GündemManşet

Ankara Gar Katliamı davasıyla firarilerin davası birleştirildi

0

10 Ekim Ankara Gar katliamı ana davasının Yargıtay tarafından kısmen bozulmasının ardından ilk duruşma, bugün Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

ANKA Haber Ajansı‘ndan Gürkan Demirtaş‘ın aktardığına göre; Mahkeme davayı, firari sanıklar yönünden devam eden 10 Ekim Gar katliamı davası ile birleştirdi.

‣Polis müdahalesi altında Ankara Katliamı’nda hayatını kaybedenler anıldı: Elimiz yakanızda 
Kadıköy’de 10 Ekim’de yitirilenler anıldı

Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu duruşmada, “Bugün burada temsil ettiğim kurumun bulunmasının çok önemli iki nedeni var. Birincisi biz o patlamada meslektaşımız Uygar Coşkun’u kaybettik. Bir plan dahilinde yapılan bombalama ve insanlığa karşı işlenmiş bir suç var. Yargıtay kararının bu bağlamda değerlendirilmesini istiyoruz” dedi.

Mahkeme, Yargıtay’ın bozma kararına uydu. IŞİD’in canlı bombalarını Ankara’ya getiren kişi olarak bilinen sanık Yakup Şahin ve Metin Akaltın SEGBİS yöntemiyle katılan vekillerinin sözlerini kesti, dinlemek istemediklerini belirterek duruşmadan ayrıldılar.

‘Bomba imha uzmanının dinlenmesini talep ediyoruz’

Ardından katılan vekilleri, Yargıtay’ın bozma kararına karşı beyanlarını ve taleplerini belirtti. Avukat Senem Doğanoğlu şunları söyledi:

“Mustafa Budak yönünden bozmaya uyma kararı verilmesini talep ediyoruz. Mustafa Budak’ın bütün sağlık evrakları dosyada sunuldu ama ayrıca kayıtlar olmasına binaen Sağlık Bakanlığı’na yazılarak tüm kayıtların getirtilmesini istiyoruz. Olay yerinin canlandırılması, olay anının canlandırılması, dijital olarak üç boyutlu senkronize edilmesi, ATK’nın yaptığı bir işlem. Bunun yapılmasını talep ediyoruz. Yargıtay bomba mekanizmasının tariflenmesi istedi. Olay yeri inceleme ekibi, bomba imha uzmanlarının mahkemede dinlenmesi artık bir zorunluluktur. Bomba imha uzmanının dinlenmesini talep ediyoruz. TCK 309’un uygulanması, insanlığa karşı suçun uygulanmasına engel değil.”

‘O gün gaz kapsülü kullanan polislerle ilgili Yargıtay kararı var elimizde’

Avukat İlke Işık ise şu ifadeleri kullandı:

“Yargıtay, 200 klasörlük dosya hakkında dört yılda karar verdi. Ülkenin en büyük katliamına ilişkin bir dava hakkında… 200 klasör boyunca olan bütün delillere ilişkin hiçbir şey söylememişler. Olay anında o gün gaz kapsülü kullanan polislerle ilgili Yargıtay kararı var elimizde. Olayda ‘kamu görevlilerinin sorumluluğu yok’ diyemezsiniz. Bu konudaki yargılamaya devam edilmesini talep edeceğiz.”

Katılan vekillerinden sonra konuşan cumhuriyet savcısı, Yargıtay kararına uyulmasını ve firariler yönünden devam eden dosya ile birleştirme ve sanıkların tutukluluğunun devamını istedi. Mahkeme savcılık mütalaasının ardından tutuklu sanıklara söz verdi. Tutuklu sanıklardan Talha Güneş, Yargıtay’ın bozma kararına karşı şöyle konuştu:

 “Zaten zulmedildi burada. Fark eden bir şey yok. Haksız bir şekilde mahkumiyet kararı verildi. Ha 100 olmuş ha 150 olmuş. Fark etmez. Ben biraz önce avukatlar konuşurken sanki HDP sözcülerini dinledim. Yedi senedir bu dava üzerinden devletle hesaplaşma derdindeler. Sonuç bizim için değişmeyecek. Biz Allah ve Celle’nin mahkemesini bekliyoruz.”

‘Olanlar kader yazgısıdır’

Sanık Halil ibrahim Alçay, “Bozma ilamı çok önemli değil. Tamamiyle siyasi bir dava haline gelmiş. Çok fark etmez. Bu büyük bir zulümdür. Olanlar kader yazgısıdır. Bir gün bütün her şey ortaya çıkar. Çok büyük zulüm ettiniz. Çünkü belgelerde kimin eylem yapıp kimin yapmadığı çok belli. Ama bunlar hep sümenaltı edildi. Bunların hepsinin hesabı sorulur. Bu kararı kabul etmiyorum” dedi. Sanık Hacı Ali Durmaz şu ifadeleri kullandı:

“Öldürmeyen acı güçlendirir. Sizin yaptığınız zulümler sayesinde güçlendim. Sizin verdiğiniz cezalar sayesinde Allah tarafından bağışlandım. Burada tutturmuşlar bir tiyatro. Ne üzüldük ne de gevşedik. Daha da devam edeceğiz.”

Sanık Resul Demir “Ben neler söyledim ama hiçbirisi kaale alınmıyor. Yargıtay, prodüksiyon yapmış göndermiş size. Ben ne diyebilirim ki? Hiçbir sözümüz kaale alınmıyor. Benim bu olayla ilişiğim yok. Savcı delil karartmış, mahkeme delili görmemiş. Yok böyle bir şey. İnsanlığa karşı suçmuş… Bana karşı yapılan insanlığa karşı suç değil mi? Allah sizden hesap soracak” dedi.

Sanık Erman Ekici’nin avukatı Erhan Fidan ise şöyle konuştu:

“Bu olaydan sonra IŞİD iddiasıyla gelen herkes ceza aldı. Hem de ağır ceza aldı. Bu yargılamanın konusu, intikam duygusuyla hareket eden bir yargılama oldu. Yargıtay kararında hiçbir dosya incelenmemiş. 200 tane klasör var. İnsanlığa karşı suç talebinin dikkate alınmaması gerekiyor. Biz hukuksuzluğun sadece bu salonlarda olduğunu düşünüyorduk. Meğerse Yargıtay, hukuksuzluğun başıymış. Müvekkilim Erman Ekici’nin tahliyesini talep ediyorum.”

Daha sonra mahkeme heyeti, ara kararı değerlendirmek üzere duruşmaya yarım saat ara verdi. Ara sonrasında mahkeme heyeti, dosyanın firari sanıklar yönünden devam eden Ankara 10 Ekim Gar katliamı davası ile birleştirilmesine, bomba imha ve olay yeri ekiplerinin dinlenmesi taleplerinin birleştirilen diğer dosyada değerlendirilmesine, Erman Ekici hakkında anayasal düzeni ortadan kaldırılma suçlamasıyla suç duyurusunda bulunulmasına, Sanıklarıntutukluluk hallerinin devamına karar verdi ve duruşmayı erteledi.

 

More in Gündem

You may also like

Comments

Comments are closed.