AİHM’den Hayata Dönüş Operasyonu kararı

AİHM 16 yıl önce Türkiye cezaevlerindeki mahkûmların ölüm oruçlarını durdurmak için gerçekleştirilen Hayata Dönüş adlı operasyonda ölen 11 kişinin yakınlarının başvurusunu karara bağladı.

34

Strasbourg’da bulunan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 19 Aralık 2000 tarihinde hapishanelerde düzenlenen “Hayata Dönüş Operasyonu”nda Bayrampaşa Cezaevi’nde öldürülen 11 kişinin yakınlarının başvurusu ile ilgili kararını verdi.

AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) “yaşam hakkı”nı düzenleyen 2. maddesinin ihlal edildiğine karar verdi ve Türkiye’yi mahkum etti. Başvuru, 19 Aralık 2000’de Bayrampaşa Cezaevinde “Tufan” adlı planla uygulanan ve 12 kişinin öldüğü, 55 kişinin yaralandığı Hayata Dönüş Operasyonu’nda “aşırı ve orantısız güç kullanımıyla yaşam hakkının ihlal edildiğine” ilişkindi.

AİHM’e başvuran ölen 11 kişinin yakını tazminat talep etmediği için, mahkeme tazminata hükmetmedi.

AİHM, koğuş sisteminin yerine F tipi hücreleri getirme planlarını protesto amacıyla açlık grevi yapan mahkûmlara Türk güvenlik güçlerinin müdahale etmesini “mutlaka gerekli değildi” şeklinde değerlendirdi. AİHM yargıçları, cezaevlerindeki şiddetin tırmanmasının nedeninin “devletin kontrol kaybı” olduğuna hükmetti. AİHM’in kararında, yetkili kurumların o dönem cezaevlerinde mühimmat yayılmasına bu şekilde bir süre göz yumduğu belirtildi.

Zaman aşımı eleştirisi

AİHM’in kararında gardiyanlara yönelik cezai kovuşturmanın zaman aşımı nedeniyle durdurulmuş olması da eleştirildi. Kararda “Devletin ihmalliği, faillerin zaman aşımından faydalanmasına müsaade ediyorsa ceza hukuku sisteminin caydırıcı hiçbir etkisi olamaz” ifadelerine yer verildi.

F tipi hücrelere tepki için başlatılan açlık grevinde 45 tutuklunun doktor kontrolünden geçmeyi ve tedaviyi reddetmesi üzerine hapishanelerdeki ölüm oruçlarını durdurmak için 19 Aralık 2000 tarihinde 20 cezaevine operasyon yapılmıştı. Yaklaşık 10 bin güvenlik görevlisi tarafından gerçekleştirilen operasyon, 2’si asker 30’u tutuklu 32 kişinin ölümüyle sonuçlanmıştı.

 

(Deutsche Welle Türkçe)

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR