Esas yönünden yapılan değerlendirmesini TBMM, HSK ve Adalet Bakanlığı’na gönderen Anayasa Mahkemesi’nin tespitleri şöyle:
“İlk derece mahkemesinin Anayasa’nın sözüne açık bir şekilde aykırılık oluşturan ve dahası Anayasa hükümlerini hiçe sayan bir biçimde başvurucu hakkında yargılanmanın yinelenmesine yer olmadığına ve ayrıca mahkumiyet hükmünün aynen infazına karar vermesi; bu karar uyarınca da başvurucunun ceza infaz kurumunda hükümlü satatüsünün devam etmesi, başvurucu yönünden Anayasa’da güvence altına alınmış olan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına ilişkin tüm güvenceleri anlamsız ve işlevsiz hale getiren bir niteliğe sahiptir.
‘Herkesin anayasal kurallara sadakat gösterme yükümlülüğü var’
Anayasal düzenin korunması yalnızca Anayasa Mahkemesi’ne ait bir görev değildir. Anayasal kurumların, kamu gücünü kullanan organların, gerçek ve tüzel kişilerin Anayasa’yı koruma ve anayasal kurallara sadakat gösterme yükümlülüğü bulunmaktadır.
Enis Berberoğlu kararında tespit edilen hak ihlallerinin ortadan kaldırılması ve bahsi geçen ihlal kararının gereğinin yerine getirilmesi yalnızca ilgili derece mahkemelerinin değil, ilgileri olduğu ölçüde başta TBMM ile Hakimler ve Savcılar Kurulu olmak üzere kamu gücünü kullanan diğer organların da görevidir.
‘Durma kararı mecburi’
Bu bağlamda anılan kararda Anayasa Mahkemesi tarafından hükmedilen yeniden yargılama kararı uyarınca ilk derece mahkemesince yeniden yargılamayla ilgili işlemlerin yerine getirilmeye başlanması ve yasama dokunulmazlığı dolayısıyla durma kararı verilmesi mecburiyeti bulunmaktadır.”
Oybirliğiyle kabul edildi
Anayasa Mahkemesi’nin Enis Berberoğlu hakkında verdiği hüküm şöyle:
- Seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna,
- Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna,
- Anayasa’nın 67’inci maddesinde güvence altına alınan seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiğine,
- Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine OYBİRLİĞİYLE karar verildi.