Türkiye’de fuhuşa zorlanan Suriyelilerin sağlık durumları hakkında rapor hazırlandı

Savaşın en büyük mağdurları kadınlar ve çocuklar…

Komşu topraklarda 7 yıldır süren savaş binlerce kişinin başka ülkelere sığınmasına yol açtı.

Suriye’de süren iç savaş Türkiye’yi 3 milyon 424 bin kişiyle dünyadaki en fazla mülteci nüfusunu barındıran ülke haline getirirken, mülteci kadınların, gençlerin ve çocukların psikolojik ve fizyolojik şiddete hedef haline geldiği ortaya çıktı.

Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği, Türkiye’de fuhuşa zorlanan Suriyeli mültecilerin sağlık durumları ve sağlık imkanlarına erişimlerine dair bir rapor yayınladı.

İlk olma özelliği taşıyan raporun araştırma süreci 2016 yılının ikinci yarısında Türkiye’de 9 kentte gerçekleştirildi.

Birleşmiş Milletler (BM) Nüfus Fonu’nun finansal desteğiyle hazırlanan rapor; İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Hatay, Antep, Urfa ve Diyarbakır’da fuhuşa sürüklenen Suriyelilerle bire bir görüşülerek hazırlandı.

Raporun amacının, bu çalışmayla birlikte fuhuşa sürüklenen Suriyeli kadın ve çocukların yaşadığı sorunların, ihtiyaçlarının belirlenmesi; insan hakları konusundaki deneyimleri ve problemlerinin anlaşılması ile bu alanda çalışan kurum ve kuruluşların bir arada olarak sorunlara çözüm bulması olduğu ifade ediliyor.

Önemli bir kesimi gençler ve çocuklar oluşturuyor

Rapor, ilk olarak Suriye’deki iç savaşın başlamasıyla beraber Türkiye’de giderek artan Suriyeli varlığına işaret ediyor.

2011 yılında koruma altında olan Suriyeli sayısı sıfır iken 2017 yılında bu sayı 3.028.226’e ulaşmış durumda. Suriyelilerin önemli bir kesimini ise gençler ve çocuklar oluşturuyor.

Raporda ayrıca, 1.7 milyona yakın Suriyelinin İstanbul, Urfa, Hatay ve Antep’te toplandığı belirtiliyor.

Raporda, iç savaş ve benzeri çatışmalardan kaçanlar arasında kadınların, genç kadınların ve LGBTİ bireylerin fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik şiddete daha fazla maruz kaldıkları aktarılıyor.

Rapor kapsamında, yukarıdaki bahsedilen kentlerde, Halep, İdlib, Rakka, Lazkiye, Hama, Homs, Deyr-ez-zor, Şam, Kobanê ve Haseke’den kişilerin bazılarının orada da fuhuşa zorlandıkları bazılarının ise Türkiye’de fuhuş ortamına sürüklendiklerini ortaya koyuyor.

‘Zorlama ve çocukların bakımı için…’

İnsan kaçakçılarının zorlaması ve çocuklarının bakımları da diğer nedenler olarak ortaya çıkıyor.

Görüşme yapılanlardan bir çoğu bakım masrafları hariç kalan parayı çocukları için kullandığını söylüyor.

İstanbul’da görüşme yapılanlardan bazıları ise, aldıkları paranın yarısını kafe sahiplerine verdiklerini belirtiyor.

Görüşme yapılanların çoğu çocuk sahibi ve çocuklarına bakmak için bunu yaptıklarını aktarıyor. Görüşülen kadınlardan biri “Eve ekmek gelmeli, çocuklarıma bakmalıyım, onlara kim bakacak?” diye soruyor.

Şiddet görse dahi polise gidemiyor

Raporda ayrıca, fuhuşa zorlanan Suriyeli mültecilerin adalet ve sağlık sistemiyle ilgili bilgi sahibi olmadıklarını gösteren bulgular ortaya konuluyor.

Çoğunun korunmasız cinsel ilişkiye zorlandıkları belirtilirken, genel sağlık servisleri konusunda çok az bilgiye sahipler. Çoğu şiddet gördüğü durumda da polise gitmiyor. Rapor ayrıca bu konuda çalışan kamu kurum ve kuruluşlarının da bu kişilerle ilgili bir politikası ya da planı olmadığını kaydediyor.

Bunun dışında sağlık hizmetlerine ulaşmada, Suriyeli oluşlarından ötürü karşıtlık ve dışlama yaşadıkları da ifade ediliyor.

Rapor, bu sorunların çözülmesi için kurumlar ve bireyler arası iletişimi esas alan önerilerde bulunarak tamamlanıyor.

 

(Gazete Karınca)

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR