Alavara Koyu’nda maden ve turizm faaliyetlerinin önü açıldı

MUÇEP’ten Güngör Erçil, başlatılacak maden ve turizm faaliyetlerinin Datça Yarımadası’ndaki doğal yaşam alanının sürekliliğini bozacağını söylüyor.

Muğla’da yer alan Datça Yarımadası’nın korunması gereken en önemli alanlarından biri olan Alavara Koyu’nun sit derecesi düşürülerek turizm ve madencilik faaliyetlerinin önü açıldı.

Resmi Gazete’de yayınlanan kararla Nitelikli Doğal Koruma Alanı olarak belirlenen alanlarda turizm tesisleri yapılabilecek. Ayrıca Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı statüsüne düşürülen Alavara Koyu’nda madencilik faaliyetlerinin önü açılmış oldu.

Erçil: Doğal yaşamı etkileyecek

Muğla Çevre Platformu Datça Meclisi’nden Güngör Erçil, Yeşil Gazete’ye yaptığı açıklamada “Uzun ince bir yarımada olan Datça Yarımadası üzerinde yer alan Alavara Koyu tarihi kalıntıları, biyolojik çeşitliliği açısından zengin bir yer. Doğal yaşam alanının sürekliliği açısından kritik bir noktada. Bölgenin yapılaşmaya açılması ise bu sürekliliği tehdit ediyor” dedi.

Koyun bölgede koruma alanı ilan edilen ilk yerlerden biri olduğunu hatırlatan Erçil “Sonrasında da devamının geleceğine dair ciddi şüphelerimiz var” ifadelerini kullandı.

‘Turizm tesisleri insan kalabalığını artırır’

Alavara Koyu, çok fazla ziyaretçisi olmayan ve gizli kalmış bir alan. Belirli bölgelerinde ise tarım faaliyetleri sürüyor. Erçil’e göre burada turizm tesislerinin yapılması insan kalabalığını arttıracak ve çevresindeki yerlerin de hızla yapılaşmaya açılmasının önünü açacak.

Çevresindeki koyların aksine burasının fazla rüzgar almayan ve şu ana kadar korunmuş bir plajı olduğunu söyleyen Erçil, “Statüsü düşürüldüğünde buranın turizm amaçlı kullanılmak istenecek olması çok muhtemel. Etrafındaki ormanlık alan koya ayrı bir güzellik katıyor” dedi.

‘Maden açılması riski var’

Statünün azaltılmasıyla bölgeyi bekleyen diğer bir tehdidin de maden çalışmalarının başlaması olduğunu belirten Erçil “Orada bir maden işletmesi açılacak dedikodusu da dolaşıyor. Bu, bölgenin tamamen harap olması demek. MTA’nın haritasında krom varlığı olduğuna dair bir bilgi var. Yani bu şekilde bir faaliyet de mümkün olacak” yorumunda bulundu.

İmza kampanyası başlatıldı

Erçil, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kararından vazgeçmesini talep ettiklerini söyledi. Erçil, kararın geri çekilmediği durumunda isedava açacaklarını belirtti.

Uygulamayanın iptal edilmesi istemiyle MUÇEP bir imza kampanyası başlattı. Dar, uzun bir coğrafi yapıya sahip Datça Yarımadası’nın hemen her noktasının, yaban hayatının mekânsal sürekliliği açısından vazgeçilmez öneme sahip olduğunun hatırlatıldığı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

Bu karar, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası antlaşma olan Barcelona Sözleşmesi ve ek protokolleri ile üstlendiği uluslararası taahhütlerin ve koruma yükümlülüklerinin ihlali anlamına da gelmektedir. Kararın, bölgenin ekolojik yapısına ciddi boyutlarda zarar vererek, telafi edilmesi imkansız sonuçlar doğuracağı kuşkusuzdur.

 

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR