[8 Mart] Berrin Sönmez: Aileyi koruma dendiğinde erkeğin konforundan bahsediliyor

Berrin Sönmez ile Medeni Kanun'da yapılması öngörülen değişiklik paketini konuştuk. Kadının evlilik birliği içindeki ev emeğinin ekonmik karşılığının yoksulluk nafakasıyla verildiğini söyleyen Sönmez planlanan değişiklikleri "Boşanmanın kolaylaştırılması denemez, erkek istediği zaman erkeğin boşanmasının kolaylaştırılması" şeklinde değerlendiriyor.

Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) gönüllüsü yazar Berrin Sönmez‘le 8 Mart‘a giderken Medeni Kanun’da yapılması planlanan değişiklikleri, kadınların nafaka hakkını ve aile arabuluculuğunu konuştuk.

Olası değişikliklerin hukuka aykırı olduğunu söyleyen Sönmez şöyle diyor:

Buna boşanmanın kolaylaştırılması denemez, erkek istediği zaman erkeğin boşanmasının kolaylaştırılması; ama kadın istiyor ve erkek istemiyorsa kadın ve çocuklara cehennem azabı yaşatılması anlamına geliyor. Aile hukukunun hemen her alanına dalan bir düzenleme, bu sefer kanundan iştahla bir parça koparmak niyetindeler.”

Sönmez, “Sadece kağıt üzerinde boşanma gerçekleştiğinde kadın ve çocukların hayatlarına nasıl devam edeceğine dair hiçbir düzenleme yapılmamış oluyor” diyerek nafaka hakkına da değiniyor:

“Evlilik birliği içinde kadın, emeğiyle erkek gelirini maksimize eden bir değer yaratıyor, yani ekonomik bir değer yaratıyor kadının ev içi emeği. Bu değerin ekonomik karşılığı evlilik sona erdikten sonra yoksulluk nafakası olarak iade ediliyor. Bu yapılmazsa erkeğin evlilik birliği içinde sağladığı kazanç, boşanma sonrası haksız kazanca dönüşecek. Biz ekonomik eşitsizlik kadınların lehine düzelsin derken eşitsizlik güçlü olanın lehine büyüyecek.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın açıkladığı kadına şiddet suçlarında verilecek cezalara dair değişiklik öngören reform paketine değinen Sönmez, kararları şu sözlerle açıklıyor:

“Israrlı takipi suç sayacağız dediler, ısrarlı takip zaten suç. Tehdit  konusunda cezalar 2 yıla kadar artırılabilecek dediler, Türk Ceza Kanunu (TCK) 96. maddesi tehdit için nitelikli halde 3 yıldan 8 yıl kadar ceza öngörüyor zaten. Bu kadar muazzam bir çarpıtmayla karş karşıyayız. Önerdiği cezanın üst sınırı, TCK 96. maddenin önerdiği alt sınırdan bile düşük. Bu yüzden yasa koyma, uygula diyoruz. “

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR