İstanbul SözleşmesiKadınManşet

İstanbul Sözleşmesi için kadınlar yeniden Ankara’da: Vazgeçmiyoruz!

0

İstanbul Sözleşmesi’nin savunması öncesinde kadınlar Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun (EŞİK) çağrısıyla Ankara’da bir araya geldiler. Adana’dan, Mersin’den, İstanbul’dan, Eskişehir’den, yurdun dört bir yanından Ankara’ya akın eden kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak için yeniden Danıştay önünde buluştular. Burada 9.00’da basın açıklaması yapan kadınlar tek bir kişinin kararıyla temel insan hakları sözleşmesinden çekilinemeyeceğini tekrarladı.

Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun çağrısıyla üçüncü kez Ankara’da bir araya gelen kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nden bir Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kararı ile çekilmenin hukuka aykırı olduğunu yineledi. 

‘Meclis’in iradesi tek kişiye devredilemez’

Meclis’in iradesinin tek kişiye devredilemeyeceğinin hatırlatıldığı açıklamada “Meclis’te yasa ile kabul edilen ve Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca yasaları bile yürürlükten kaldırma özelliği olan temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelerden tek kişilik kararlar ile çıkılamaz”  denildi ve aktarıldı:

“Hatırlarsanız, Cumhurbaşkanı Kararı’nı takiben İletişim Başkanlığı’nın yaptığı yazılı açıklamada, çekilme gerekçesi olarak, İstanbul Sözleşmesi’nin, ‘Türkiye’nin toplumsal ve ailevi değerleriyle bağdaşmayan eşcinselliği normalleştirmeye çalışan bir kesim tarafından manipüle edilmesi’ belirtilmişti.

Bu çekilme kararı ve böylesi bir gerekçe hukuki olarak da siyasi olarak da kabul edilemez.

Bunları kabul etmek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, İşkenceye Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi, Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığı Önleme Sözleşmesi (CEDAW), çocuk hakları ile ilgili Lanzarote Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan temel insan haklarının tek kişinin keyfine terk edilmesi demektir.”

Kadınlar ‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyor

“İstanbul Sözleşmesi’ne saldıran marjinal kesimlerin, tam da bu sözleşmelere ve kadınları, LGBTI+ ları, ve çocukları koruyan mevcut yasalara karşı savaş açmış olduklarını görüyoruz” denilen açıklamada İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin hukuksuzluğuna dair Danıştay’da açılmış olan 200’den fazla davanın takipçisi olunduğu da hatırlatıldı. Bu davanın kadınlar için bir hayat memat meselesi olduğunun altının çizildiği EŞİK açıklamasında, söz konusu mücadelenin gerçek anlamda bir ölüm kalım sorunu olduğu ifade edilerek şunlar aktarıldı:

“İşte bu yüzden Türkiye’nin farklı illerinden bugün Ankara’ya gelen yüzlerce kadın ve insan hakları savunucuları olarak buradayız.

Burada olabilen her birimiz için binlerce kadının daha bizimle burada olmak istediğini ancak işleri, maddi imkansızlıklar, çocuk ve hasta bakım sorumlulukları, hareket özgürlüklerinin kısıtlanıyor olması ve benzeri sebeplerle burada olamadığını biliyoruz. Yine biliyoruz ki; fiziken burada olamasalar bile kadınlar ‘İstanbul Sözleşmesi’nden, eşitlikten, ve güven içinde eşit yurttaşlar olarak yaşamaktan vazgeçmiyor.”

‘Vahim tabloya seyirci kalmayı reddediyoruz’

EŞİK’in açıklamasında iktidarın yasaklamalarına, hakaretlerine ve yaşam tarzına yaptığı saldırılara da değinilerek şu eleştiriler yapıldı:

“Eşitlik karşıtı söylem ve politikalar; muhalif kesimlere ve özelde bu ülkedeki kadınlara bizzat Cumhurbaşkanı’nca yapılan hakaretler; konser yasakları; ve yaşam tarzlarımıza yapılan sözlü ve fiziksel saldırılar, kadına ve LGBTI+lara şiddetin cesaretlendirilmesine yol açarken; şiddet mağduru kadınlara destek veren derneklere, kadın cinayetlerini önlemek için, canla başla çalışan kadın örgütlerine açılan kapatma davaları, kazanılmış haklarımıza yapılan sistematik saldırıları ve içinde bulunduğumuz vahim tabloyu gözler önüne sermekte. Biz bu tabloya seyirci kalmayı reddediyor; hayatlarımıza ve haklarımıza sahip çıkıyoruz.”

Türkiye toplumunun yüzde 86’sının güvendiği kadın örgütlerinin temsilcileri olarak Danıştay’a geldiklerini belirten kadınlar, “Danıştay’ın bu davada vereceği karar elbette ki cinskırım boyutuna varmış olan kadına karşı şiddetin ve kadın cinayetlerinin önlenmesi için kritik önemde. Aynı zamanda, Türkiye’de kendini üstün görenlerin hukukunun mu, hukukun üstünlüğünün mü hakim olacağına dair de belirleyici olacak” denildi.

İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin bir sonraki davalar ise 23 Haziran’da görülecek.

You may also like

Comments

Comments are closed.