Euro Bölgesi liderleri, bankacılar, merkez bankaları başkanları ve Uluslararası Para Fonu’nun dahil olduğu görüşmeler sekiz saatten fazla sürdü.
Yunanistan’ın 350 milyar euro civarındaki kamu borcunu en az 100 milyar euro düşürerek büyük ölçüde sürdürülebilir hale getiren hamle bankalara pahalıya patlarken liderlerin finans sektörüne yaptığı “ya hiç, ya yüzde 50” tehdidi işe yaradı.
Euro Grubu Başkanı ve Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker, özel sektörün elindeki Yunan tahvillerinin yüzde 50 kırpılması önerilerinin kabul edilmemesi halinde “tam iflas” seçeneğine hazırlandıklarını itiraf etti.
Bu durumda yüzde 50’ye razı olmaktan başka çare göremeyen bankalar, ellerindeki Yunan tahvillerini nominal değer üzerinden değerini tek bir kalemde 205 milyar euro’dan 102,5 milyar euro’ya indirmeyi kabullendi.
Bankalar temmuz ayında Yunan tahvillerinin değerini ortalama yüzde 21 kırpmayı kabullenmiş fakat aradan geçen sürede Atina’nın durumunun daha da kötüleşmesi üzerine bu adım yeterli görülmemişti. Yunan tahvillerindeki kırpılma en fazla bu ülkenin bankalarını olumsuz etkileyecek.
Önce kamulaştırma sonra özelleştirme
Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, zirvenin ardından yaptığı açıklamada, “Borç şimdi kesinlikle sürdürülebilir. Yunanistan ve Avrupa için yeni ve iyi günler umalım. Yunanistan kesin olarak geçmişten şimdiye hesaplarını halledebilir” dedi.
Borç rahatlaması sonucu Yunanistan’da bazı bankaların geçici olarak kamulaştırılabileceğini belirten Papandreu, “Çok büyük olasılıkla bankaların hisselerinin büyük bölümü devlete geçecek. Bankalar yeniden yapılandırıldıktan sonra diğer ülkelerin yaptığı gibi bu hisseleri daha sonra özel yatırımcılara satacağız. Bu çok standart bir uygulama, korkacak bir şey yok” diye konuştu.
Yunanistan’ın reformları hızlı biçimde uygulaması halinde; Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) tahmin ettiği gibi 2021 yılından önce piyasalara dönebileceğini söyleyen Papandreu, hükümetin emeklilik fonları sermayesini destekleyeceğini ifade etti.