Merhaba sevgili İklim İçin okuyucuları,
Bu hafta İklim İçin köşesine ne yazacağımı uzunca düşündüm çünkü tüm hafta KHK’lar olsun, ihraç edilen akademisyenler olsun, cop yiyen öğrenciler olsun, işlerinden atılan gazeteciler olsun iklim değişikliği pek gündemime düşmedi. Ama her Salı Açık Radyo’da Ömer Madra ile hazırlayıp sunduğumuz İklim İçin programına son gecede hazırlanırken bile tüm programa yetecek, hatta artacak iklim haberi bulmayı başardım. Çünkü gündem ne olursa olsun iklim değişmeye devam ediyor.
Öncelikle Türkiye ile başlayalım. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak gazetecilere verdiği bir yemekte Türkiye’nin yerli ve milli enerji politikasını açıkladı. Bakan Albayrak, “2016’da elektrik üretiminde yerli kaynakların oranını yüzde 49.3’e çıkararak yerli kaynaklar ve yerli rezervler noktasında çok önemli bir başarıya imza attık. 2020’lerde, enerjimizin üçte ikisini yerli kaynaklarımızdan sağlamayı hedefliyoruz. 2017’de ise elektrik üretimimizde yerli kaynaklarımızın payı, yüzde 50’yi geçecek inşallah. Yerli kömür, güneş ve rüzgarda da en az 5’er bin megavat civarı bir yatırımla biz 2023’e kadar 15 bin megavat sisteme yerli kaynaklara dayalı santrali devreye alacağız” dedi.
Bu yerli ve milli inadı nereden geliyor? Kadir Has Üniversitesi’nin Türkiye Toplumunun Enerji Tercihleri araştırmasına göre Türkiye’nin %38,6’sı enerjide dışa bağımlılığı en önemli enerji sorunu olarak görürken seçimlerde oy verdikleri partilerin enerji politikaları hakkında genelde kimsenin hiç bilgisi yok. Seçimlerde oy verirken partilerin enerji politikalarını da dikkate almıyorlar. Ankete katılanlara göre enerjiden kaynaklı en büyük çevre sorunu %40 ile hava kirliliği, %20 ile insan sağlığı ve %17 ile iklim değişikliği. İlginç sonuçlar. Bağımsız, temiz, insan sağlığını kötü etkilemeyen ve iklim değişikliğine neden olmayan enerji istiyoruz, ama o doğru enerji üretimini bulması için siyasi partilere duyduğumuz güven sonsuz. Oysa ki onlar insan sağlığını kötü etkiyen, havamızı kirleten, iklimi değiştiren kömüre yöneliyorlar.
Türkiye’nin %49 yerli kaynağının %35’ini linyit ve asfaltit oluşturuyor. Türkiye’de üretilen linyitin %68’i düşük kaliteli. İklim değişikliğine etkisi bir yana, ciddi sağlık etkileri var bu linyitin.
İnsanlar filleri yok ederse insanları hiç affetmeyeceğim.
İklim İçin radyo programı her Salı saat 10.00’da Açık Radyo’da yayınlanıyor. 14 Şubat 2017, Salı günü Ömer Madra ile gezegenin geleceği hakkında konuştuk. Yukarıda yazanları ve daha fazlasını buradan dinleyebilirsiniz.
Comments