Hatay’da toz bulutu içinde yaşam: Yürünecek yol, oturulacak kapı önü yok

Depremin üzerinden sekiz ay geçen Hatay’da kent adeta toz bulutu içinde. Yıkımda sulama yapılmaması ve tüm sokaklarda aynı anda çalışma yapılması kentte yaşayanların en büyük sıkıntılarından. Diğer yandan çadırda yaşayan binlerce kişi ise hem toz hem hijyenik olmayan koşullarla mücadele ediyor.

Video haber: Burcu ÖZKAYA GÜNAYDIN

*

Hatay, her ne kadar merkez üssü olmasa da depremi en yıkıcı yaşayan kent oldu. Depremin üzerinden sekiz ay geçmesine rağmen kentte binlerce insan hala çadır ve konteyner kentlerde hayatlarını sürdürüyor. Yıkım çalışmalarının hızla devam ettiği Hatay’ın hemen hemen her sokağında bir çalışma var.

Çadırda, konteynerde hijyenik olmayan şartlarda yaşayan depremzedelerin en dertli olduğu konular; toz, sinek ve şehrin baştan aşağı çok kirli olması. Hala hem içme hem de günlük hayat için kullanılan suya erişimde sorun olan Hatay’da en sık görülen vaka, uyuz ve vücudun çeşitli yerlerinde çıkan yaralar oldu.

Defne ilçesi Kışlasaray mahallesi sakinleri, sokaklarına çıkan tüm yolların kapatılmasından şikayetçi. Toz toprak içinde yaşadıklarını söyleyen mahalleliler, bir sokakta çalışmanın bitirilip, kendilerine alan açılmasını ardından başka sokakta yıkıma başlanılmasını istiyor. Yürünecek yolları, oturulacak bir kapı önü olmadığını vurgulayan mahalleli, astım gibi solunum yolu hastalığı olanların sokağa rahatça çıkamadığını kaydetti.

Çadırda kalan depremzedeler ise hijyen malzemelerine, suya erişimde hala sorun yaşıyor. Yemeklerini tozun içinde yediklerini belirten depremzedeler, hem kendi hem de çocuklarının vücudunda yaralar çıktığına dikkat çekti.

Türk Tabipler Birliği’ne (TTB) bağlı Doktor Servet Alkan, Hatay’ın hem kısa hem de uzun vadede Hatay’ın en büyük sorununun asbest olduğunu vurguladı. TTB’nin yaptığı çalışmaya göre havadaki asbest oranının çok yüksek olduğunun altını çizen Alkan, hem astımlı hastalar hem de ileride kanser oluşumu açısından tehlike arz ettiğini belirtti.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR