Avrupa ülkeleri sokakta yaşayan hayvanlar için nasıl politikalar uyguluyor?

Avrupa ülkeleri, sokak hayvanlarının kontrol altına alınması için farklı yöntemler uyguluyor. Hollanda'da kısırlaştırma odaklı programlar dikkat çekerken, İsveç’te barınaklarda hayvanlara ömür boyu bakım sağlanıyor.

Sokakta yaşayan hayvanlar konusunda Hayvanları Koruma Kanunu‘nda yapılması planlanan katliama yönelik değişiklikler tartışmalara neden olurken, Avrupa ülkelerinin bu konuda nasıl uygulamalar yaptığı merak ediliyor.

Gazete Duvar‘ın derlemesine göre, Avrupa ülkelerinde kent hayvanlarının kontrol altına alınması için uygulanan yöntemler, iktidarın iddia ettiğinin aksine farklı ve ‘insancıl’ yöntemler içeriyor.

Avrupa ülkelerinin sokak hayvanı nüfusunu kontrol altına alma çabalarının uzun bir geçmişi mevcut. Günümüzde de Avrupa ülkelerinde, sokak hayvanları konusunun çözümüyle ilgili genel bir düzenleme bulunmuyor. Avrupa Birliği’nin (AB) hayvan haklarıyla ilgili çeşitli düzenlemelerinin olmasıyla birlikte, sahipsiz sokak hayvanları konusunun nasıl çözüleceğine dair bir düzenlemesi yok.

AB Hayvanları Koruma Konvansiyonu’nun 12. maddesinde, sokakta yaşayan köpeklerin sayısının azaltılması için üye ülkelere gerekli önlemleri alma yetkisi verilmiş durumda. Bu maddede üye ülkelerin tedbirlerini, “önlenebilir acı, ıstırap veya sıkıntıya neden olmayacak şekilde” uygulamalarının gerektiği belirtiliyor.

Hollanda, İsveç, Almanya, Belçika ve Yunanistan gibi ülkelerde çeşitli uygulamalar yürürlükte. Örneğin, Hollanda’da sokakta yaşayan hayvanlar toplanıp kısırlaştırılarak tekrar alındıkları yere bırakılıyor. Bu yöntem sayesinde ülkede bu hayvanların sayısı büyük ölçüde kontrol altına alınmış durumda. İsveç’te de  barınaklara götürülerek ömürlerinin sonuna kadar burada bakılıyorlar.

sokakta yaşayan hayvanlar

Yerel yönetimler görevini yapıyor

İngiltere’de köpeklere çip takılması yasal bir zorunluluk. Köpeklerin sahipleri adres değişikliği gibi bilgilerinin değişmesi durumunda da bunu bildirmek zorunda. Köpeklerine mikroçip taktırmayan veya bilgilerini güncellemeyen kişiler, 500 Sterlin’e kadar para cezasıyla karşılaşabiliyor ve haklarında dava açılabiliyor. Ülkede sahipsiz sokak hayvanlarından yerel yönetimler sorumlu.

Sahipsiz bir hayvana rastlayanlardan eğer sahibini biliyorsa ona haber vermesi, bilmiyorsa bunu ilgili birimlere bildirmesi gerekiyor. Sokakta bulunan köpekler barınaklara getiriliyor ve çip bilgilerinden de yararlanılarak sahipleri bulunmaya çalışılıyor. Yerel yönetimler bir hafta boyunca köpeğin sahiplerini bulmak için çaba sarf ediyor. Bu olmazsa köpekler sahiplendirilmeye çalışılıyor. Bu süreçte yerel yönetimler sivil toplum örgütleriyle eş güdümlü hareket ediyor. Yeni sahip bulunamaması durumundaysa köpekler “uyutuluyor”.

Sokakta yaşayan hayvanlar için gönüllülerden belediyelere çağrı: Ortak hareket edelim
Hak savunucuları katliam yasasına karşı sokakta: Dostlarımızın yanındayız, artık yeter!

Hayvanlara karşı suç işleyenlere cezalar kesiliyor

Almanya ve Belçika’da hayvanlar sadece sağlık sorunları olduğunda uyutuluyor. Almanya’da ayrıca köpek sahiplerinden alınan vergiler, barınakların finansmanında kullanılıyor. Fransa’da ise hayvanını sokağa bırakanlara 45 bin Euro’ya kadar para cezası ve üç yıla kadar hapis cezası verilebiliyor.

Hollanda, sokakta yaşayan hayvanların kısırlaştırılması ve aşılanması üzerine yoğunlaşan bir program uyguluyor. Bu programın başarılı sonuçları sayesinde ülkede sokakta köpek nüfusu neredeyse yok denecek kadar az. Kent hayvanlarının sahiplendirilmesi teşvik edilerek, hayvan satın almaya yönelik vergiler yüksek tutuluyor. Ayrıca, Hollanda polisi bünyesinde hayvanlara karşı işlenen suçları takip eden özel bir birim bulunuyor.

Avrupa’nın birçok ülkesinde hayvan sahiplerinin eğitimi de büyük önem taşıyor. Yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri, sokakta yaşayan hayvanların korunması ve sahiplendirilmesi konusunda aktif rol oynuyor. İsviçre gibi ülkelerde bazı barınaklar, sivil toplum kuruluşları tarafından yönetiliyor.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR