Doğa MücadelesiEkolojiManşet

AYM, İliç’teki Çakmaktepe madeni için yeniden yargılamaya hükmetti

0
Çakmaktepe madeni

Anayasa Mahkemesi (AYM), Erzincan‘ın İliç ilçesinde özel bir şirketin işlettiği Çakmaktepe Madeni’ne verilen kapasite artışı için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu kararının  iptali talebiyle açılan davada kararını açıkladı.

Yüksek Mahkeme, davayı açan İliç’li yurttaş ve ekoloji aktivisti Sedat Cezayirlioğlu’nun “özel hayata saygı hakkı”nın ihlal edildiği yönündeki başvurusunu haklı buldu.

Yine SSR Madencilik, yine Çalık

Çakmaktepe Kompleks Madeni, İliç’te dokuz işçinin halen çöken milyonlarca metreküplük liç yığının altında olduğu Çöpler Altın Madeni’nin ömrüne katkı sağlamak amacıyla kurulan ilk “uydu maden işletmesi.”

Çakmaktepe’nin sahibi görünen Kartaltepe Madencilik, Çöpler’in de ortağı olan, Çalık Grubu‘na ait Lidya Madencilik ve Alacer Gold’un yüzde 50-50 ortaklığında kuruldu. Ancak Lidya Madencilik Kasım 2022’de yüzde 30 hissesini Alacer’e devretti. Böylece Alacer; yani Türkiye kamuoyunun bildiği isimle SSR Mining, Kartaltepe Madencilik’te yüzde 80 paya sahip oldu. Çalık Grubu’nun payı da yüzde 20’ye geriledi.

Kartaltepe Madencilik şirketi, Çöpler Altın Madeni’ne yaklaşık beş kilometre yakın mesafede ruhsatlara sahip ve birden fazla altın ve bakır potansiyeli olan sahalar barındırıyor. Bunların en önemlileri ise Çakmaktepe ve Mavi Altın Kuşağı diye sıralanıyor.

Maden, 2018’in dördüncü çeyreğinden beri faal durumda. Hisse devri ise ikinci kapasite artışı için ÇED olumlu kararının verilmesinden yaklaşık sekiz ay sonra gerçekleşti.

Yeniden yargılama yapılacak

AYM İkinci Daire, Cezayirlioğlu’nun başvurusuna ilişkin;

  • Özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna,
  • Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine,
  • Kararın bir örneğinin ihlal sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Erzincan İdare Mahkemesine gönderilmesine

oybirliğiyle karar verdi.

Ayrıca yargılama giderlerinin başvurucuya  ödenmesi de kararlaştırıldı.

Çakmaktepe Madeni’nde dava süreci

Sedat Cezayirlioğlu, 29/8/2018 tarihinde verilen ÇED olumlu kararının iptali amacıyla Eylül 2018’de Erzincan İdare Mahkemesinde yürütmeyi durdurma talepli dava açmıştı.

Davada şunlar dile getirilmişti:

  • İlgili yönetmelikte 2016 yılında yapılan değişiklik ile bilgilendirme toplantısının yalnızca askı ilanı ile değil ayrıca anons yapılarak duyurulması gerektiği düzenlenmesine rağmen somut olayda projeden etkilenme ihtimali olan Çaltı ve Sabırlı köylerinde askı ilanı ve anons ile duyuru yapılmadığı, İliç ilçesi ve Yakuplu köyünde ise yalnızca askı ilanı yapıldığı,
  • Projeyi yürüten şirketin mera alanlarında faaliyet izni olmamasına rağmen bu alanlarda sondaj, yarma ve galeri açılması gibi madencilik faaliyetleri yürüttüğü ayrıca projede kullanılacak kimyasalların bölgenin flora ve faunasına, tarım ve hayvancılık faaliyetleri ile yöre halkının sağlığına önemli zararlar vereceği,
  • Anılan şirketin aynı ruhsat alanında birden fazla maden işletmesi bulunması nedeniyle her iki işletme için tek bir ÇED raporu alması gerektiği ancak ayrı ÇED raporları alarak kümülatif etki değerlendirmesini engellemeyi amaçladığı,
  • Atık depolama tesislerine ilişkin yönetmelik hükümlerinde, anılan tesislerin yerleşim yerlerinin en az 250 m uzağında kurulabileceği düzenlenmesine karşın somut olayda tesisin köye 180 m uzakta ve aktif deprem bölgesinde kurulduğu,
  • Proje alanı içinde birden fazla içme suyu kaynağı bulunduğu ve projenin faaliyeti sırasında oluşacak toz ve hafriyat atıklarının su kaynaklarını kirleteceği ayrıca aynı şirketin işletmesindeki diğer maden işletmesinde kullanılan siyanürün aşırı yağışlar sonucunda sızıntıya yol açarak hayvan ölümlerine neden olduğu…

Mahkemeye sunulan 8/7/2019 tarihli bilirkişi raporunda ise ÇED olumlu kararının sürdürülebilir bir çevre için gereken kriterlere, ulusal ve uluslararası mevzuatta belirtilen teknik kriterlere uygun olduğu öne sürüldü; “Proje alanı içinde bulunan mera ve orman alanlarının verimsiz olduğu ve çalışmaların bitiminden sonra bu alanların rehabilite edileceği, yeniden bitkilendirileceği ve bu şekilde maden çalışmaları ile oluşacak zararın bertaraf edilebileceği” iddia edildi.

İdare Mahkemesi’nin Eylül 2029’da davayı ‘ÇED olumlu kararıda hukuka aykırılık bulunmadığı” gerekçesiyle reddetmesi ve Danıştay’ın da onaması üzerine, dava AYM’ye taşındı.

Cezayirlioğlu, AYM başvurusunda ikamet ettiği köyünün projeden etkilendiğini, köye çok yakın mesafede atık depolama tesisi yapıldığını ve bu tesise tehlikeli kimyasallar döküldüğünü, tesisin insan sağlığı ve ekolojik yaşam açısından tehlike arz ettiğini, bilirkişi talep etmesine rağmen talebinin kabul görmediğini belirtti. Projenin çevreye verdiği zarara dair bilimsel ve görüntülü delillerin ilk derece mahkemesince dikkate alınmadığını ifade eden Cezayirlioğlu, sağlıklı çevrede yaşama hakkı, maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkı ile özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğini savundu.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ise başvurunun kabul edilemezliğine karar verilmesini istedi.

AYM, daha önce ayı projeye ilişkin başka bir başvuruda verdiği (Eşref Demir, B. No: 2020/12802, 1/11/2023, §§ 16-20)  kamusal makamların özel hayata saygı hakkı bağlamında pozitif yükümlülüklerini yerine getirmediğine ilişkin kararının bu davada  da geçerli olduğunu belirtti; başvurucunun Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine ve yeniden yargılama yapılmasına karar verdi.

Sedat Cezayirlioğlu.

Av. Atal: Madenin faaliyetleri durdurulup izinler iptal edilmeli

Sedat Cezayirlioğlu’nun avukatı İsmail Hakkı Atal, AYM kararının önemli yönlerini şöyle değerlendirdi:

  • Erzincan İdare Mahkemesinin , 2018 yılında verdiği ret kararı ‘hukuk aleminde” ortadan kalkmıştır ve yeniden yargılama yapılmalıdır.
  • 8.11.2021 tarihinde davasını açılan ve 6.12.2023 ‘te keşfi yapılan 2. Kapasite artışı onayı da hukuken ortadan kalkmıştır. AYM hak ihlaline konu olan dava tekrar karara bağlandıktan sonra 2. Kapasite artışı ÇED raporunun yeniden düzenlenmesi gerekir.
  • Erzincan Valiliği ve bakanlığın her iki kapasite artışıyla ilgili bütün faaliyetleri durdurup  izinleri iptal etmesi gerekir.

You may also like

Comments

Comments are closed.