Küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği nedeniyle yaşanan ağır kuraklık başta Avrupa olmak üzere dünyayı kasıp kavuruyor. Kıtanın neredeyse bütün büyük nehirleri ve göllerinde su seviyeleri alarm düzeyinde düştü, ülke yöneticileri ardı ardına vatandaşlarına suyu ve elektriği tasarruflu kullanmaları yolunda tavsiyelerde bulunuyor; yasaklamalar getiriyor.
Çek Cumhuriyeti’nden başlayıp Almanya’dan geçen ve Orta Avrupa’nın en büyük nehirlerinden olan Elbe’de de su seviyesi olağanüstü düştü. Kıtanın eski yerleşimcileri tarafından göllerde ve nehirlerde tarihi kuraklıkları anmak ve gelecek nesilleri uyarmak için kullanılan ‘Açlık taşları’ olarak bilinen oymalı kayalar ortaya çıktı.
Taşlardan birinin üzerinde, 1616 tarihinde kazınmış, “Beni görebiliyorsan, ağla” yazısı yer alıyor. Açlık taşları en son 2018’deki kuraklık sırasında görülmüştü.
Çek Cumhuriyeti’nin Decin Kenti’ndeki açlık taşlarının, nehir sularının çekildiği dönemlerde kazındığı biliniyor. Taşlarda 1417, 1616, 1707, 1746, 1790, 1800, 1811, 1830, 1842, 1868, 1892, 1893, 1921, 1947 ve 1959 tarihleri kazılı. Ancak bir taşın üzerinde 1616 yılında yazıldığı düşünülen Almanca “Wenn du mich siehst, dann weine” yani “Beni görürsen ağla” cümlesi, gelecek nesiller için dramatik bir uyarı özelliği taşıyor.
2013 yılında taşlar üzerinde çalışmalar yapan Çek araştırmacılar, yazıların kuraklık konusunda uyarmak için kazındığı konusunda fikir birliğine vardı. En son 2018’de görülen açlık taşları, bu yıl kuraklık krizi nedeniyle yeniden ortaya çıksa da su seviyesinin bu yılın da altında olduğu belirlendi.
Avrupa Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi’nden (EC-JRC) kıdemli araştırmacı Andrea Toreti geçen hafta yaptığı bilgilendirme toplantısında, mevcut kuraklığın son 500 yılın en kötüsü olabileceği konusunda uyarmıştı. Merkezin tahminlerine göre, şiddetli kuraklığın Avrupa’da daha da kötüleşeceği ve potansiyel olarak kıtanın yüzde 47’sine ulaşacağı belirtildi. Andrea Toret şunları söyledi:
“Olayı (bu yılki kuraklık) tam olarak analiz etmedik çünkü hâlâ devam ediyor, ancak deneyimlerime dayanarak bunun belki de 2018’den daha aşırı olduğunu düşünüyorum. Sadece bir fikir vermek için 2018 kuraklığı o kadar aşırıydı ki en azından son 500 yıl geriye dönüp baktığımızda 2018 kuraklığına benzer başka bir olay yoktu, ancak bu yıl gerçekten 2018’den daha kötü olduğunu düşünüyorum.”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…