Ordu Çevre Derneği (ORÇEV) Yönetim Kurulu tarafından 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında yapılan açıklamada “5 Haziran’ın Dünya Çevre Günü olarak adlandırılsa da yaşanılmışlar ve yaşanacaklar dikkate alındığında ekoloji mücadelesinin öne çıktığını görüyoruz. Bu nedenle ‘kutlanacak ‘bir durum kalmadığı için 5 Haziran’ı çevre haftasını kutlamıyoruz. Ekokırım Haftası olarak görüyoruz. Bu nedenle ‘Ekolojik Yıkıma Karşı Mücadele Günü‘ olarak değerlendirilmesi bir zorunluluk haline gelmiştir” denildi. Bunun gerekçesi ise şöyle dile getirildi:
“Böyle diyoruz çünkü şehirler, dereler, denizler, ovalar, ormanlar, tarım alanları tehdit altında; her gün tehdit büyümektedir. Halkın fiili ve meşru mücadelesi ve hukuksal kazanımları arttıkça, iktidar doğanın ve yaşam alanlarının maden, enerji ve inşaat şirketleri için yol temizliği yapmaktadır. Yasalar, yönetmelikler değiştiriliyor; şirketlerin önündeki engeller ortadan kaldırılıyor. Böyle bir tehlike karşısında toprağını, suyunu; geleceğini savunanlara yani halka mücadeleden başka seçenek kalmıyor.”
‘Kurumlar göz boyuyorlar’
Devlet kurumlarının ve belediyelerin yaptıkları etkinliklerin göz boyama olarak değerlendirildiği açıklamada, şunlara yer verildi:
“İktidar, çeşitli kuruluşlar ve bazı yerel yönetimler ‘Çevre Günü’ kapsamında ‘yaptık oldu’ mantığıyla etkinlikler düzenlemekteler. Hatta bu etkinlikler sokakta çöp toplamaya kadar indirgenebilmektedir. Bunlar göz boyama etkinlikleridir. Oysa gerçek başka. Dereler, ormanlar, tarım arazileri maden ve enerji şirketlerine devrediliyor, yıkımlar iklim değişikliğine neden oluyor. Günümüzde her yönüyle hissettiğimiz iklim değişikliği, evreni yaşanmaz yapıyor, yok ediyor. Dengesiz yağışlar ve seller, kuraklık sonucunda tarım yok oluyor.”
Maden çalışmalarında kullanılan kimyasallar nedeniyle toprak, su ve havanın kirlendiğinin vurgulandığı açıklamada “Yeraltı suları yok oluyor. Nükleer ve termik santrallerle hava da kirleniyor. Tarımda kullanılan kimyasallar toprak ve suyu zehirliyor; insan ve hayvanların yaşamını tehdit ediyor. Halk, toprağını, suyunu yani geleceğini kaybederken yerli ve yabancı şirketler kazanmaya devam ediyor” denildi.
‘Sorumlu iktidardır’
Ek olarak yaşanan sorunların kolaylaştırıcısının iktidarlar olduğu da dile getirildi. Açıklamada ayrıca “Bu durumdan sorumlu olanların başında iktidar gelmektedir. Yasa ve yönetmelikleri iktidar hazırlıyor. Yaşam alanlarını yok eden maden ve enerji şirketlerine kolaylık sağlayanlar yasaları çıkaranlar; projelere onay verenler devlet kurumları olduğuna göre birinci sorumlular bunlardadır. Şirketlerin talanına, yağmasına karşı mücadele ederken bu gerçeği göz ardı etmemek zorundayız” ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan kapitalist sistemin gölgesi olmayan ağacı kesmeyi kendisine görev edindiği de belirtilerek “Denizi doldurarak kendilerine rant alanı açmaktadır. Şehir denizden uzaklaştırılıp halkın denize ulaşımı engellenmektedir. Kıyı balıkçılığı yok edilmekte yani sorunu yaratanlar sorunu çözemezler” denildi.
‘Mücadelemiz sürecek’
Son olarak mücadele mesajı verildi:
“Bu nedenle 5 Haziran günü bir kez daha vurguluyoruz ki tarım arazilerini, dereleri, gölleri, denizleri, ormanları, dağları korumak geleceğimize sahip çıkmaktır. Ordu Çevre Derneği olarak yaşanabilir bir şehir; geleceğimiz için iklim değişikliğine neden olan talan ve yağma politikalarına karşı toprağımıza, suyumuza, geleceğimize sahip çıkmaya devam edeceğiz.”