VAN – Erciş’teki Zilan bölgesinde yargı kararlarına rağmen inşaatı sürdürülmüştü; hidroelektrik santralinin (HES) ekolojik tahribatlara neden olacağı 10 Ağustos’ta çıkan bilirkişi raporuyla da yinelendi.
Zilan Elektrik Üretim A.Ş. tarafından kurulması planlanan ‘Zilan Regülatörü ve HES Proje Revizyonu ve Kapasite Artışı’ projesinin bilirkişi raporuna ilişkin Yeşil Gazete‘ye değerlendirmelerde bulunan Çev-Der Başkanı Ali Kalçık, rapordan önce verilen ‘Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Gerekli Değildir’ kararı sonrası yapılan faaliyetleri şöyle anlatıyor:
“Hem köy hem de canlı organizmalar için ciddi bir tahribat. Yaklaşık beş kilometrelik bir alan; iki metre genişliği ve derinliğinde, üzerine iki metre tel engel bırakılmış. Canlı organizmalar ve yaban hayatını yaşanmaz hale getirmiştir; vahşi bir uygulamadır.”
Zilan‘daki HES ve maden ocaklarına karşı ekoloji aktivistleri 2014’ten beri mücadele veriyor. Bölgede daha önce de bilirkişi incelmesi yapılmış ancak yetersiz bulunmuştu.
Bunun üzerine Danıştay 6’nci Dairesi’nin kararıyla Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim görevlilerinin yer aldığı bilirkişi heyeti, Zilan’da keşif gerçekleştirdi.
Van Gölü’nü besleyen derelerden biri olan Zilan Deresi‘nin yakınında baraj, çaylar, ırmaklar, tarihi açıdan öneme sahip olan bir mezar ve köyler bulunuyor:
Koçköprü Barajı‘na uzaklığı yaklaşık 600 metre civarında olan HES’e karşı vatandaşların ÇED raporunun iptali için açılan dava bölge mahkemesi tarafından reddedilmişti. Danıştay 6’ncı Daire’nin mahkeme kararını bozmasının ardından 5 Ekim 2021’de yapılan bilirkişi incelemesini yeterli bulmayan mahkeme ikinci kez bilirkişi incelemesi yapılması kararı aldı ve yeniden incelemeler yapıldı.
Kalçık da HES proje alanının Koçköprü Barajı’na yakınlığına dikkat çekti ve “Geçen sene milyonlarca balığın ölümüne neden oldu. Enerji ihtiyacı sorunumuz varsa bu bölge güneşin başkentidir, böylesine güneş kaynağı olan bir yerde HES doğru bir uygulama değil. Cansuyu dediğimiz su dahi bırakılmıyor, buharlaşmadan dolayı Haziran sonlarına kadar sular azalıyor. Enerji üretmek için can suyunun dahi verilmediğini, keşfe gidince can suyunun olmadığını gözlemledik” dedi.
5 Ekim’te yapılan keşifteki incelemeler sonrası hazırlanan raporlarda, bölgenin endemik yaşam alanı olması ile birlikte arkeolojik alan olduğuna dikkat çekildi.
Kalçık 10 Ağustos’ta çıkan rapordan çıkan sonuçlara ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Zilan bu bölge için çok önemli bir alan. Aslında bu bir vahşet. Oradaki mezarlığın üzerinde üretim amaçlı bir karar geçirmek kabul edilecek bir olay değil. Çok ciddi bir endemik tür var, fauna ve flora açısından zengin bir alan. Mutlaka korunması gerekiyor. ‘ÇED gerekli’dir kararı doğrudur. Buranın ticarileşmemesi gerekiyor. Canlı organizmaların doğal hakkıdır. Kimsenin tekelinde olmaması gerekiyor. Bu tamamen bir ilkelliktir, vahşettir. Vahşi kapitalizmin somut bir göstergesidir.”
Bilirkişi incelemesi sonrası ortaya koyulan raporda, proje kapsamında gerçekleştirilecek faaliyetlerin SİT alanları, canlı organizmalar, bitki örtüsü ve su kaynaklarını olumsuz yönde etkileneceği uzmanlar tarafından ortaya koydu.
İşte madde madde zamanında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararının verildiği projeye ilişkin yapılan son bilirkişi raporunda ortaya koyulan doğa tahribatları ve etkileri:
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…