KadınLGBTİ+Manşet

Başörtüsü teklifi komisyondan geçti: Muhalefet salonu terk etti

0

AKP’nin başörtüsü düzenlemesini de içeren anayasa değişikliği teklifi TBMM Anayasa Komisyonu‘nda kabul edildi. İYİ Parti ve CHP milletvekilleri komisyonu terk etti.

“Başörtüsüne anayasal güvence” getiren ve ailenin yeniden tanımlandığı AKP’nin, MHP’nin ve Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) desteklediği anayasa değişikliği teklifi, CHP ve İYİ Parti tarafından bazı maddeleri gerekçesiyle onaylanmamıştı. Muhalefet ilk maddede yer alan “dini inancı sebebiyle başını örtmesi” ifadesinin “başını örtmesi ya da örtmemesi de dahil olmak üzere” şeklinde değiştirilmesini talep etmişti. Ancak elbette söz konusu anayasa değişikliği teklifi yalnızca din ile devlet işlerinin bir cümle içerisinde toplandığı bir teklif değil, aynı zamanda LGBTİ+’ları da dışlayan bir yapıya ve maddeye sahip olduğu için oldukça eleştirilmişti.

AKP ve MHP’nin oyları yetmiyor

Teklifin meclis genel kurula gelmesinin ardından 360 ila 400 arasında oy çıkması durumunda, teklif için referandum yapılacak. Ancak AKP ve MHP’nin oyları bu rakama ulaşamıyor. Teklifin kabul edilmesi için 400 üzerinde oy çıkması gerekiyor.

‣Başörtüsü ve aile yapısı diyen Erdoğan’ın asıl hedefi: Topluma LGBT’yi soktular
‣AKP’nin başörtüsünü de içeren ‘anayasa değişikliği’ teklifi TBMM’ye sunuldu 

Ne olmuştu?

Anayasa değişikliği teklifine giden süreci, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüne yasal güvence adımı başlattı ve AKP’nin LGBTİ+’ların hayatlarına karışma dozunu artıran bir hamleye dönüştü.

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sürekli LGBTİ+’ları dışlamak ve hedef göstermek için ortaya atılan “aile yapısı” ifadeleriyle temellendirdiği bir konuşmasında “Son zamanlarda topluma LGBT’yi soktular” demişti.

Başörtüsünün anayasa teklifi haline getirilmesinin öncesinde Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na yönelik yaptığı konuşmada “Öyleyse biz olması gereken ne ise onu yapacağız” demişti:

Aile filan hepsi bu işin içinde. Öyle bir şey yapıyoruz ki ne kadar samimisin, değilsin; bunu burada göreceğiz.

Son zamanlarda topluma LGBT’yi soktular. LGBT’yle birlikte de bizim aile yapımızı bunlar dejenere etmenin gayreti içerisine girdiler. Öyleyse biz olması gereken ne ise onu yapacağız. Biz kimlerin LGBT’ci olduğunu biliyoruz zaten. Ama bunu da aile olarak gelip oraya koyalım. Burada da çıksın bakalım neresinden savunacak onu da görelim.”

Erdoğan’ın kullandığı bir parti veya yanında olunan bir örgütmüşçesine ‘LGBT’ci’ ifadesi hükümetin LGBTİ+’ları birer insan olarak görmenin oldukça ötesinde olduğunu ortaya koydu. Erdoğan’ın açıklamasından diğer detaylar da şöyleydi:

  • “Başörtüsüyle alakalı herhangi bir şey yoktu. Niye? Çünkü bizim böyle bir problemimiz yoktu. Çözmüşüz bunu. Bu beyefendi getirdi bunu gündeme koydu. Bu da ne oldu? Bu pek pas vermekten de anlamaz ama farkında olmadan bize bir pas verdi. Bizim de golü atmamız lazım. Bilmiyor benim ömrüm santraforlukla geçtiğini.
  • Devlet Bey’le de görüştüm, arkadaşlar güzel bir hazırlık yapacaklar ve bu hazırlığı Anayasa değişikliği olarak Meclise sunacağız.
  • Dezenformasyonla mücadele yasasıyla ilgili 14 madde Meclis Genel Kurulu’ndan geçti.
  • Bu yasanın çıkışıyla beraber inşallah bunları ciddi manada frenleyeceğiz ve gereği de neyse onu da inşallah yapacağız. Yasa bu noktada zengin, güçlü bir yasa.”

Kemal Kılıçdaroğlu da sosyal medyadan yaptığı açıklamayla Erdoğan’ın ifadelerine yanıt vermişti:

Kılıçdaroğlu: Sen kim, ‘Özgürlükçü Anayasa’ yapmak kim

“Beklediğim gibi Erdoğan, başörtülü kadınları rehine olarak elinde tutabilmek için, konuyu alakasız yerlere taşıdın. Samimi değilsin. Zorbasın. Milletimiz görsün istedim ve sen gösterdin. Sen kim, ‘Özgürlükçü Anayasa’ yapmak kim. Sen yasakçısın, sen gaddarsın. Asla şaşırtmazsın.

Buradan genç muhafazakâr kadınlara sesleniyorum: Bu eril Erdoğan ve Bahçeli siyasetine ilk seçimde siyasal rehine olmadığınızı göstereceksiniz. Ben de söz veriyorum, iktidarımızın ilk haftasında hem İstanbul Sözleşmesi‘ni hem de bu önerdiğimiz kanunu Anayasa’ya da geçireceğim.

‘Özgürlüğünü kısıtlayacak şekilde kıyafet giymek ya da giymemek gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek biçimde kadınlar herhangi bir zorlamaya tabi tutulamaz’ dedik. Teklifimizden görüleceği üzere, kadınların giyimi kuşamı erkeklerin iki dudağından sonsuza kadar kurtulacak.”

Teklif maddeleri

Teklifte 24. Madde’ye eklenen yeni ifadeler şöyle:

  • Temel hak ve hürriyetlerin kullanılması ile kamu veya özel kesim tarafından sunulan hizmetlerden yararlanması hiçbir kadının başının örtülü veya açık olması şartına bağlanamaz.
  • Hiçbir kadın dini inancı sebebiyle başını örtmesi ve tercih ettiği kıyafetinden dolayı eğitim öğretim, çalışma, seçme, seçilme, siyasi faaliyette bulunma, kamu hizmetlerine girme ile hak ve hürriyetleri kullanmaktan veya kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanmaktan hiçbir surette yoksun bırakılamaz, suçlanamaz ve herhangi bir ayrımcılığa tabii tutulamaz. Alınan veya verilen bir hizmetin gereği olan kıyafet söz konusu olduğunda devlet ancak dini inancı sebebiyle kadının başını örtmesini ve tercih ettiği kıyafetini hiçbir suretle engellememek kaydıyla, gerekli tedbirleri alabilir.

41. Madde’nin birinci fıkrasına göre yapılan aile tanımı ise şöyle:

“Evlilik birliği ancak kadın ile erkeğin evlenmesiyle kurulabilir.”

Teklifin birinci maddesinde ise şu hükme yer veriliyor:

“Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile üst kuruluşlarına bağlı olarak bir mesleği icra eden kadınlar, yürüttükleri mesleğin icrası kapsamında giyilmesi gerekli cübbe, önlük, üniforma vb. dışında kıyafet giymek ya da giymemek gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek biçimde herhangi bir zorlamaya tabi tutulamaz.”

More in Kadın

You may also like

Comments

Comments are closed.