Haber HattıManşet

“Batma çıkma diyince aklınıza Taksim’deki rezillik gelsin!”

0
Mimarlar Odası Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı

İstanbul’un Beşiktaş ilçesi için önerilen “Beşiktaş Meydanı Yayalaştırma ve Kentsel Dönüşüm” projesinin ayrıntıları henüz açıklanmadı ancak projeye ilişkin eleştiriler gündemde. 4 Aralık Perşembe günü Beşiktaş Gençlik Merkezi’nde saat 8:30’da Abbasağa Forumu’nun daveti ile Mimarlar Odası Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı durumu tüm yönleri ele almak adına bir toplantı gerçekleştirdi.

Mimarlar Odası Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı

Mimarlar Odası Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı

“Zaten batma çıkma diyince aklınıza Taksim’deki rezillik gelsin”

Mimarlar Odası Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı,  proje hakkında konuşurken önce “İnsandan yana kentsel dönüşüm var mıdır?”, “Yerinde kentsel dönüşüm nedir?” gibi soruların tartışılması gerektiğinden bahsetti. Beşiktaş ilçesinde Bakanlar Kurulunca riskli alan olarak ilan edilen tek bölgenin Rumeli Hisarı Mahallesi olduğunu, Beşiktaş için böyle bir karar alınması zor olduğunu ancak binalar için tek tek “riskli” raporu alınabileceğini ve bu rapor alındıktan sonra bu binaların yıkılması kaçınılmaz olduğunu söyledi. “Beşiktaş’ta kiracıların, esnafların örgütlenmesi önemli. Biz halka doğru anlatmalıyız neler olduğunu, yoksa halkla karşı karşıya kalabiliriz.” dedi. “Eskiden biz davaları kendimiz açar hukuk mücadelesi verirdik, artık halkla beraber dava açıyoruz.” diyen Yapıcı, meydan için yapılan planda ise birçok şeyin belirgin olmadığını da ifade etti. Planda metro hattının, transfer noktalarının, batan çıkan yolların birbirine girmiş durumda olduğunu söyledi. “Zaten batma çıkma diyince aklınıza Taksim’deki rezillik gelsin.” dedi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi’nden Akif Burak Atlar ve Bahçeşehir Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yayla’ya projeyle ilgili görüşlerini sorduk.

Beşiktaş Meydanı’na ilişkin bir düzenleme fikrinin yıllardır konuşulduğunu belirten Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi’nden Akif Burak Atlar, projenin nasıl uygulamaya geçirileceğinin önemli olduğunu ifade etti: “Taksim Meydanı’nda olduğu gibi oldu bittiye getirilmemesi, katılımcı ve şeffaf süreçlerin işletilerek uygulamaya geçilmesi gerekiyor. Yayalaştırma adı altında araç odaklı, beton odaklı bir düzenlemeye gidilmemesi, Beşiktaş’ın kimliğine zarar verecek mekânsal değişikliklerden kaçınılması önemli. Ve elbette öncelikle kentlilere söz hakkı verilmesi gerekiyor. Bu tip önemli kentsel alanların mekânsal değişimine ilişkin kararların toplumsal kabul görmesi gerekir.“

Proje kadar; projeye itiraz ile yalnızca itiraz veya yürütme durdurma kararının yeterli olmayabileceği de gündemde.

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yayla, projeye itirazın bireysel olarak da yapılabileceğini, bunun için İstanbul’da yaşıyor olmanın yeterli olduğunu belirtti. Önceki haftalarda mahkemenin durdurma kararına rağmen gözlerimizin önünde gerçekleşen Yırca katliamından sonra hukuki süreçlerin mahkeme salonu dışında etkisiz kaldığını belirttiğimde Yayla, şunları söyledi: “Maalesef günümüzde idarenin yargı kararlarını uygulamadığını sıkça görmeye başladık. Bu husus başta hükümetlerin işine gelebilir ise de zaman içinde onların da aleyhine birtakım sonuçlar ortaya çıkar. Çünkü hükümet ve idare yargı kararına uymaz ise halk da uymamaya ve direnmeye başlar. Bunun sonucunda adalete inancını yitirmiş olan halk adaleti sağlayacak başka yapıların egemenliğini kabul etmeye başlar. Yani mafya v.b. oluşumlar ortaya çıkar ve uygulanmayan yargı kararlarını kendi anlayışına göre uygular ve adaleti sağlar. Aslında Godfather filminin açılış sahnesi konuyu özetliyor: Baba masanın başında oturmaktadır ve karşısındaki adam kendisine dert yanmaktadır; kızına tecavüz edildiğini, sonrasında polise gittiğini ancak polisin ve yargının gerekeni yapmaması nedeniyle tecavüz edenlerin serbest bırakıldığını söyler. Buna karşılık “Baba” şu soruyu sorar: Neden ilk önce polise gittin? Neden önce bana gelmedin? Bu soru, devletin ve yargının adaleti sağlayamadığı bir ülkede başka odakların onun yerine geçerek illegal biçimde adaleti sağlama görevini üstlenecekleri gerçeğini bize göstermektedir. İşte, başka güç odakları ortaya çıktığında devlet de kendi siyasal iktidarını korumanın aslında bağımsız ve tarafsız bir yargıdan ve mahkeme kararlarını uygulayan bir idari yapıdan geçtiğini idrak edecektir.“

 

Haber: Pelin Atakan

(Yeşil Gazete)

 

More in Haber Hattı

You may also like

Comments

Comments are closed.