'Bu bir iklim adaletsizliği vakası'

‘Amazon bizim için bir amaç değil, evimiz’: İklim krizi nehir kıyısı topluluklarını karaya oturttu

Brezilya'nın Amazon yağmur ormanlarında yaşanan tarihi kuraklık, Rio Negro'yu bir dereye çevirdi ve izole yerli ve nehir kenarı topluluklarının geçim kaynaklarını riske attı. Bölge sakinlerinden Lopes içerisinde bulundukları zorluğu 'Bu konu hakkında konuşurken boğazım düğümleniyor. Ormanlarımız bozuluyor, nehirler ve balıklar ölüyor' şeklinde anlatıyor.

Yazan: Constance Malleret

Yeşil Gazete için çeviren: Özge Altaş Güven

Bu makale, 31 Ekim 2023’te yayınlanmıştır.

***

Kavurucu öğle güneşinin altında Pedrina Brito de Mendonça, çalılar ve dalgaların sürüklediği odunlarla kaplı kumlu arazide ilerliyor. Kumsallar ve çatlak çamur düzlükleri uzaklara doğru uzanıyor, ufukta bir dizi ağaç tarafından çevreleniyor, neredeyse durgun bir su kanalının etrafında taze otlar büyüyor.

Bu ıssız manzara, iklim krizinin dünyanın en büyük tropik yağmur ormanlarına verdiği zararı böylesine keskin bir şekilde hatırlatmasaydı güzel olabilirdi. Mendonça, tarihi bir kuraklığın yağmur ormanlarını tahrip etmesiyle eski halinin bir gölgesine dönüşen önemli bir Amazon nehri olan Brezilya‘nın Rio Negro‘sunun kurumuş yatağı boyunca yürüyor.

Amazonların başkenti Manaus‘ta sıcaklık 40 C’yi aştı ve kuraklıktan etkilenen limanda karaya oturmuş tekneler yatıyor. Beş yüz kilometre batıda, Tefé‘de, rekor sıcak sular balıkların ve nesli tükenmekte olan yunus türlerinin ölmesine neden oldu. Yağmur ormanlarının dört bir yanında, alışılmadık derecede kurak geçen mevsim, Amazon’un geleneksel halklarının, izole edilmiş nehir kenarı ve içinde yaşadıkları kırılgan ekosistemle yakın ve dengeli bir ilişki sürdüren yerli toplulukların refahını ve geçim kaynaklarını tehdit ediyor.

Suların çekilmesiyle mahsur kalan nehir topluluklarından biri olan Saracá‘nın 40 yaşındaki sakini Mendonça, “Bu acı bir durum” diyor.

Pedrina Brito de Mendonça, Saracá ile Santa Helena do Inglês arasında, Rio Negro’nun kurumuş yatağı üzerinde yürüyor. Büyük Amazon nehri, tarihi bir kuraklığın yağmur ormanlarını tahrip etmesi nedeniyle yok oldu. Fotoğraf: Constance Malleret

Brezilya’nın en büyük Amazon eyaleti olan ve nehirlerin yol görevi gördüğü Amazonas‘ta yaklaşık 600 bin kişi kuraklıktan etkilendi. Bu sayı, su seviyeleri düştükçe daha da arttı. Rio Negro 16 Ekim’de son 121 yılın en düşük seviyesi olan 13.59 metreye ulaştı ve takip eden hafta boyunca derinliği günde 10 santimetre düştü.

São Tomé‘nin yerli Baré topluluğunda (kendisi Kokama olmasına rağmen) Rio Negro’nun sol kıyısında yaşayan Abilio Lopes , “Sanki kumsal aniden yükseldi, derelerin ağzını, nehrin ağzını kapattı, her şeyi kapattı ve bizi zor durumda bıraktı” diyor.

Çocuklara ders verilmiyor, sağlık ekibinin ziyaretleri askıya alınmış durumda ve bölge sakinleri kimsenin hastalanmaması için dua ediyor.

Saracá‘nın karşı kıyısında, yerel halk şimdi kum ve çamur üzerinde birkaç yüz metre yürümek, nehrin sığ bir kalıntısını derme çatma bir kanoyla geçmek ve daha sonra büyük tekneler için Manaus‘a iki saatlik yolculuğun neredeyse imkansız olduğu küçülmüş Rio Negro kıyılarına ulaşmak için bir kum tepesinin üzerinden tırmanmak zorunda. Küçük motorbotlar bile sığ sularda karaya oturma riski taşıyor. Suyun kenarından kilometrelerce uzaktaki sayısız diğer nehir toplulukları için erişim hala daha zor.

Amazonas eyaletinin Manaus kentinde, kurumuş Rio Negro üzerinde yüzen evler ve tekneler görülüyor. Kuraklık, nehirlerin yol görevi gördüğü bölgede yaklaşık 600 bin kişiyi etkiledi. Fotoğraf: Michael Dantas/AFP

Bu durum, gıda, ilaç, su, sağlık ve eğitim hizmetlerine erişim ve balıkçılık, turizm ve tarımsal ürünlerin satışı gibi ekonomik faaliyetler için su yollarına bağımlı olan bir nüfus için felaket anlamına geliyor.

Santa Helena do Inglês topluluğunun başkanı Nelson Brito, “[temel gıda maddesi olan manyoktan] un yapmayı başarıyoruz, balık tutuyoruz ama geri kalan gıdalarımızı Manaus’tan satın almak zorundayız” diyor ve genellikle Saracá’nın 10 dakika yukarısına motorlu bir botla çıktıklarını söylüyor. Şimdi ise kurak nehir yatağı boyunca 2 km’lik bir yürüyüş. Okullarda ders yapılmıyor, bir sağlık ekibinin haftalık ziyaretleri askıya alındı ve bölge sakinleri kimsenin ciddi şekilde hastalanmaması için dua ediyor.

“Küçük bir motorbotumuz var ama bir gölette batmış durumda. Onu çıkarmanın hiçbir yolu yok. Çıkarsak bile [Manaus’a gitmenin] maliyeti yaklaşık 800 reais (130 sterlin). Gelir elde etmiyorsanız bu kadar parayı nereden buluyorsunuz?” diye soruyor mezranın topluluk tarafından işletilen misafirhanesinin yöneticisi Adriana Azevedo de Siqueira.

Bir koruma alanı olan Rio Negro sürdürülebilir kalkınma rezervi içinde yaşayan 200 kadar Saracá ve Santa Helena do Inglês sakini geçimlerini balıkçılık ve turizmden sağlıyor. Birincisi giderek zorlaşırken, ikincisi durma noktasına geldi.

Sebastião Brito de Mendonça, Iranduba’daki Santa Helena do Inglês topluluğuna gıda yardımı taşıyor. Bu bölgedeki insanlar gıda tedariki için su yollarına bağımlı. Uzakta, orman yangınlarından çıkan dumanlar görülebiliyor. Fotoğraf: Bruno Kelly/Reuters

Siqueira, yaklaşan tüm rezervasyonları iptal etmek ve erişilemez hale geldiği için Eylül ayı sonunda konukevinin kapılarını kapatmak zorunda kaldı. Turizmin durması topluluklara tahmini olarak 200,000 reais (33,300 £) gelir kaybına mal oldu.

“Turizmden elde ettiğimiz gelir olmadan Bolsa Familia’ya bağımlıyız,” diyor Siqueira, hükümetin düşük gelirli ailelere aylık 600 reais yardım sağlayan sosyal programına atıfta bulunarak.

Kiliselerden, STK’lardan ve eyalet hükümetinden gelen bağışlar şimdiye kadar gıda kıtlığı tehdidini engelledi. Siqueira, “Ve Tanrı’ya şükür, kuyumuzda henüz bir sorun çıkmadı,” diyor. İçme suyuna erişim pek çok orman topluluğu için bir zorluk teşkil ediyor ve Lopes’inki gibi bazıları, üstü açık çamur düzlüklerinde kazılan kuyulardan çıkan çamurlu suyu içmeye başvuruyor.

Bu bir iklim adaletsizliği vakası. En az zararı verenler etkilerden en çok zarar görüyor.

Virgilio Viana, Fundação Amazônia Sustentável

“Bizden daha kötü durumda olan insanlar var” diyor Brito, normalde Rio Negro’nun karanlık suları altında kalacak olan kurak araziyi incelerken.

Bilim insanları bu kurak mevsimde yağışların anormal derecede düşük olmasının nedeninin, ekvatorun üzerindeki tropikal Kuzey Atlantik’te okyanusun ısınmasıyla aynı zamana denk gelen döngüsel El Niño hava durumu olduğunu söylüyor.

Iranduba’daki Cacau Pirera’da, Rio Negro üzerinde yüzen evler ve karaya oturmuş bir tekne. 12 Eylül’de Amazonas hükümeti, çok sayıda yangın ve kuraklık nedeniyle çevresel acil durum ilan etti ve bu durum navigasyonu ve eyaletin iç kesimlerine gıda dağıtımını etkiledi. Fotoğraf: Michael Dantas/AFP

Tefé merkezli Mamirauá Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü’nde araştırmacı olan Ayan Fleischmann, “Bu iki faktörün birleşimi geleneksel olarak orta Amazon’da kuraklığa yol açıyor” diyor. “Güçlü bir kuraklık olacağını biliyorduk, ancak bu kadar aşırı olacağını bilmiyorduk” diye ekliyor ve bunun kısmen Atlantik’teki alışılmadık derecede sıcak bir bölgeyle açıklanabileceğini söylüyor. Bilim insanları Kuzey Atlantik yüzey sıcaklıklarındaki endişe verici artışı, insanların ısı tutucu gaz salımına bağlıyor.

Diğer faktörler, Solimões Nehri‘nin üst ve orta kesimlerinde olduğu gibi, su seviyelerinin 2010’daki son aşırı kurak sezonun rekor düşük seviyelerinin üzerinde kaldığı bölgelerde bile mevcut kuraklığı Amazon nüfusları için şimdiye kadarki en yıkıcı haline getiriyor.

“Bu yıl sadece kuraklık yok. Rekor sıcaklıklar, rekor sayıda yangın ve nehir yataklarının erozyonu nedeniyle toprak kaymaları var. Bazıları küresel ısınmaya bağlı olan, bazıları olmayan çeşitli eşzamanlı olaylar bu felakete, bu çevresel ve insani felakete yol açıyor” diyor Fleischmann.

“Bu bir iklim adaletsizliği vakası. En az zararı verenler en çok zararı görüyor,” diyor Amazonas’taki nehir kenarı topluluklarına insani yardım paketleri ulaştırma çabalarını koordine eden Manaus merkezli bir STK olan Fundação Amazônia Sustentável‘in (FAS) başkanı Virgilio Viana.

Mamirauá Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü’nden bir araştırmacı, yüksek sıcaklık ve kuraklıktan etkilenen Rio Solimões’in güney kıyısındaki Tefé gölünden ölü yunusları çıkarıyor. Fotoğraf: Bruno Kelly/Reuters

Ekim ayının sonu genellikle Amazon havzasında yağmur mevsiminin başlaması anlamına gelir, ancak bu yıl rahatlamanın gelmesi zaman alacak. “Yağmurlar başlamış olsa da zayıf ve hacimli değil. Brezilya Ulusal Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nde meteorolog olan Marília Guedes, yağışların 2024’ün başına kadar normalde beklenenin çok altında kalacağını tahmin ediyor” diyor.

“Bu konu hakkında konuşurken boğazım düğümleniyor. Ormanlarımız bozuluyor, nehirler ve balıklar ölüyor.”

Abilio Lopes

Brasília’daki hükümet kuraklıkla mücadele için 627 milyon real (104 milyon £) ayırdı. Bu kaynaklar insani yardıma, Solimões ve Madeira nehirlerinin bazı bölümlerinin taranarak akarsu seyrüseferinin kolaylaştırılmasına ve sadece Ekim ayında gerçekleşen 3 bin 556 yangınla mücadele çabalarına aktarılıyor. Ancak gözlemciler, yetkililerin ileriyi göremediğini ve giderek sıklaşan ve yoğunlaşan iklim olaylarına karşı orman toplulukları için yeterli uyum politikaları uygulamadığını söylüyor.

“Şu anda tanık olduğumuz şey sadece devam edecek ve daha da kötüleşecek. Kamu politikaları açısından etkili adımlar atılmadan bu uçurumun kenarında yürüdüğümüzü görmek beni endişelendiriyor,” diyor aşırı iklim olaylarının Amazon’un yerli ve nehir kıyısı nüfusları üzerindeki etkilerini araştıran sosyolog Aline Radaelli.

Amazonas’ta yok olan Tumbira Nehri’nin havadan görünümü. Fotoğraf: Bruno Kelly/Reuters

“Bu konu hakkında konuşurken boğazım düğümleniyor. Ormanımız bozuluyor, nehirler ve balıklar ölüyor,” diyor São Tomé‘den Lopes, sesi titreyerek. Lopes, 30 yerli aileden oluşan topluluğunda açaí palmiyelerinin nasıl kuruduğunu, yaşlıların ve hasta olanların hastanelere daha yakın olmak için şehre taşınmalarıyla birlikte buraların nasıl boşaldığını anlatıyor.

Bu ayın başlarında hamileliği ilerlemiş eşiyle birlikte Manaus’a giden 56 yaşındaki adam, orman yangınlarından kaynaklanan yoğun ve kör edici dumanın daha da tehlikeli hale getirdiği zorlu bir yolculuğa göğüs germeden önce teknesini 5 km’den fazla sürüklemiş.

Lopes, “Şimdi akrabalarımız, evimizin bulunduğu yerdeki durum ve buradaki eşim için endişeleniyorum” diyor. Çift ve üç çocukları, ailenin yeni üyesinin gelmesini beklerken tek göz bir odada kalabalık bir şekilde yaşıyor.

Rio Negro kıyılarında doğup büyüyen Mendonça, ormanın dışında yaşamayı hayal bile edemiyor. “Dışarıdaki insanlar için Amazon bir amaç ama bizim için orası evimiz” diyor.

Üç çocuk annesi girişimci kadın, Saracá’da bir el sanatları atölyesi ve bir restoran işletiyor. 2008 yılında bölgenin rezerv haline gelmesinin ardından ağaç kesimine alternatif olarak FAS adlı STK’nın desteği ve uluslararası destekli Amazon Fonu’nun kaynaklarıyla geliştirilen toplum temelli turizm girişimleri.

Mendonça, giderek öngörülemez hale gelen iklimin ortasında, geleceğin ne getireceği konusunda endişeli:

“Daha iyi bir geleceğe sahip olmamız için ne yapmamız gerektiğini merak ediyorum çünkü gidişat oldukça zor olacak. Nasıl yaşayacağımız konusunda endişeliyim.”

Makalenin İngilizce orijinali

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Şirketlerin toplumsal sorumluluğu

Türk şirketleri kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik uygulamalarında batılı benzerleri kadar başarılı değil. Ancak bu sadece şirketlerden kaynaklanmıyor, 'öngörülemezlik ortamı' ve toplumsal baskının eksikliği de bunda etkili. 

‘Qou vadis-2’: Ülke nüfusu

Geleceği ile ilgili derin kaygılar duymakta olan nüfus kesimlerinin, Türkiye’nin her yerinde giderek artmakta olduğu bir ortamdayız. Ne kent nüfusu kentte kalabilecek uzun erimli bir gelecek görüyor, ne de kır nüfusu kırda kalabilecek bir durum algılıyor.

[Bir şarkının hikayesi] San Francisco/ Scott McKenzie

Scott McKenzie’nin Hippi kültürünü konu alan 'San Francisco (Saçınıza Çiçek Taktığınızdan Emin Olun)' şarkısı, Beatles’ın 'All You Need is Love'ı ile beraber, 'Summer of Love'ın belirleyici şarkılarından biri olarak kabul edilir.

Yandı Çukurova yandı

Türkiye’de tarımın geldiği yer içler acısı. Ülkenin dört bir yanındaki çiftçiler isyan halinde. Diğer taraftan en fazla artış gıda fiyatlarında. Dikkate alınması gereken ciddi bir dengesizlik var.

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Bir güvercini sevmekle başlayacak her şey

Maalesef sorun yarattığı var sayılanlara karşı empati yoksunu, sadece kendi refahını gözeten adaletsiz çözümler üretmek yalnızca 'Güvercin Kakası' kitabındaki kasaba halkına mahsus değil. Katliam Yasası'nı unutmadınız değil mi?

EN ÇOK OKUNANLAR