Dünyaİklim KriziManşet

Avrupa yanıyor: Ancak iklim krizine karşı harekete geçmek için hala umut var

0

İnsan kaynaklı kirletici faaliyetler nedeniyle artan iklim krizi etkileri Avrupa’da sıcak dalgaları olarak görülüyor.

İngiltere, bu hafta sonu aşırı hava koşulları için uyarıların yapıldığı yeni bir sıcak dalgasıyla karşı karşıya.

Fransa, Portekiz, İspanya, Yunanistan ve Hırvatistan haftalar hatta aylardır orman yangınlarıyla mücadele ediyor.

İspanya’da 200 bin hektar yangınlar nedeniyle yok oldu. İspanya’da yaz başından bu yana yangınlar meydana geliyor. Orman yangınları dolayısıyla yüzlerce insan evinden tahliye ediliyor. Ocak 2022’den bu yana İspanya’da 37 büyük orman yangını çıktı.

Portekiz’de ise 11 bin hektarlık arazi yangın nedeniyle kül oldu. Bölge UNESCO koruması altındaydı. Ülkede bir yüzyılın en sıcak Temmuz’u yaşandı.

İtalya’da da 27 bin 883 hektarlık ormanlık alan yangınlar nedeniyle zarar gördü.

Fransa’da ise son 70 yılın en kurak dönemi yaşanıyor. Ülkede bu yıl en az 57 bin 600 hektar yeşil alan yandı.

İngiltere’de rekor sıcaklıklar

Bilim insanları rekor sıcaklıkların iklim değişikliği nedeniyle 10 kat daha olası hale geldiğini söylüyor.

Geçen Temmuz’da ulaşılan rekor sıcaklıktan, 40,3C’den, sonra düşen sıcaklıklara rağmen, İngiltere’de kademeli olarak artması beklenen sıcaklığın daha tehlikeli olacağı belirtiliyor.

12 Ağustos’ta ülkenin güneybatısı, güneyi, merkezi ve doğusunda kuraklık ilan edildi.

Fotoğraf: Raşid Necati Aslım – Anadolu Ajansı

Avon Nehri kurumak üzere

Geçen hafta ise ülkenin Aşağı Avon, Bristol Avon isimleriyle de bilinen, önemli su kaynaklarından yaklaşık 120 kilometrelik Avon Nehri‘nin de pek çok noktasında suyunun neredeyse tamamen kurumaya yüz tuttuğu görüldü.

Londra’dan geçen ünlü Thames Nehri‘nin Gloucestershire’daki kaynağı da kuraklık kriziyle karşı karşıya. İngiliz hükümeti ise bugün ülkenin güney, orta ve doğu bölgelerinde resmi olarak kuraklık ilan edildiğini duyurdu.

Çevre, Gıda ve Köy İşleri Bakanlığından yapılan açıklamada, son 50 yılın en kurak yazının yaşanıyor olması nedeniyle İngiltere’nin yarısından fazlasının kuraklık statüsüne alınmasına karar verildiği bildirildi.

İngiltere’de su ve atık su şirketleri da hortum yasağını (Belirli bir su şirketi tarafından su kıtlığı sırasında uygulanan hortum kullanımına ilişkin resmi kısıtlama) uygulamaya geçti.

Fotoğraf:  Raşid Necati Aslım – Anadolu Ajansı

Yangınlar arttı

İngiltere’de itfaiye kuru havada yangınlara karşı uyarılar yaparken ülkede Morrisons, Sainsbury’s, Tesco ve Co-op gibi büyük market zincirleri  yüksek hava sıcaklıkları nedeniyle tek kullanımlık mangal satışını durdurdu. Yangınların 150’sinin ise sadece bir haftada çıktığı, geçen hafta yaşandığı belirtildi.

Londra’da Pazar günü sıcaklıklar 33 °C’nin üzerindeydi. Ülkede bu yıl 745 orman yangını yaşandığı bildirildi.

Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Kurumu’ndan uzmanlar İngilizler yaşlılara, sağlık sorunları olanlara ve çocuklara dikkat etmeleri konusunda uyarıda bulunuyor.

Isı kubbesi nedir?

Öte yandan uzmanların ısı kubbesi olarak tanımladığı gelecek aşırı sıcakların Birleşik Krallık‘taki son sıcak dalgasından daha uzun sürebileceği öngörülüyor.

Atmosferin, sıcak okyanus havasını bir kapak gibi hapsetmesi nedeniyle oluşan yüksek basınç koşulları, basınç sistemleri arasındaki etkileşimden kaynaklandığı düşünülen bir kubbeye neden oluyor.

Isı kubbesi altında daha fazla ısıyı hapsediyor ve basınç durağan bir hale geliyor.

Isı kubbesi ayrıca zeminin ısınmasına, nem kaybetmesine ve yangınların çıkması olasılığına sebebiyet veriyor. Isı kubbesi normalin çok üzerinde sıcaklıklara yol açabiliyor.

Araştırma: Sıcak dalgaları artıyor

2020’de yapılan bir çalışma, 1950’lerden bu yana sıcak dalgalarının sıklığının ve uzunluğunun arttığını ortaya koydu.

UNSW Sydney ve UNSW Canberra’dan bilim insanları tarafından yapılan çalışma, Akdeniz’de 1950’den bu yana her on yılda 2,5 sıcak dalgası artışı kaydedildiğini ve Amazon’da bu artışın aynı dönemde fazladan 5 buçuk gün olarak kaydedildiğini ortaya koydu.

Araştırmaya göre; küresel olarak en kötü artışlar 1999’dan bu yana geçen zaman diliminde gerçekleşti.

Sıcak dalgaları, uzun süreli kuraklık olasılığını ve orman yangınları riskini artırıyor. Aynı zamanda bunun ağır ekonomik sonuçları da oluyor. Avustralya’da sıcak dalgalarının hükümete maliyeti bir yılda 6,2 milyar dolar olmuştu.

Kentlerde sıcak dalgası ve ısı adaları

Kentlerde binalar, kaldırım ve betonun bir araya gelmesiyle ortaya çıkan “kentsel ısı adası” da artan sıcaklıklar karşısında ayrıca bir sorun.  

Avrupa’da nüfusun yüzde 75’i kentsel alanlarda yaşıyor ve bu da sıcak dalgasının azaltılmasını acil bir endişe haline getiriyor. 

Türkiye’de ise bu rakam yüzde 76’yı geçiyor. 1980’den bu yana oran oldukça keskin bir şekilde artmış durumda:

Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi, İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Direktörü Prof. Dr. Murat Türkeş, Yeşil Gazete’de kaleme aldığı bir yazıda kentsel ısı adalarına ilişkin şu ifadeleri kullanıyor:

“Şehirler, onları çevreleyen kırsal alanlardan daha sıcaktır. Asfalt yollar ve beton binalar Güneş ışığını emdikten sonra ısı enerjisi yayar; araç egzozları ve klimalar ek ısı üretir. Buna ‘kentsel ısı adası etkisi’ denir ve bu etki şehir merkezlerini komşu kırsal ya da yarı kırsal alanlardan birkaç derece daha sıcak yapabilir.

İklim değişikliği şiddetlendikçe daha yaygın hale gelen sıcak dalgaları sırasında, kentsel ısı adası etkisi ölümcül sonuçlara yol açabilir. Aslında, Dünya’nın büyük kentlerinin çoğunda, örneğin yalnızca ABD‘de yüz binlerce insanın önümüzdeki on yıllarda mega ısı dalgalarında ölmesi bekleniyor.”

Bunun için çeşitli çözümler öneriliyor. Kentlerde ağaçların varlığı artırılabilir, binalarda yeşil çatılardan yararlanılabilir, şehirlere fıskiyeler gibi daha fazla suyun bulunduğu noktalar inşa edilebilir. Ancak klima açmak bunlardan biri değil. 

Klima açmak çevre dostu değil ve etkisinin azaltılmaya çalışıldığı iklim krizine elektrik tüketimi nedeniyle daha da çok katkı sağlamaya sebep oluyor. 

İklim değişikliği ile sıcak dalgaları arasında nasıl bir bağlantı var?

Gezegenin ortalama sıcaklığı, sanayi öncesi dönemde bugüne 1,1C arttı. Artan insan faaliyetleri sonucunda atmosfere salınan karbondioksit (CO2) miktarı da artış gösterdi. 

Isınmayı 1,5 derece ile sınırlama olasılığına hala açık olan pencerenin aralığını ise hükümetlerin fosil yakıt endüstrisine olan yatırımların önünü kesip kesmeyeceği belirliyor. 

Hükümetlerarası İklim Paneli‘nin (IPCC) son raporu ise eylem için zamanın daraldığını söylüyor. Ancak dünyanın harekete geçmek için hala zamanı var. 

IPCC Raporu: Acil eylem için zaman daralıyor

Atmosferdeki CO2 konsantrasyonu 1750 ile 2020 arasında yüzde 48 arttı.

Karbon emisyonu ile konsantrasyonu arasındaki ayrım ise salınan karbon ve sonrasında salınan karbonların yoğunluğu, birikimi şeklinde yapılabilir. 

Karbondioksit, metan, azot dioksit gibi gazlar atmosfere gelen güneş ısısının atmosferde hapsolmasına ve daha az sıcaklığın uzaya çıkmasına sebep oluyor. 

Ortalama sıcaklıklar yükseldikçe spektrumun “aşırı sıcak” ucundaki hava miktarı artıyor ve aşırı sıcaklıklar daha sık, daha uzun ve daha yoğun yaşanıyor. 

IOP Publishing tarafından yayınlanan yeni bir akademik dergi olan Environmental Research: Climate’nin,  28 Haziran’da yayımlanan ilk sayısında dikkat çekilen çalışmaya göre; bilimsel ilişkilendirme çalışmaları, aşırı hava koşullarının ve insan kaynaklı iklim değişikliğinin etkileri arasında bağlantı kurmada büyük ilerlemelere yol açtı; ancak yayınlanan araştırmalardaki büyük boşluklar, iklim değişikliğinin zararlarını hala tam olarak ortaya koymuyor.

Çalışmaya göre; sanayi öncesi iklimde herhangi bir yılda meydana gelme olasılığı 10’da bir olan bir sıcak dalgası şimdi ortalama olarak neredeyse üç kat daha sık meydana gelecek.

 Çalışmanın eş yazarı Imperial College London, Grantham İklim Değişikliği ve Çevre Ensitüsü’nden Dr Friederike Otto, “Bugün meydana gelen her sıcak dalgasının iklim değişikliği nedeniyle daha yoğun ve daha olası hale geldiğini emin olarak söyleyebiliriz” diyor.

Dünya Hava İlişkilendirme Girişimi (World Weather Attribution, WWA) tarafından yapılan bir araştırma da geçen yaz bir Kanada köyünü yok eden sıcak dalgasının iklim değişikliği nedeniyle 150 kat daha fazla olası hale geldiğini ortaya koydu.

Uzmanlara göre, İngiltere’de Temmuz’da kaydedilden sıcak dalgası da iklim değişikliği nedeniyle 10 kat daha olası hale geldi. 

WWA’daki ekip, sıcaklıkların iklim modellerinin simüle ettiğinden daha fazla artması nedeniyle bunun aslında mütevazi bir rakam olduğunu da söylüyor.

Umut hala var!

Grantham Enstitüsü ve WWA’da da çalışan Dr Mariam Zachariah, “Bu yıl o kadar çok ekstrem olay oldu ki, her birine bakmak zorlaştı” diyor ve ekliyor:

“Mesaj, harekete geçmeye başlamak zorunda olmamız ve bizim için çok fazla umudum var; zamanında harekete geçersek, gelecek için iklim değişikliğini uyarlamak ve etkisini azaltmak için yeterince şey yapabiliriz.”

Met Office meteoroloğu Aidan McGivern, ise İngiltere’deki aşırı sıcaklar için şunları söylüyor:

“Bu duruma gelmemeyi ummuştuk, ancak İngiltere’de ilk kez 40C’den daha yüksek bir sıcaklık tahmin ediyoruz. İngiltere’de 40C günlerini görme olasılığı, mevcut iklimde, insan etkisinden etkilenmeyen doğal bir iklime göre on kat daha fazla olabilir.”

More in Dünya

You may also like

Comments

Comments are closed.