Azerbaycan‘ın Bakü kentinde süren BM İklim Zirvesi’ne iklim açısından en hassas ülkelerin delegasyonlarını gölgede bırakacak sayıda fosil yakıt lobicisi katıldı.
Zirveye en az 1.773 lobiciye erişim izni verildi. İklim açısından en savunmasız 10 ülkenin müzakerelerdeki toplam delegesi ise yalnızca 1.033.
Geçen yıl Dubai‘de düzenlenen COP28 iklim görüşmelerine benzer şekilde, COP29’a da neredeyse tüm ülke delegasyonlarından çok daha fazla sayıda fosil lobicisinin katılmasına izin verildi. Dubai’de 2,450’den fazla fosil yakıt lobicisine erişim izni verilmişti. Bu yılki toplam katılımcı sayısı (52,305) geçen yıl Dubai’deki 97,372’den önemli ölçüde daha az olmasına rağmen, fosil yakıt endüstrisi Bakü’ye olağanüstü sayıda gelmiş görünüyor.
Sadece ev sahibi Azerbaycan (2229), COP30’a ev sahipliği yapacak Brezilya (1914) ve Türkiye’nin (1862) gönderdiği delegasyonlar, Bakü’de kayıtlı 1,773 fosil yakıt lobicisinden daha fazla.
İklim aktivisti Kick Big Polluters Out (KBPO) koalisyonu COP29’un geçici katılımcı listesini satır satır analiz etti.
En büyük gruplar Küresel Kuzey’den
Analizde öne çıkan bulgular şöyle:
-
Fosil yakıt lobicileri, COP29’a iklim açısından en kırılgan 10 ülkenin delegelerinin toplamından (1,033) daha fazla giriş izni alarak, endüstrinin varlığının iklim krizinin ön saflarında yer alanların varlığını nasıl gölgede bıraktığının altını çizdi.
-
Çok sayıda fosil yakıt lobicisine bir ticaret birliğinin parçası olarak COP’a erişim izni verildi. En çok lobiciye sahip ilk 10 ticaret grubunun sekizi Küresel Kuzey’den geldi. En büyük grup, aralarında büyük kirleticiler TotalEnergies ve Glencore‘dan temsilcilerin de bulunduğu 43 kişiyi getiren Uluslararası Emisyon Ticareti Birliği oldu.
-
Japonya delegasyonunun bir parçası olarak kömür devi Sumitomo’yu; Kanada petrol üreticileri Suncor ve Tourmaline‘i; Birleşik Krallık 20 lobiciyi; İtalya ise enerji devleri Eni ve Enel‘in çalışanlarını getirdi.
-
Toplam 39 lobici getiren Chevron, ExxonMobil, BP, Shell ve Eni aynı zamanda “İsrail’in savaş makinesini besleyerek” Filistin’de soykırıma olanak sağlamakla da bağlantılı.
Fosil yakıt endüstrisini temsilen katılan en büyük 10 ticaret birliği şöyle:
Uluslararası Emisyon Ticareti Birliği (43 delege), Sürdürülebilir Kalkınma için Dünya İş Konseyi (27), Hindistan Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu (17), Alman Sanayi Federasyonu (13), BusinessEurope (13), Sürdürülebilir Enerji için İş Konseyi (12), OPEC Uluslararası Kalkınma Fonu (12), Kral Abdullah Petrol Çalışmaları ve Araştırma Merkezi (11), Uluslararası Madencilik ve Malzeme Konseyi (10), Amerika Birleşik Devletleri Ticaret Odası
Dünya Ana Sağlığı Vakfı‘ndan Kick Big Polluters Out Üyesi Nnimmo Bassey, fosil yakıt lobisinin iklim müzakereleri üzerindeki hakimiyetinin gezegenimizin geleceğine sarılmış zehirli bir yılan gibi olduğunu söyledi:
“Aldatmacalarını ifşa etmeli, etkilerini ortadan kaldırmak ve gezegenimize yönelik ihlallerinin bedelini ödetmek için kararlı bir şekilde harekete geçmeliyiz. Kirleticilerin çıkarlarına değil, adalet ve sürdürülebilirlik için mücadele edenlerin sesine öncelik vermenin zamanı geldi”
Kirleticilerin iklim görüşmelerinden çıkarılması çağrıları artıyor
KBPO’nun bulguları, küresel sıcaklıkların ve sera gazı emisyonlarının rekor kırdığı bir yılın sonunda ve İsrail’e petrol ve gaz tedariki yoluyla Filistin’deki soykırımda fosil yakıtların suç ortaklığına dair kanıtların ortaya çıktığı bir dönemde yayımlandı. Dünyanın en büyük fosil yakıt şirketlerinin birçoğunun COP28’den bu yana 250 milyar ABD doları tutarında petrol ve gaz harcamasını onayladığı da yakın dönemde anlaşılmıştı.
Endüstrinin Bakü’deki varlığı, fosil yakıtların sona erdirilmesi, yanlış çözümler ve iklim finansmanı konularının gündemde olduğu COP29’un belirtilen hedefleriyle tam bir tezat oluşturuyor. Bu durum, Küresel Güney ülkelerinden, kamu görevlilerinden, BM bileşenlerinden ve daha geniş sivil toplumdan gelen, kirleticilerin görüşmelerden çıkarılması yönündeki artan çağrıları da artırıyor.
Trend Asia‘dan Beyrra Triasdian, “Büyük Kirleticiler”in iklim eylemi üzerindeki boğucu etkisi hakkında şunları söyledi:
“İnsanların evlerini ve geçim kaynaklarını yok eden fosil yakıt endüstrisi tarafından sürekli olarak dikte ediliyoruz. Endonezya‘da birçok ada battı, kuraklık ve seller artık yaygın ve iklim krizi nedeniyle tarlalar artık verimli değil. COP, 29 kez düzenlendi ve fosil yakıt lobicileri sorumluluklarından kaçarken ve fosil yakıt dönemini uzatmak için sahte çözümler kullanırken iklim değişikliği daha da kötüye gitmeye devam ediyor.”

Sivil toplumun sürekli baskısı sayesinde geçen yılki COP28 ilk kez COP katılımcılarının kimleri temsil ettiklerini açıklamalarını zorunlu kılmış ve muhtemelen daha önceki COP’lara gizli olarak katılmış olan birçok lobiciyi ortaya çıkarmıştı.
BM iklim görüşmelerinde kurumsal erişim ve lobi faaliyetleri fosil yakıt endüstrisi ile sınırlı değil. Bu analize dahil edilmemiş olsalar da, finans, tarım ticareti ve ulaşım gibi iklim krizine derinden karışan diğer kirletici endüstriler de yoğun katılım gösteriyor.
‘Liderlerin Büyük Kirleticiler’i kovmasının zamanı geldi
İklim Adaleti Talebi Küresel Kampanyası‘ndan Rachitaa Gupta, yaklaşık 30 yıldır bu aktörlerin müzakereleri gasp ederek anlamlı ilerlemeyi sabote ettiğini vurguladı.
“Küresel Güney’deki topluluklarımız iklim krizinin acımasız yükünü taşıyor, ancak seslerimiz bu kritik tartışmalarda marjinal kalıyor. Artık taviz yok. Bu kirleticilerin kovulması gerekiyor ve bu krize en az katkıda bulunan ancak en çok zarar gören biz Küresel Güney toplumlarının, kâr yerine gerçek, adil iklim çözümlerine öncülük etme ve şekillendirme zamanı geldi.” .
Birleşik Krallık Gençlik İklim Koalisyonu‘ndan KBPO üyesi Sarah McArthur da fosil yakıt endüstrisinin, iklim krizini durdurmak için gerekenlere, yani fosil yakıtların acilen ve adil bir şekilde kullanımdan kaldırılmasına temelden karşı olan finansal karlılıkları tarafından yönlendirildiğine dikkat çekti. McArthur, dünyanın kazanılmış menfaatler ve geciktirme taktikleri için zamanı olmadığını belirterek, Liderlerimizin insanlık için ayağa kalkma ve Büyük Kirleticileri Kovma zamanı geldi” dedi.
Biyolojik Çeşitlilik Merkezi‘nden Ben Goloff da Donald Trump‘ın kampanyasına para akıtan aynı şirketlerin şimdi COP 29 salonlarında kol gezerek iklim eylemini ezmeyi hedeflediğini söyledi.
Afrika Make Big Polluters Pay Coalition ve HELP-Gambia’dan Dawda Cham ise, “Fosil yakıt endüstrisi, gezegenimiz yanarken kendi çıkarlarını korumak için uzun süredir iklim müzakerelerini manipüle ediyor. Artık bu bağları koparmanın ve Küresel Güney’in sesinin susturulmasını değil, yükseltilmesini sağlamanın zamanı geldi. Büyük Kirleticileri iklim müzakerelerimizden kovmalı ve onlara bedel ödetmeliyiz! değerlendirmesi yaptı.