2023 KAHRAMANMARAŞ DEPREMİManşetTürkiye

Bakan Kurum: 200 bin konut için etüdleri tamamlayıp yer seçimi yaptık, 3 bin 107 konutun sözleşmesi tamam

0
deprem
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Adıyaman Üniversitesi’ndeki Afet Koordinasyon Merkezi’nde açıklamalarda bulundu.

Kurum; toplam 4 milyon 511 bin bağımsız bölümden oluşan 1 milyon 250 bin binanın incelendiğini, 520 bin bağımsız bölümden oluşan 164 bin 321 binanın yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit edildiğini söyledi.

Bakan Kurum’un açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

  • 11 ilimizde hasar tespit çalışmalarına ilişkin bilgi verecek olursak toplam 4 milyon 511 bin bağımsız bölümden oluşan 1 milyon 250 bin bina eş zamanlı incelenmiştir. 520 bin bağımsız bölümden oluşan 164 bin 321 binamız yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik. Adıyaman’ımızda depremden en çok etkilenen illerimizin başında geliyor. Bu kapsamda da Adıyaman’da 20 bin 987 binada 56 bin 685 bağımsız bölümü yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğunun tespitini yaptık.
  • Asrın felaketi dediğimiz Kahramanmaraş Pazarcık merkezli depremler, yine Hatay merkezli depremlerle birlikte 11 ilimizi ve 14 milyon kardeşimizi derinden sarstı, yaraladı. Bilinmelidir ki; devletimiz tüm imkânlarıyla milletimizin yanındadır.
  • Bakanlık olarak; 200 bin konutumuzun, tüm mikro-bölgeleme, jeolojik ve zemin etütlerini tamamladığımız ve buna göre yer seçimini yaptığımız alanlarda, ilk konutlarımızın sözleşmelerimizi imzaladık. Bu kapsamda iki gün önce; Adıyaman, Gaziantep ve Kilis’te toplam bin 797 yeni yuvamızın sözleşmelerini imzaladık, inşa sürecine başladık.
  • Dün de Adana’da 590, Gaziantep’te 600, Hatay’da 364, Kahramanmaraş’ta bin 19, Şanlıurfa’da 534 olmak üzere, toplam 3 bin 107 yeni yuvamızın sözleşmelerini tamamladık.
  • Bugün de Gaziantep ilçelerinde 400, Hatay’da 1317 konut, Malatya’da 599 konut olmak üzere toplam 2 bin 316 konut ve 36 dükkânın sözleşmelerini imzalıyoruz. Kısacası üç günde 7 bin 220 konut ve 36 dükkânın sözleşmelerini yapacağız.
  • Yine köylerimizi de ayağa kaldırmak için ilk etapta Osmaniye’de bin 361, Adana’da 701, Diyarbakır’da 2 bin 927, Elazığ’da 386, Hatay’da 14 bin 141, Kahramanmaraş’ta 12 bin 135, Malatya’da 17 bin 990, Şanlıurfa’da 2 bin 54, Gaziantep’te 9 bin 130, Kilis’te bin 2, Adıyaman’da 10 bin olmak üzere; 70 bin köy evimizi ahırıyla, bahçesiyle, parkıyla yaparak hak sahiplerine teslim edeceğiz.”

Uzmanlar ‘Acele etmeyin’ demişti

Depremin üzerinden geçen 16 günde henüz milyonlarca ton enkaz atığının ortadan kaldırılmadığı ve depremzedelerin temel ihtiyaçlarının giderilemediği bir ortamda alınan hızlı inşaat kararları eleştirilere yol açıyor.

Uzmanlar deprem bölgesinde yapıların bir yıl içinde teslim edileceği vaadine karşı ilk günden itibaren uyarılar yapıyor.

Prof. Dr. Naci Görür sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Kentlerimizi depreme dirençli inşa etmeliyiz, deprem bölgesinde acele inşaat benzer acıları yaşatabilir” uyarısında bulunmuş, “Eğer prekast betonarme kullanmıyorsunuz bir süre o bölgede inşaatlarda beton dökmeyiniz zira çok sık küçüklü büyüklü artçı depremler oluyor. Bu depremler dökülen betonlarda küçük çatlak, kırık ve zafiyet oluşturur” demişti.

TMMOB‘ye bağlı tüm meslek odaları da aceleci bir şekilde yer seçimi kararının yapılmasının doğru olmadığı belirtti:

“Ancak, yaşananlardan ders alarak bu alanlar belirlenmeden önce acil yapılması gereken işlerin başında, deprem nedeniyle kullanılamaz hale gelen bölgedeki jeodezik ağ altyapısının güncellenmesi, yer kabuğu hareketleri nedeniyle metrelerce kayarak bozulmuş olan mülkiyet sınırlarının hızlı bir şekilde güncellenmesi, bölgenin hâlihazır ve kadastral haritalarının yenilenmesi gerekmektedir. Bölgede yer kabuğunda çökme ve yükselme hareketleri gözlenmekte ve hareketlilik devam etmektedir. Bu hareketlerin uydu ve yersel ölçme teknolojileriyle izlenerek planlama öncesi mutlaka dikkate alınması gerekmektedir. Bunlar yapılmadan doğrudan yer seçimi ve planlama çalışmalarına başlanması halinde, gelecekte teknik, hukuki ve sosyal sorunların meydana geleceği aşikârdır.”

Seçilen alanların tarım ve mera arazileri açısından durumu, meteorolojik olaylara karşı duyarlılığı-kırılganlığı, zemini, kentle olan ilişkisinin nasıl kurulacağı, su kaynaklarına yakın olup olmadığı  gibi en temel gerekliliklerin bile yerine getirilip getirilmediği kamuoyuyla paylaşılmadı.

Meslek odaları, yaşanan afet sonrası teknik ve bilimsel birikimleri ile birlikte insan gücüne dayalı katkılar dâhil olmak üzere her türlü yardıma açık olunduğunun belirtildiği ve bu konuda işbirliği tekliflerini kamuoyuyla birçok kez paylaşılmış olmalarına rağmen gelinen noktada çağrılarının karşılık bulmamasının üzüntü verici olduğunu dile getirdi:

“Elbette depremde zarar görmüş olan ve çok zor koşullar altında yaşayan yurttaşlarımızın güvenli barınma olanaklarına kavuşmaları meslek odaları olarak bizlerin de isteği ve talebidir. Ancak bunun aceleci bir tavırla bilimi ve tekniği reddederek hem bölge halkının taleplerini hem de meslek odalarının birikimlerini dışlayarak yapılması bizler açısından kabul edilebilir değildir.”

You may also like

Comments

Comments are closed.