İklim KriziManşet

Avrupa Parlamentosu’ndan karbon ticareti reformuna ret

0

16 Nisan’da, Avrupa Parlamentosu milletvekilleri, gaz emisyonları piyasasındaki (ETS) karbon fiyatını destekleme taslağını reddetti. Çıkan karar, Avrupa Birliği’nin karbon gazı salınımını azaltmak için oluşturduğu bu kapsamlı projenin inişli çıkışlı tarihindeki en ciddi engellerden biri.

Scunthorpe'da bulunan Tata Çelik İşletmeleri. ETS sistemi büyük sanayi kuruluşları ve enerji şirketleri için sera gazı salım kotasını düzenliyor. Foto: A.P.S./Alamy

 

İsmi “geri yükleme” [backloading] olarak da geçen reform taslağı, ETS piyasasında arzı çok artan ve bu yüzden değeri bir hayli düşen karbonun fiyatını yükseltmeye yönelikti. Eğer başarılı olsaydı karbon kullanım izni ihalelerinden bir çoğu ertelenmek durumunda kalacaktı.

Avrupa Parlamentosu milletvekillerinin 334’ü aleyhte , 315’i ise reform taslağının lehinde oy kullandı. Yeşil hareketin içinde mücadele edenler, havaya salınacak karbon fiyatının arttırılmasına onay vermeyen bu kararı dev bir fiyasko olarak nitelediler. ETS, Avrupa Birliği’nin iklim politikalarının amiral gemisi konumunda ve kapsam itibariyle dünyadaki en büyük girişim. Greenpeace’in Birleşik Krallık bilim ekibi şefi Doug Parr kararın ardından, “iklim meselesine liderlik etme konusunda bütün inanılırlıklarını kaybettiler,” açıklamasında bulundu.

Karbom salım piyasası hakkında çalışan SandBag isimli STK’dan Rob Elsworth ise şunları söyledi: “Talihsiz bir oylama. Şirketlere, kamuoyuna ve uluslararası topluma yanlış bir mesaj gönderilmiş oldu. Bundan sonra Avrupa Birliği’nin iklim politikalarının rayından çıkmaması, ETS’nin uzun vadeli başarısına arka çıktığını söyleyen parlamenterlerin sorumluluğu haline geldi. Bu arada bu süreçte üye ülkelerin iklim politikaları muhtemelen daha fazla ayrışacak ve bu da ortak pazara olumsuz yansıyacak.”

Guardian muhabirine konuşan Elsworth, saha sonra şöyle devam etti: “Parlamentonun teknik olarak geri yükleme tasarısını yeniden ele alma ihtimali var; ancak politik olarak bu çok zayıf bir ihtimal. Bunun yerine, fiyatları alternatif yollarla dengelemenin yolları aranacak.

Analiz uzmanları ve yatırımcılar da sonucu bir hayal kırıklığı olarak nitelediler. İklim Değişikliği Kurumsal Yatırımcılar Birliği’nin icra müdürü Stephanie Pfiefer, parlamenterlerin geri yükleme tasarısına karşı çıkmalarının kendilerinde hayal kırıklığına yol açtığını söyledi. Sözlerine şöyle devam etti: “Şu anki haliyle ETS’nin bazı kusurları olabilir; fakat Avrupa Birliği ülkeleri arasında böyle bir piyasanın çok büyük önemi var.  [ETS] doğru yapılandırıldığı takdirde düşük karbon salınımına yönelik yatırımları arttırabilir, salınımı azaltabilir ve uzun vadede takip edilecek politikalara belirli bir güzergâh sağlar.”

PricewaterhouseCoopers şirketinden iklim politikaları, karbon piyasa ve ticareti uzmanı Richard Gledhill, geri yüklemeye karşı verilen kararın, Avrupa’daki karbon pazarına büyük darbe vurduğunu söyledi. “Havaya salınan gazları fiyatlandırmak [yani ETS sistemi] gaz miktarını azaltmanın önemli bir aracı olabilir; ancak bunun için politik kararlılık gerekiyor. Oylamanın sonucu, Birleşmiş Milletler iklim pazarlıklarında ileri sürülen ‘meseleyi çözmek konusundaki azmimiz giderek artıyor’ iddialarıyla pek de uyuşmuyor. Piyasalardaki ve politik süreçlerdeki güveni tesis etmek için, 2015 yılı için düşünülen küresel uzlaşma hedefinden evvel, acilen reform yapmak gerekiyor.”

Oylamanın kaybedilmesindeki bir sebep de İngiliz Tory parlamenterlerin, David Cameron’un pek çok ihaleyi ertelemek yönünde aldığı karara verdikleri tepki oldu.

Avrupa Parlamentosu’nun Muhafazakar Parti (Tory) üyelerinden bir sözcü şunları söyledi: “Avrupa Birliği ETS sistemi, piyasa mekanizmalarına dayalı olarak kuruldu ve gene piyasa prensiplerine göre işlemeye devam etmeli. O sebeple komisyonun ihaleleri erteleyip karbon fiyatlarını manipüle etme fikrini kaygı verici buluyoruz. Bizim korkumuz, bu müdahalenin yeşil enerji yatırımlarına ket vurması, şeffaflık ilkesini gölgelemesi, kaçak karbon salınımlarına yol açması ve piyasanın çok ihtiyaç duyulan öngörülebilirliğine zarar vermesi. Özellikle de AB ekonomisi bu ekonomik kriz ortamında yolunu bulmaya çalışırken…”

Bugünkü oylama, reformların yapılacağı yönünde şubat ayında artan umutları yıktı. Hatırlanacağı gibi, Avrupa Parlamentosunun kilit önemdeki bir komisyonu tasarı lehinde görüş belirtmişti.

Reformların kısa vadede önerdiği çözüm, geri yükleme [backloading] olarak biliniyordu. Buna göre, üye ülkelerin kendi endüstrilerine tahsis ettiği bazı kotaların satışı birkaç yıllığına ertelenecekti. Şu an itibariyle, ihaleler düzenli şekilde yapılmaya devam ediyor. Şirketler, bazılarına bedelsiz olarak verilmiş kotaların üstüne çıkmak için bu ihalelere teklif veriyor.

Fakat zaten zor durumdaki bu piyasada eğer ihaleler devam ederse fiyatlar da düşmeye devam edecek. Geri yükleme planında bu ihalelerin bir kısmı, planın 2020’ye kadar devam edecek bu aşamasında daha ileri bir tarihe tehir edilecekti.

Avrupa İklim Komisyonu’ndan Connie Hedegaard: “Komisyonumuz, Avrupa Parlamentosu’nun geri yükleme taslağını reddetmesinden ötürü elbette ki bir hayli üzüntülü. Ama şu husus önemli: İkinci oylamada parlamentonun ret kararını doğrudan geçirdiği iddia edildiğinde kimse bunu doğrulamadı. Şimdi tasarı parlamentonun çevre komitesine gidecek ve orada üstüne yeniden düşünülecek. Avrupa’nın, iklim hedeflerini karşılayabilecek ve yeniliği destekleyecek sağlam bir karbon piyasasına ihtiyaç var. Komisyon olarak geri yükleme planının, daha köklü değişiklikler yapılıncaya kadar ETS’ye olan güveni kısa vadede yeniden tesis edeceğine inancımızı koruyoruz.”

(Çevirmenin Notu: Yazıda geçen ETS (European Trading Scheme) kısaca şöyle işliyor: Avrupa’nın 31 ülkesindeki toplam 11 bin fabrika ve enerji santraline her sene havaya salacakları karbondioksit ve sera gazları ile ilgili bir kota konmuş. Eğer bir işletme kendisine tahsis edilen sınırı aşacak olursa, bir başka işletmeye gidip onun kotasından belli bir miktarı satın almak zorunda. Yok eğer o sene havaya fazla gaz salmayacaksa, kotasındaki fazlalığı başka işletmelere ihale yoluyla satabiliyor. Başlangıçta, havaya salınacak karbonun piyasadaki birim fiyatı 30 Euro olur diye hesaplanmış, ancak şimdi piyasada bu 3 Euro’ya kadar düşünce havaya karbondioksit ve sera gazları salmak sudan ucuz hale gelmiş)

Haber: Fiona Harvey / Adam Vaughan – Guardian

Çeviri: Sezai Ozan Zeybek

(Yeşil Gazete, Guardian)

 

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.