DoğaKanal İstanbulManşet

Ali Babacan’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrı: Kanal İstanbul inadınızdan vazgeçin

0

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde Marmara Denizi‘ni saran halk arasında deniz salyası olarak bilinen (müsilaj) ve Kanal İstanbul Projesi hakkında açıklamalarda bulundu.

Marmara Denizi’ndeki atık yönetiminin yeniden yapılandırılması gerektiğini kaydeden Babacan, hemen bir önlem alınmazsa Marmara Denizi’nin geri dönülemez bir zarar göreceğine işaret etti.

Kanal İstanbul’la ilgili açıklamalarda da bulunan DEVA Partisi lideri, Kanal İstanbul için muhalefet partilerinin, meslek odalarının, akademisyenlerin çağrıldığı bir çalıştay yapılmasını önerdi.

‘Atık yönetimi yeniden yapılmalı’

Babacan, Marmara Denizi’nde müsilaj sorununun aylardır devam ettiğine ve alarm sinyalleri verdiğine dikkat çekerek, atık yönetiminin yeniden yapılandırılması gerektiğini ifade etti:

Sanayi tesislerinin ve belediyelerin tam arıtma yöntemine geçmesini sağlayın. Marmara Denizi’ne dökülen atık suların tamamının, ileri biyolojik arıtmadan geçmesini zorunlu hale getirin.

Bu hedef doğrultusunda gerekli tüm eğitimi ve desteği ilgili kuruluşlara sağlayın. Atık su arıtma tesislerinde kullanılan teknolojinin geliştirilmesi için yatırım yapın. Kirletici tesislerin tarafsız ve sıkı denetimi sağlayarak, kurallara uymayanlara cezai yaptırımları tavizsiz bir biçimde uygulayın.

Bir çalıştay yapacaksanız yapın. Ancak Marmara denizi bu hale geldikten sonra artık çok geç değil mi? İş işten geçtikten sonra, Marmara Denizi ölümle karşı karşıya geldikten sonra çalıştay için geç değil mi?”

‘Pek çok canlı türü ölüyor’

Babacan, hemen önlem alınmazsa, Marmara Denizi’nin geri dönülemez bir zarar göreceğine vurgu yaparak, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

Konunun uzmanları uyarıyor. Şu an Marmara Denizi’nin dibinde, bir ölü tabaka oluşmaya başlamış durumda. Derinlerde yaşayan balıklar ve diğer pek çok canlı türü ölüyor. Derhal önlem alınmazsa, Marmara Denizi’nin ekosistemi geri dönülemez bir zarar görecek. Balıkçılık ve turizm sektörleri ise büyük bir risk altında.”

‘Kanal İstanbul inadınızdan vazgeçin’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘a Kanal İstanbul projesinden vazgeçmesi için çağrıda bulunan DEVA Partisi lideri, sözlerini şöyle sürdürdü:

Sayın Erdoğan’a çağrı yapıyorum: Tamamen rant gözlüğüyle baktığınız Kanal İstanbul projesindeki inadınızdan artık vazgeçin. Bilim insanları endişelerini sürekli dillendiriyorlar. ‘Kanal İstanbul, Marmara Denizi’nin oksijensizleşmesine sebep olacak, İstanbul’un nüfusu daha da artacak ve bu Marmara ekosistemine geri dönülmez zararlar verecek’ diyorlar.”

‘Kanal İstanbul için çalıştay yapılsın’

Kanal İstanbul için bir çalıştay yapılması önerisinde bulunan Ali Babacan, sadece projeden yana olan kurum ve kişilerin değil, ilgili tüm kurumların, meslek odalarının, muhalefet partilerinin ve akademisyenlerin de bu çalıştaya davet edilerek bir toplantı yapılmasını önerdi:

Madem çalıştaylar yapmaya başlıyorsunuz, derhal bir çalıştay da Kanal İstanbul için yapın. Ama sadece yandaşları davet etmeyin. İlgili tüm kurumları, muhalefet partilerini, akademisyenleri ve meslek odalarını toplayın. İstanbul hepimizin, bir kişinin duygu ve dürtüleriyle yönetilen bir şehir olamaz. Kanal İstanbul’un Marmara Denizi’ne, tatlı su kaynaklarına ve tüm çevreye olan etkileri enine boyuna tartışalım. Akılla hareket edin, bilimin ışığında karar verin. Rant dürtülerinin esiri olmayın. Çalıştayları çevre katliamından sonra ‘ne yapacağız şimdi’yi tartışmak için toplamayın. Gelin, yol yakınken durun. Çalıştay yapacaksanız, çevre katliamını daha işin en başında önlemek için yapın.”

‘Biz her türlü pislikten arınmış bir ülke için buradayız’

Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2017 yılında Şehir Zirvesi‘nde söylediği, “İstanbul’a ihanet ettik ben de bundan sorumluyum” sözlerini de hatırlatarak, açıklamasına şöyle devam etti:

Doğaya sadece rant gözlükleriyle bakan bu zihniyet, ‘İstanbul’a ihanet ettiğini’ itiraf edenlerin zihniyetidir. Bu zihniyet ihaneti itiraf eden ama hala inadından vazgeçmeyen bir zihniyettir. Ülkesini, doğasını, insanını seven bizler ise Marmara’nın mavi-yeşil sularını yarınlarımıza, gelecek nesillerimize, sapasağlam teslim etmek için canla başla çalışmaya hazırız. Biz her türlü pislikten arınmış bir ülke için buradayız.”

More in Doğa

You may also like

Comments

Comments are closed.