Kaos GL: LGBTİ+’ların yaşam hakkı dahil temel tüm insan hakları ihlal ediliyor

Yeni bilgi notunda, Türkiye’de LGBTİ+'lara yönelik ayrımcılığı yasaklayan ve eşitliği destekleyen bir mevzuat olmamasının istihdam, mal ve hizmetlere erişim, eğitim, sağlık gibi temel insan haklarına erişimde LGBTİ+'ları ayrımcılığa karşı yasal olarak güvencesiz bıraktığı ortaya kondu.

Kaos GL‘nin yeni bilgi notuyla Türkiye’de LGBTİ+ hakları küresel standartlar ışığında incelendi.

Avukat Yasemin Öz tarafından hazırlanan bilgi notunda “Eşitlik ve ayrımcılık karşıtlığı”, “Aile”, “Nefret suçları ve nefret söylemi”, “Bedensel bütünlük ve cinsiyet kimliğinin yasal olarak tanınması”, “Sivil toplum alanı” ve “İltica” başlıkları altında güncel durum ayrıntılarıyla incelendi.

‘Yaşam hakkı dahil temel tüm insan hakları ihlal ediliyor’

Çalışmada, Türkiye’de LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılığı yasaklayan ve eşitliği destekleyen bir mevzuat olmaması istihdam, mal ve hizmetlere erişim, eğitim, sağlık, seyahat ve yerleşme özgürlüğü gibi temel insan haklarına erişimde LGBTİ+’ları ayrımcılığa karşı yasal olarak güvencesiz bıraktığı ortaya kondu.

Bilgi notuna göre, LGBTİ+’ların yaşam hakkı dahil temel tüm insan hakları ihlal ediliyor. Eşitlik eylem planı yok, aile kurmaya dair hiçbir hak sağlanmadığı gibi Anayasa eliyle evlilik hakkı kısıtlanıyor. Cinsiyet uyum sürecine dair yasal prosedürler küresel standartların gerisinde ve  non-binary kimliği de tanınmıyor.

‘Yıldırma politikası geliştirilmekte’

Av. Yasemin Öz, sunuş yazısında uzun yıllardır LGBTİ+’lara yönelik toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, pek çok faaliyet ve etkinliğin sistematik ve hukuka aykırı bir şekilde engellendiğinden şöyle bahsetti:

Sivil toplum alanında ise uzun yıllardır toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ve LGBTİ+’lara yönelik pek çok toplu faaliyet ve etkinlik sistematik ve hukuka aykırı biçimde engellenmekte, hukuka aykırı uygulamalara karşı mahkemelerce verilen iptal kararlarına rağmen yeni yasaklamalar devreye sokulmaktadır. Bu şekilde her bir yasaklama kararı iptal edilse dahi yeni etkinliklerde yeni yasaklama kararları alınarak, mahkeme sonuçlanıncaya kadar etkinlikler düzenlenemediğinden, fiilen etkinlikler bloke edilmekte ve yıldırma politikası geliştirilmektedir.”

Bilgi notunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR