Aliağa’daki ‘cüruf depolama’ tesisine üçüncü ÇED olumlu kararı, üçüncü iptal!

HABAŞ Endüstrisi AŞ’nin İzmir’in Aliağa ilçesinde açmak istediği Cüruf Depolama Tesisine  Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 3. kez ÇED olumlu kararı verdi. Bu karar da yargı tarafından iptal edildi. Daha önce verilen her iki ÇED olumlu kararı da İzmir 3. İdari Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.

İzmir’in Aliağa ilçesi Şehit Kemal Mahallesi’nde HABAŞ Endüstrisi AŞ’nin açmak istediği Cüruf Depolama Tesisi ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu kararı verilmesi üzerine bölge halkının Çevre Bakanlığına açtığı dava, köylülerin lehine sonuçlandı.

Bakanlık daha önce, aynı mahallede HABAŞ’ın EKOVAR Çevre Grup’la birlikte  açmak istediği iki ayrı cüruf depolama tesisi için ÇED olumlu kararı vermişti.  Vatandaşlar, ekolojik sorunların, hava ve su kirliliği üzerindeki etkisinin, Aliağa ilçesindeki hava kalitesinin incelemesinin yapılmadığı iddiasıyla bakanlığa karşı açtığı iki davayı da kazanmış; her iki karar da İzmir 3. İdari Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.

Dava sürerken üçüncü ÇED

Mahkemenin köylüleri haklı bulduğu ikinci dava henüz sürerken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı aynı alanda üçüncü kez aynı tesis için ÇED olumlu kararı verdi.

Evrensel’den Ramiz Sağlam’ın aktardığına göre, köylüler özellikle Tarım Bakanlığı raporlarının gözetilmediği, zeytinlik alanlara etkisinin değerlendirilmediği, rüzgârın tozlanmayı arttırıcı etkisinin değerlendirilmediği, yer altı ve yer üstü kaynaklarına eksinin irdelenmeden işlem yapıldığı, işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek üçüncü davayı da açtı. Son ÇED Olumlu kararı da yargıdan döndü.

Mahkeme: ÇED süreci uygun işletilmedi

İzmir 3. İdare Mahkemesi, Çevre Kanunu‘na aykırı olarak verilen “ÇED Olumlu Kararı” veya “ÇED Gerekli Değildir Kararı” alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemeyeceğini, proje için yatırıma başlanamayacağını ve ihale edilemeyeceğini hatırlatarak, projenin çevre açısından doğurabilecekleri olumsuz sonuçlara dikkat çekti.

ÇED sürecinin mevzuata uygun işletilmediği belirtilen mahkeme kararında, faaliyetin alanın niteliği, hava kirliliği ve halk sağlığı, tarım alanları, su kaynakları, duyarlı yörelere etkisi, proje tanıtım dosyasının yeterliliği ve proje tanıtım dosyasında yer alan belirlemelerin çevreye ve ekolojik dengeye, sosyal, kültürel ve ekonomik yaşama etkisinin yeterli ölçülmediği ifade edildi.

‘Kamu yararı yok’

Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda da belirtilen alan ve çevresindeki volkanik kayaçların geçirimli ve akifer özelliğine, sulama amaçlı kullanılan Çıtak Göleti ile içme-kullanma amaçlı kullanılan çok sayıda kaynak ve kuyunun beslenme alanı olduğuna dikkat çekildi.

Fotoğraf: Cansu Acar.

Söz konusu etkinliğin sahadan kazma, sıyırma yoluyla önemli miktarda malzeme alınarak zeminde geçirimsiz perde oluşturulacağı ve kısmen topoğrafyanın değiştirileceği böylece yüzey ve yer altı sularının beslenmesini (engelleme veya azaltma yoluyla) olumsuz etkileyeceği için kamu yararı bulunmadığına hükmedildi.

Fauna açısından uygun değil

Kararda, ÇED olumlu kararının fauna açısından uygun olmadığının da altı çizilerek, projeden kaynaklı etkilerin doğal çevreyi nasıl etkileyeceği ve bu etkilere karşı alınacak önlemlerin neler olacağının belirtilmediği, hayvan türlerinin popülasyon yoğunluklarının belirlenmediği kaydedildi.

Omurgasız hayvan faunasının özellikle gündüz kelebeklerin, arıların bu projeden etkilenme durumlarından ise hiç bahsedilmedi. Fauna için izleme ve bazı türler için taşıma dışında önlemlerin alınmadığı ve amfibi, sürüngen ve memeli hayvanlar için herhangi bir önlem alınmadığından dolayı bölgenin biyolojik çeşitliliğinin tam olarak yansıtılmadığı vurgulandı.

Proje raporunda fauna çalışmalarının hangi tarih ya da tarihlerde yapıldığına dair bir bilgi bulunmamasının önemli sonuçlar doğuracağı ifade edilen karar; yapılan çalışmaların daha çok literatür çalışması şeklinde olduğuna işaret etti. Proje raporunda endemik bir tür olan anadolu kaya kertenkelesi (Anatololacerta anatolica) türü ile ilgili uygun bir eylem planı da bulunmuyordu.

 

 

 

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR