KadınManşet

The Guardian: Türkiye’de kadınlar ücretsiz, güvenli kürtaj hakkından mahrum bırakıldı

0

Birleşik Krallık merkezli yayın kuruluşu The Guardian gazetesi, Türkiye’de kadınların ‘yasal olan ancak ‘fiili olarak yasak’ olan ücretsiz kürtaja erişemediğine dair bir özel haber yaptı.

Türkiye’den kadınlarla konuşan Lara Villalon, haberinde, “Türkiye’nin çoğu yerinde fiili bir yasakla, kadınlar hastaneden hastaneye yalvarmak ya da – eğer karşılayabiliyorlarsa – özel hastaneye gitmek zorunda kalıyor” diye yazdı.

Kadınların kliniklerde yaşadıklarını anlattığı Villalon’un haberini Türkçeye çevirdik:

Yasal, ancak fiilen yasak: Türk kadınları ücretsiz, güvenli kürtaj hakkından mahrum bırakıldı

“Türkiye’nin çoğu yerinde fiili bir yasakla, kadınlar hastaneden hastaneye dilenmek ya da – eğer karşılayabiliyorlarsa – özel fesih talep etmek zorunda kalıyorlar.

İstanbul’dan 27 yaşındaki Esra*, kazara hamile kaldığında kürtaj olmaktan başka çaresi olmadığını biliyordu.

İsteğe bağlı kürtaj Türkiye’de gebeliğin 10’uncu haftasına; tıbbi nedenler söz konususuysa 20’nci haftasına kadar kadar tüm kadınlar için yasal. Kanuna göre herhangi bir devlet hastanesinde, ücretsiz yapılması gerekiyor.

Ancak Esra, İstanbul‘da hastaneleri tek tek ziyaret ederek operasyonu ayarlamaya çalıştığında hepsinden geri çevrildi:

“Bana defalarca ‘Burada kürtaj yaptıramazsınız, yapmıyoruz’ dediler. “Onlara bunun benim hakkım olduğunu söyledim ama yine de reddettiler.”

Giderek artan bir çaresizlik içinde birkaç özel hastaneyi ziyaret etti ancak öğretmen maaşı ile ödeyemeyeceği bir ücret talep edildi: “Haftalar geçiyordu ve kendimi merdiven altı, sağlıksız bir yerde bulacağımı düşünerek giderek daha çok geriliyordum” diyor.

Sonunda karşılayabileceği özel bir klinik bulduğunda ise jinekologdan, “partnerini evlenmeye ve bebeği doğurmaya ikna etmeye çalışması gerektiğine” dair bir nutuk dinlemek zorunda kaldı.

Fotoğraf: Ozan Mercan / csgorselarsiv.org

Ameliyat sorunsuz geçmiş gibi görünse de üç hafta sonra kanaması başladı. “Ateşim vardı ve vücudumdan pıhtılaşmış kan çıkıyordu” diyor.

En yakın devlet hastanesine gittiğinde doktorlar, kürtajın tamamlanmadığını fark ederek Esra’yı acil ameliyata aldılar.

“Kürtaj yapılmadığı söylenen hastanelerden birinde beni tedavi ettiler. Başta kabul etselerdi, çok kolay ve güvenli olurdu” diyor Esra.

Türkiye’de kadınların ücretsiz ve güvenli kürtaja erişim hakkı giderek daha fazla tehdit altında. 1983’te kürtajı yasallaştıran yasa çıkarıldıktan sonra, kürtaj sayısı bir sonraki beş yıl içinde 15-49 yaş arası her bin kadında 45’e yükseldi. On yıl sonra bu sayı 25’e düştü.

Kadir Has Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 2020’de İstanbul’da isteğe bağlı kürtaj yapan tek bir devlet hastanesi yoktu.

Araştırmaya göre, Türkiye’nin 81 ilinden sadece sekizinde isteğe bağlı kürtaj yapan en az bir devlet hastanesi var, bunlardan da sadece iki ilde birden fazla devlet hastanesi var. Ankete katılan 295 klinikten yüzde 14’ü tıbbi acil durumlar dışındaki nedenlerle kürtaj yapmayacaklarını söyledi.

Araştırma, sağlık çalışanlarının da kadınlara kürtajın yasak olduğunu veya sadece evli kadınlar için yasal olduğunu söylediğini buldu. Bekar kadınlar ya operasyona giremiyor ya da yerel savcılıktan izin almak zorunda: Bunların hepsi asılsız.

Guardian, son üç yılda kürtaj olan bir düzineden fazla Türk kadınla röportaj yaptı. Hepsi, devlet hastaneleri prosedürü uygulamayı reddettiği için özel kliniklerde hamileliklerini sonlandırmaya zorlandıklarını söyledi. Bazı hastanelerde kendilerine kürtaj yaptırmalarının yasak olduğu söylendiğini belirttiler.

 

İstanbul’da kürtaj yapılmayan bir devlet hastanesinde hemşire olan Filiz, durumu “Birçok yerde fiili yasak var” diye açıklıyor. Soyadını vermemeyi tercih eden Filiz, “Türk yasalarına göre doktor, bir kadına kürtaj yaptıramayacağını söyleyemez. Ancak reddetme çok yaygın ve kadınları hastaneden hastaneye yalvarmaya zorluyor” diyor.

Bu fiili yasak, Türk hükümetinin kürtaja karşı karşı giderek artan popülist ve sert yaklaşımıyla şekilleniyor gibi görünüyor.

2012 yılında dönemin başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan, kürtajı “cinayet” olarak tanımlamış ve bunu sadece ilk altı haftayla sınırlandıran bir yasa tasarısı sunmuştu. Ülkede büyük protestolar patlak verdi ve teklif hiçbir zaman yasalaşmadı.

Yine de üreme sağlığı aktivistleri, o zamandan bu yana halk sağlığı sisteminin birçok bölümünün hükümetin giderek artan kürtaj karşıtı duruşuyla aynı çizgide olduğunu söylüyor ve Erdoğan’ın sık sık tekrarladığı “her kadının en az üç çocuğu olması” arzusunun altını çiziyor.

İstanbul Tabip Odası kadın komisyonu üyesi ve kadın doğum uzmanı Irmak Saraç, “Hastane yönetimlerinin doktorlara kürtaj yapmamaları için giderek daha fazla baskı yaptığını gördük” diyor. “Muhafazakar ortam ve fetüsün yaşam hakkı konusundaki tartışmalar, vicdani ret oranını artırıyor.”

Saraç, “Birçok kez kürtajın yapıldığı aile planlaması birimleri kapatıldı veya doğum uzmanları emekli olduğunda yeni doktorlar atanmadı” diye ekliyor.

Özel bir klinik Guardian’a kürtaj ücretinin yaklaşık 3 bin lira (146 İngiliz sterlini) olduğunu, fiyatların hamileliğin haftasına bağlı olarak arttığını söyledi.

Bu, asgari ücretin yaklaşık 243 İngiliz sterlini olduğu ve çalışma yaşındaki kadınların yalnızca yüzde 30’unun kayıtlı istihdamda olduğu bir ülkede birçok kadın için kürtaja erişimi zorlaştırıyor.

Guardian’a konuşan kadınların çoğu, güvenli ve yasal kürtaj haklarına erişmeye çalışırken sağlık çalışanlarının düşmanlığı, ayrımcılığı ve istismarıyla karşılaştıklarını söyledi.

28 yaşındaki İlknur, Ege kıyısındaki küçük bir kasaba olan Köyceğiz’den.

Bir yıl önce hamile kaldı ve kürtaj olmak için İstanbul’a gitti. “Küçük bir kasabadan geldiğim için doktorun ailemi tanımasından ve onların öğrenmesinden korktum” diyor.

İlknur beş haftalık hamileydi ve iki arkadaşının yardımıyla İstanbul’daki 20’den fazla devlet hastanesini aradı. Hepsi kürtajı reddetti.

“Gerçekten korkmaya başladım çünkü basit olacağını düşünmüştüm. İstanbul yakınlarındaki diğer şehirlerdeki hastanelerle bile görüştüm ama hiçbir şey bulamadım.”

Fotoğraf: Emre Orman / csgorselarsiv.org

İlknur iki hafta geçtikten sonra özel kliniklere danışmaya başladı. Birikimlerini kullanarak kürtaj için 3bin 500 lira ödedi.

“Her zaman daha muhafazakar şehirlerde bu kadar parası olmayan kadınları merak ediyorum.”

Kliniğe ilk gelişinde doktor kibar ve nazikti. “Ama kürtaj için gittiğimde aynı doktor ve hemşire çok soğuk davranmaya başladı” diyor.

İlknur’a lokal anestezi verildi ancak birkaç dakika sonra midesinde, bacaklarını hareket ettirmesine yol açan şiddetli bir ağrı hissetti.

“Doktor bana dedi ki: ‘Bacaklarını aç, bu bir şey değil. Hamile kalmak için bacaklarını açabildiysen, şimdi sen de yapabilirsin’.

İlknur donup kaldı:. “Ona bir daha bakamadım. Hemşire bir şey söylemedi. Çok utandım.”

Kürtajdan sonra kontrol için kliniğe dönmedi. Şikayette bulunmayı düşündü ama ailesinin kürtajını öğrenmesini istemedi.

Türkiye genelinde, Filiz de dahil olmak üzere bazı sağlık çalışanları, kadınların güvenli kürtaj haklarına erişmelerine yardımcı olmaya çalışıyor ve hala ücretsiz kürtaj yapan sağlık personelinin listesini tutuyor.

Filiz şunları söylüyor:

“Birkaçımız kürtaj yapmayı kabul eden doktorların bir listesini çıkardık ve diğer kadınlara yardım etmek için toplum örgütlerine ve feminist gruplara dağıttık. Ancak bu bilgiyi ihtiyacı olan herkese ulaştırmak mümkün değil.”

*Kişileri korumak için isimler değiştirilmiştir.”

More in Kadın

You may also like

Comments

Comments are closed.