TÜYİS Başkanı: 50 bin yurt yatağı tarikatların elinde, yoksul gençler buralara itiliyor

Tüm Yurt ve Barınma Hizmetleri İşverenleri Sendikası Başkanı Umut Gezici, yap-işlet-devret sistemiyle otoyollar, hastaneler gibi ödeme garantili ve şehir merkezine çok uzak yurtlar yapıldığını, oda kiralarının ise bu yıl iki katına çıktığını söyledi.
2021-2022 Akademik Yılı üniversite öğrencilerinin barınma sorununu “işkence” diye tanımlayan Tüm Yurt ve Barınma Hizmetleri İşverenleri Sendikası (TÜYİS) Başkanı Umut Gezici, “Çaresiz yoksul gençler, hiç istemeseler de tarikatlara itiliyor. 50 bin yatak tarikatların elinde” dedi.
Kalacak yer bulamadıkları için yaklaşık bir haftadır sokaklarda sabahlayan öğrencilere polis müdahale edip ‘evlerine gitmelerini’ istiyor.

‘Devlet, öğrencilerin temel yaşam hakkını karşılamıyor’

Her gün kendilerine gelen yurt talebinin geçmiş yıllara göre 10 kat arttığını belirten TÜYİS Başkanı, “Devlet, öğrencilerin, barınma ve beslenme gibi en temel yaşam hakkını devlet karşılamıyor. Sektör temsilcileri olarak bizim tespitimize göre bu yıl üniversite kazanan öğrencilerin en az yüzde 10’u yani 100 binlerce genç parasızlıktan kazandığı okulda okuyamayacak, okulunu dondurup, köyüne dönmek zorunda kalacak. İTÜ’de mühendislik kazanan işçi çocuğu bir öğrenci için günlerdir yurt arıyoruz” dedi.

‘Öğrenci garantili/kaçak yurtlar’

Özel sektör, devlet arazisinde işletme garantili yurt yaptırdığını ve ödeme garantisi verildiğini belirten Umut Gezici şu bilgileri verdi:

“Cemaat ve vakıf yurtları kadar tehlikeli olan bir de kaçak ve ruhsatsız yerler var. Hiç bir kontrol yok. ‘Kız oteli’, ‘erkek öğrenci evi’ diye kendilerini tanıtıyorlar. Denetim olmayan bu yerlerde, gençleri uyuşturucu gibi bir çok ciddi tehlikeler bekliyor. Kaçak bu yerlerin yatak kapasitesi 150 bini aştı. Aileleri bu tehlikeleri hiç bilmeden ‘aylık 100 lira ucuz’ diye, çocuklarını bu denetimsiz yerlere bırakıp, memleketine dönüyor.”

Gezici, gençlerin istemeseler bile sırf okuyabilmek için cemaatlerin ev ve yurtlarında kalmaya çaresizlikten razı olduklarına işaret ederek, “Oralarda, onları hiç kolay şeyler beklemiyor. Dini sohbet ve programlara zorunlu katılacaklar. Yatış kalkış saatlerinden, giyim tarzlarına her şeylerine karışılıyor. Çok azı kendisini bu yapılardan kurtarabiliyor. Çoğu, tarikat müridi oluyor. 15 Temmuz’ a rağmen ruhsatlı-ruhsatsız bu yerler görmezden gelinip, yoksul gençler tarikatlara itiliyor” diye konuştu.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR