Boğaziçi Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınan öğrencilere bir de dava açıldı

Dokuzuncu Boğaziçi Onur Yürüyüşü'nde ters kelepçeyle gözaltına alınan 70 öğrenciye bir de dava açıldı. Gerekçe: Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama.

Dokuzuncu Boğaziçi Onur Yürüyüşü‘ne katılan 70 öğrenci “kanuna aykırı yürüyüşe katılarak ihtara rağmen dağılmamak”la suçlanıyor. Fakat 20 Mayıs’ta gerçekleştirilen yürüyüşün öncesinde polis, uyarı dahi yapmamıştı.

‣BÜ’deki Onur Yürüyüşü’ne polis engeli 

Ünikuir tarafından yapılan açıklamaya göre; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebiyle Boğaziçi Üniversitesi’nde 20 Mayıs’ta düzenlenen Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınanlara kamu davası açıldı.

Savcılık iddianamesinde, “LGBTİA+ temsil eden flamalar” taşıyan ve slogan atan öğrencilere kolluk kuvvetlerinin ihtarda bulunduğunu; ancak ikaza rağmen yürüyüşe devam ettiklerini ortaya atıyor.

Boğaziçi Üniversitesi’nde sekiz yıldır yapıldığı gibi, barışçıl biçimde anayasal hakkını kullanmak isteyen LGBTİ+ ve hak savunucusu öğrencilerden 70’i hakkında dava açıldı.

Öğrenciler, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nu ihlal ettikleri gerekçesiyle, “Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğinden Dağılmama” suçuyla, yargılanacak.

‣Polisten 1,5 kilometre uzunluğunda korku barikatı

Ne olmuştu?

Kayyum rektör tarafından kapatılan Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Araştırmaları Kulübü’nün (BÜLGBTİA+) Onur Haftası etkinliklerinin son gününde kampüsün sekiz yıllık geleneğinin sürmesi için Onur Yürüyüşü planlandı.

20 Mayıs 2022’de düzenlenmesi planlanan 9. Boğaziçi Onur Yürüyüşü’nden bir gün önce kampüsün Etiler kapısına, Taşoda Müzik Festivali gerekçe gösterilerek X-Ray cihazı yerleştirildi.

20 Mayıs sabah saatlerinden itibaren ise kampüsün etrafı polis ve gözaltı araçları ile çevrildi.

Ana kapı dışında Güney Kampüs’ün girişleri kapatıldı.

17.00’da başlaması planlanan yürüyüş için öğrenciler, Güney Meydanı’ndan kapatılan kulüp odasından doğru yöneldiklerinde uyarıda bile bulunmadan çevik kuvvetin saldırısı başladı.

Ablukaya alınan öğrenciler, alandan çıkış yapmaları için açılması gereken koridorla gözaltı araçlarına sokuldu. Abluka dışında kalabilen öğrencilerin “Dağılıyoruz” itirazına rağmen polis saldırısı kampüste bir süre devam etti.

Kampüsteki bir öğrenci o gün yaşananları şöyle anlatmıştı:

“Polisler ve güvenlikler iki taraftan bizi sıkıştırdı ve çember içine aldılar. Herhangi bir dağılın uyarısı yapmadan ters kelepçe ve işkenceyle arkadaşlarımızı gözaltına aldılar.”

20 Mayıs’ta polis, barışçıl biçimde anayasal hakkını kullanmak isteyen 70 katılımcıyı ters kelepçe ve işkence ile gözaltına aldı.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR