İklim KriziManşet

[Bonn 2017] Al Gore, “İklim değişimini Trump anlasın diye ne yaptıysam kar etmedi”

0
Al Gore - Fotoğraf: Wolfgang Rattay/Reuters

Oliver Milman tarafından The Guardian’da yayınlanan yazıyı Yeşil Gazete yazarı Ali Serdar Gültekin‘in çevirisiyle paylaşıyoruz.

***

Al Gore, Donald Trump’ı, kendini ‘en kötü iklim inkarcılarına’ teslim etmekle suçladı ve başkanın, küresel ısınma ile mücadele politikalarını parçalamasını tersine çevirmeye çalışmaktan vazgeçtiğini söyledi.

Buna rağmen ABD eski başkan yardımcısı Gore ve Kaliforniya valisi Jerry Brown’ın Guardian’a aktardıklarına göre, ikisi de bir sonraki başkanlık seçimlerinde Trump eğer yenilirse ABD’nin liderlik pozisyonunu geri alacağından eminler.

Al Gore – Fotoğraf: Wolfgang Rattay/Reuters

Gore, Brown ve New York belediye eski başkanı, milyarder Michael Bloomberg, Birleşmiş Milletler iklim görüşmelerinin sürmekte olduğu Bonn’da ABD eyaletleri, şehirleri ve iş çevrelerinden şahinlerden oluşan geniş bir koalisyona başkanlık ediyorlar. Bu ittifak, dünyada Paris iklim sözleşmesinin bir parçası olmak istemeyen tek hükümeti olan ABD’yi temsil eden delegasyonla keskin bir zıtlık içinde.

“Onunla (Trump) Paris’ten çekilmek hakkındaki konuşmasından beri hiç muhabbetimiz olmadı. Elimden gelenin en iyisini yaptım ve onun sağduyusuna geleceğini umdum fakat yanıldığım ortaya çıktı” diye geçiş sürecinde Trump ile tanışmış ve onun fikirlerini etkilemeye çalışmış Gore, Guardina’a konuştu. “Onun fikirlerini değiştirebilecek kabiliyete sahip gibi hissetmiyorum. Kendini, mantığını bu konuda zapt etmiş mutlak şekilde en kötü iklim inkârcılarıyla çevirmiş durumda.”

Trump, Paris antlaşması hakkında sözlü eleştiride bulunan ABD Çevre Koruma Ajansı başkanı Scott Pruitt ile aynı fikirde. Pruitt küresel ısınmanın karbon dioksit tarafından tetiklendiği konusunda şüphesi olduğunu kusmuş ve bilim insanları arasında iklim değişikliği konusunda ‘muazzam fikir ayrılığı’ olduğunu iddia etti.

Stephan Bannon ve Mick Mulvaney’in aralarında bulunduğu, yönetimin bir takım eski ve yeni üyeleri iklim bilimi için kanıtları çoktan devreden çıkarmışlardı.

İklim değişikliğinin dünyadaki lider seslerinden birisi olan Gore’a göre Trump’ın iklim politikalarından çekilmesi diğer ülkeleri ‘dehşete düşürüyor’ ve bu durum ABD içinde ve dışında geri adım atmayı cesaretlendiriyor.

“ABD şehirleri ve eyaletleri muazzam bir fark yarattılar ve bana öyle geliyor ki dünyanın kalanının tepkisi, Donald Trump tarafından gerçekleştirilen hasarı en aza indiriyor. Trump’a tepki eğer Trump’ın yaptıklarından daha güçlüyse” diyor.

“Trump ile bu deney bir yıldan daha kısa zamanda gerçekleşti ve bilimde bazen deneyler erken kesilir. Bu sefer bu yaşanacak demiyorum fakat bu filmi daha önce izlemişim gibi hissediyorum.”

“Bu son seçimde raydan bir miktar çıktık. Bence dünyanın geri kalanı Trumplı dönemi ABD’nin en iyi olduğu şeyden talihsiz bir ayrılış olduğunu anlıyordur. ABD’nin liderliğini takip edenleri için onu kaybetmek yasa boğdu ve umarım bu durum geçici.”

Brown ayrıca Trump yönetiminden kaçınmanın pek de bir anlamı olmadığını söylüyor. “ABD’nin resmi politikasına göre iklim değişikliği, Çinli komplocuların uydurduğu toptan ve bütün bir aldatmaca” diyor Kaliforniya valisi Guardian’a. “Bu o kadar abes ki bu temeller üzerinden bununla ilişkilenmek en basitinden beyhude.”

Kaliforniya valisi diyor ki yine de gelecek yıl ABD’de yapılacak ara dönem seçimleri belki Trump’ın pozisyonunu değiştirmesine sağlayabilir. “O eylem odaklı birisi, bir politikacı değil, kim bilir.”

“Nihai olarak Beyaz Saray’da sonsuza kadar bir inkârcıya sahip olamayız. Dünyayı fosil yakıt karlarıyla dünyayı altüst etmeye çalışan inkarcılar ve bilim insanlarıyla, karbonsuzlaşmayı görmek isteyen kaygılı eylemciler arasındaki büyük politik mücadeleye dahil olduk. 

“Tüm iklim etkenleri arasında Donald Trump çok küçük bir detay. Öyle bir anda duruyoruz ki, ya karbonsuzlaşacağız ya da medeniyetin gelecek 100 yıl içinde çöküşünü izleyeceğiz.” 

“Hakkında tweet atabileceğimiz politik bir özel alanımız var fakat varoluşsal sorun türlerin yok olduğu, ekolojilerin gerilediği ve insan soyunun topun ağzında olduğu. Bu siyaset yapma zamanı değil, cesurca eyleme geçme zamanı.”

Brown ABD’nin çekilmesinin yarattığı vakum içine adım atarak dünya liderleri, Birleşmiş Milletler yetkilileri ve Avrupa’dan STK’larla Bonn görüşmeleri öncesi onlarca etkinlik ve toplantı gerçekleştirdi.

Demokrat vali, eğer bir ülke olsa dünyadaki en büyük altıncı ekonomi olacak ve Avrupa Birliği ülkelerinin kullandığına benzer mekanizmalara yakında bağlanabilecek ‘emisyonları sınırla ve ticaretini yap’ ticaret sistemiyle Kaliforniya gibi alt ulusal kimliklerin etkilerinin altını çizme rolünü üstlenmiş durumda.

“Karbon emisyonlarını azalmak için mümkün olan her şeyi yapabilmek için eyaletlerin ve bölgelerin işbirliğini güçlendirmek istiyorum” dedi Brown.

“Dünya için büyük tehdit, radikal bir biçimde değişen iklim ve ilgisizlik ve atalet seviyesi o denli yüksek ki bizi bu karbon bağımlılığından kurtaracak ve iklimimizi koruyacak hükümetler ve valilerden oluşan bir karşı güç oluşturmakta zorluk çekiyorum.”

17 Kasım’a kadar sürecek Bonn iklim görüşmeleri, yaklaşık 200 ülkenin küresel ısınmayı endüstriyel devrim öncesine göre 2 C ile sınırlandırmak için anlaştıkları Paris antlaşmasının hedeflerini uygulamak isteyen ülkeler için çoğunlukla teknik bir egzersiz.

Trump ABD’yi antlaşmadan çekmek için söz verdi ancak antlaşmasının kurallarına göre bunu 2020’den önce yapamıyor. Bonn’da ABD delegasyonunun, ‘verimli’ kömür, nükleer ve doğal gaz övgüsüyle fosil yakıtların sözcüsü başkanı izlemesi bekleniyor.

 

Makalenin İngilizce orijinali 

Makale:  Oliver Milman

Yeşil Gazete için çeviren: Ali Serdar Gültekin

 

(Yeşil Gazete, The Guardian)

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.