Dina Etnic Ensemble konseri ve Kadınla Barış

Dina Etnic Ensemble (Çiğdem Ergun Güvenç, Feryal Günal, Aslıgül Şahiner Tuğçe Temir, Bircan Katırcı, Nazlı Ezgi Canbay, Dilan Özgün) 25 Kasım Günü Saat 20:00’de Bursa Nazım Hikmet Kültürevi’nde verdiği bir konserle Bursa’lıları kendilerine hayran bıraktı.

Konser boyunca Türkçe, Gürcüce, Lazca, Zazaca, Makedonca, Lehçe, Yunanca, İspanyolca, Arapça şarkılar seslendiren grup, çok çeşitli etnik enstrümanlarla, farklı dil ve kültürlerin ezgilerini dinleyicilerle buluşturdu.

“Kadın kadındır, çiçek babandır”

8

Her şarkı öncesi şarkının hikayesini anlatan grup Polonya ezgisi olan “Ketrin” şarkısı öncesinde “ Şarkıdaki aşk hikayesinde delikanlı benim güzel ve narin çiçeğim diye sevdiğini söylüyor. Çiçek olmak çok güzel fakat bu kadar kadına şiddetin var olduğu bir dünyada çiçek diye anılmak ve narinlik vurgusu bize çok da anlamlı gelmiyor açıkçası.” diyerek feminist kadınların  “Kadın kadındır, çiçek babandır.” sloganını sahnede bir kez daha dillendirdiler.

Konser boyunca ağıtlara da yer veren grup, 10 Ekim Ankara katliamı, Aylan Bebek, Kazım Koyuncu, yapılmak istenen nükleer santraller ve daha nicelerine vurgu yaparak;  sürgünlerin, ölümlerin, kadın katliamlarının olmadığı, Barış ve Eşitliğin olduğu bir dünya istediklerini ifade ettiler.

9

Sahnede,“Dina” isminin insanlığa 70 dili öğreten melekten geldiğini anlatan grup, “Tüm kadınlar şarkı söylemenin yanında çalgı da çalsın. Bizler kendi müziğimizi kendimiz yapabilelim istedik” diyerek erkeklerin müzik de dahil olmak üzere tüm alanlarda var olduklarını, kadınların patriarkal sistem içerisinde müzikle uğraşmaya, özellikle enstrüman çalmaya imkan bulamadıklarını, bu nedenle sadece kadınlardan oluştuklarını ve tüm grup üyelerinin birden çok enstrüman çalmayı öğrendiklerinden bahsettiler.

Seyirciler tarafından bitmesi istenmeyen konser Barış dilekleri ile son buldu.

 

Haber: Özgecan Aşlamacı Şahin

(Yeşil Gazete)

Özgecan Aşlamacı Şahin
Özgecan Aşlamacı Şahin

Damarlarında Karadeniz kanı taşıması sebebiyle kendini “Laz Kizi” olarak tanımlasa da İstanbul’da doğdu- büyüdü. İstanbul Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümünü bitirerek Çocuk Fizyoterapisti olma hayalini gerçekleştirdi. 26 yaşında ani bir kararla Mersin’e taşındı. Bu sırada Karadeniz Bölgesi’nde yapılmak istenen HES’lere karşı mücadele yürütürken tanıştığı Yeşil Gazete sayesinde, Mersin başta olmak üzere Türkiye ve dahi Dünya’nın her yerinde ekolojik mücadelenin devam ettiğini gördü. Mersin’de Kadın Mücadelesi yürütürken, “sakin sakin” takip ettiği Yeşil Gazete’nin ekibine Mersin’deki Kadın Eylemi Zinciri’nin haberini yaparak birdenbire dahil oldu. Henüz sadece Kadın haberleri yapan ve şaşkınlığını üzerinden atamayan Özgecan; Çocuk Fizyoterapistliği’ne, Kadın Mücadelesi’ne ve Ekolojik Mücadele’ye devam ederken sürpriz haber ve yazılarla da ileride karşımızda olacak gibi…

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR