Doğa MücadelesiEkolojiKentManşet

Bodrum’da tarihi Aspat Kalesi’ne ÇED’siz ve ruhsatsız turizm inşaatına itiraz reddedildi

0

Muğla 2. İdare Mahkemesi, Bodrum’da ÇED raporu ve ruhsatı olmamasına rağmen Aspat Kalesi ve civarında turizm tesisine yapılan itirazları reddetti.

Tarihi kale ile antik yerleşimlerin bulunduğu bölgede yapılmak istenen turizm tesisi projesine karşı  altı yıldır hukuki mücadele veriliyor.

Halikarnas Kralı Mausol döneminde gözetleme kalesi olarak inşa edilen Aspat Kalesi’nin kalıntıları klasik döneme ait antik Termara kentinde bulunuyor. Termara ise Bodrum Yarımadasındaki 12 antik şehirden biri. Kalenin hakim olduğu koyun korsanların sığınma limanı olduğu belirtiliyor.

TMMOB,  2018 öncesinde bungalov tipi az sayıda konaklama biriminden oluşan tesisin, tarihi yüzyıllara dayanan antik kentin yapısına zarar verdiği gerekçesiyle dava açmıştı. Dava sürerken, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) kararı ve ruhsatı olmamasına rağmen, tesisin büyük ölçekli turizm konaklama ve toplu konut tesisi için genişletilmesi amacıyla inşaat başladı. Yürütmenin durdurulması talebiyle açılan davada, Muğla 2. İdare Mahkemesi davanın reddine karar verdi.

Karara tepki gösteren TMMOB avukatı Ekin Öztürk, Bodrum’un saldırı altında olduğunu söyledi.

‘Birkaç kişinin keyfi için yok ediliyor’

Gazete Duvar‘a konuşan Öztürk, şunları söyledi: “Bodrum ne yazık ki yıllardır korkunç bir saldırı altında. Aspat da bu saldırı alanlarından biri. Çok güzel bir koy, tarihi dokusuyla, deniziyle yeşiliyle çok güzel bir alan. Fakat tüm bunlar, orada birkaç kişi lüks evlerde yaşasın, lüks tesislerde tatil yapsın, buralarda kalanlar evlerine yatlarıyla gidebilsin diye yok ediliyor. Hatta edildi ne yazık ki…”

İdare Mahkemesi’nin yaşanan talana göz yumduğunu belirten Öztürk, 2028’den bu yana mahkemeye rağmen hukuk mücadelesi yürüttüklerini anlattı:

“Mahkemenin apaçık usul hataları, bariz takdir hatalarıyla dört yıl sonra dosya ancak karara bağlanabildi. Verilen karar ise yargılama sürecinin kendisinden daha da korkunç. Dosyada iki bilirkişi raporu birde Mahkemenin aleyhe rapor çıkması için adeta çaba sarf ettiği fakat yine de projenin aleyhine gelen ek bilirkişi raporu var. Mahkeme hangi bilimsel ve teknik yeterliliğine dayanarak olduğu anlaşılamaz biçimde bu raporları hükme esas almamaya karar verdi.”

‘Başka dosyadaki bilirkişi raporu esas alındı’

Avukat Öztürk, projenin aykırılıklarını giderebilecek biçimde yeniden hazırlanamayacağına ilişkin bir karar da verildiğine dikkat çekti:

“Muğla 2. İdare Mahkemesi bunlar hiç yokmuş gibi dosya dosya bakıp bilirkişi raporu beğendi ve başka bir işleme ilişkin başka bir dosyadaki bilirkişi raporunu kendi hükmüne esas almaya karar verdi ve ancak böyle davayı reddedebildi. Artık ne yazık ki Mahkemelere rağmen hukuk mücadelesi yürütüldüğü, seçmece bilirkişi raporlarıyla karar oluşturulduğu bir dönem yaşıyoruz.”

 

 

You may also like

Comments

Comments are closed.