki proje yöneticisi Andreas Malm Justad ile yapılan görüşmelerde geminin sadece % 12’sinin analiz edildiği ortaya çıktı. Bazı bölümlere kilitli olduğu için ulaşılamazken, bazı bölümlerde havalandırma sistemi olmadığı için hava kalitesi açısından toksik bir atmosfer bulunuyordu ve araştırmacılar kendi sağlıklarını riske etmemek adına bu bölümlerden numune toplamadı.
  • Görüşmelerde Grieg Green hazırladıkları rapordaki kirletici maddelerin miktarının geminin bütününü temsil etmediğini söyledi.
  • Ağustos 2022’nin başında Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’a yazılan mektup ile uçak gemisinin orjinal ev sahibi olan ülkenin uluslararası bir çevre skandalının önüne geçmek adına sorumluluk alması yönünde çağrıda bulunuldu.

  • 4 Ağustos 2022’de Alp Centre isimli römork ile Sao Paulo’nun Türkiye’ye yolculuğu başladı. Aynı gün, Sao Paulo/Foch enstitüsünün açtığı hukuki davada uçak gemisinin yıllardır demirlediği limana geri dönmesine yönelik tedbir kararı çıktı. Ancak zehirli gemi yoluna devam etti.
  • Geminin yola çıkmasının ardından, Aliağa’da yüzlerce insan büyük bir yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş mitingle sona erdi.
  • 4 Ağustos günü İzmir’de hareketli saatler yaşanırken, Ankara’daki Brezilya Büyükelçiliği önünde DİSK ve CHP vekilleri basın açıklaması gerçekleştirdi.
  • Mahkeme kararından kaçan konvoya yönelik karasularından geçecek olan transit ülkelere uluslararası hukuk kurallarına aykırı olarak gerçekleşen ithalatı durdurmalarına yönelik çağrılar başladı.
  • 8 Ağustos günü Basel Konvansiyonu’nun İspanya’daki yetkili makamında görev alan Elena Bronchalo Gonzalez’e yasadışı atık ithalatı konusunda bilgi verildi.
  • 9 Ağustos günü Birleşik Krallık’ta Basel Konvansiyonu yetkilisi Christopher King ile görüşme yapıldı. Bunu aynı gün Fas’taki yetkili makama gönderilen mektup takip etti.
  • Transit ülkelerden ilk geri dönüş Birleşik Krallık tarafından geldi ve konuyu incelemeye aldıklarına dair bilgi paylaşıldı.
  • 12 Ağustos günü Brezilya’daki Çevre Kalitesi Direktörü Carolina Mariani ile tekrar iletişim kuruldu. Kendisine Clemenceau için hazırlanan tehlikeli atık envanteri raporu ile Sao Paulo’nun karşılaştırılması, Basel Konvansiyonu doğrultusunda Transit Ülke süreçlerinin işletilmediği ve uluslararası hukukun ihlal edildiği görüşleri ile uçak gemisinin yolculuğunun sonlandırılması talebi tekrarlandı. Ayrıca Brezilya mahkemesi tarafından verilen tedbir kararı hatırlatıldı.
  • 14 Ağustos günü Carolina Mariani Basel konvansiyonu doğrultusunda Sao Paulo’nun Türkiye’ye ihracatının yasal olduğunu belirtti ve itiraz noktalarını kabul etmedi. Brezilya mahkemesi tarafından verilen kararın temyiz yolu açık olduğu için sorumluluk almaktan kaçındı.
  • 16 Ağustos günü Brezilya’daki yetkili makamlarla yapılan müzakereler devam etti. Tedbir kararı çıkan karar da Çevre ve Yenilenebilir Doğal Kaynaklar Enstitüsü doğrudan bir taraf olmadığı için Sao Paulo’nun ihracatı konusunda verilen izinde geri adım atılmadı.
  • Bunun üzerine, sivil toplum kuruluşları 16 Ağustos günü potansiyel bir yasadışı atık ithalatı vakası hakkında INTERPOL’e suç duyurusunda bulundu.
  • 16 Ağustos günü Aliağa Çevre Platformu (ALÇEP), Brezilya donanmasına ait zehirli uçak gemisi Nae Sao Paulo‘nun sökülmek üzere İzmir‘e getirilmesine karşı Aliağa Demokrasi Meydanı‘nda nöbet tutmaya başladı. İzmir’de halk artık zehirli gemiye dur demek için her gün 19.30-21.00 Aliağa Demokrasi Meydanı’nda nöbette olacak.

 

 

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.