ManşetYeşillerden

Yeşiller ‘enerji ölümleri’ni kınıyor

0

Yeşiller Partisi eş sözcüleri Ümit Şahin ve Yüksel Selek Cuma günü enerji sanayiinde peşpeşe gerçekleşen son ölümler üzerine bir açıklama yaptılar.

Kirli, yıkıcı enerji üretim biçimleri ve enerji sanayiinin doğa ve insandan önce kâr gözeten mantığını kınayan açıklama, Türkiye’nin bu sicille nükleer ve petrol araması gibi tehlikeli projelerden acilen vaz geçmesi gerekliliğine işaret ediyor Yeşiller, iklim değişikliği ve yaşanan insan ve doğa katli karşısında enerjinin az ve verimli kullanılacağı, yerel ekonomilere, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı bir enerji politikasına geçişi vurguluyorlar.

Selek ve Şahin’in açıklama metninin tamamı şöyle:

Son iki haftadır kirli enerji politikaları sadece doğayı, gezegeni ve geleceğimizi vurmadı, aynı zamanda hidroelektrik santrallerde (HES), kömürlü termik santrallerde, madenlerde ve son olarak da doğalgaz kuyularında çalışan çok sayıda işçinin, iş kazalarıyla can vermesine neden oldu. Ölen işçilerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz.

Yerelde yaşayan insanların ve tabiat ananın hakları hiçe sayılarak inşa edilen HES’lerde uzun süredir yaşanmakta olan ölümcül kazaların sonuncusu, geçtiğimiz Pazar günü meydana geldi. Kahramanmaraş’ta Sabancı Holding’in yapımını sürdürdüğü Hacınınoğlu HES inşaatında çalışan işçi İsmail Güler, inşaat iskelesinin çökmesi sonucu düştüğü su dolu çukurda boğularak can verdi. Bu kayıp, uzun süredir devam eden ölümcül ve diğer kazalar silsilesinin sadece sonuncu halkasıydı.

Daha önce de 6 ve 10 Şubat tarihlerinde Afşin Elbistan’da Türkiye’nin en büyük ve en kirletici kömürlü termik santrali için kömür çıkartılan açık kömür ocağında meydana gelen göçükte 10 çalışan göçük altında kaldı. 1 kişinin cansız bedenine ulaşılabildi, 9 kişi kayıp ve ulaşılamıyor.

Dün ise Batman’da Şelmo Petrol Sahası’ndaki petrol üretim tesisinde gaz sıkışması nedeniyle patlama meydana geldi, 3 işçi hayatını kaybetti. Detaylar hâlâ meçhul.

Bu kazaların nedenleri üzerine düşünmeli, ezberlerin ötesine geçmeliyiz. Bu kazaların son zamanlarda artmasında, işletmelerin ciddi uzmanlık ve deneyim gerektiren bu tür ağır ve tehlikeli işlere dair ehliyete ve uzmanlık birikimine sahip olmayan taşeron şirketlere verilmesinin büyük payı vardır. Bu nedenle bu kazaların sorumlusu açgözlü ve yıkıcı bir ekonomik büyüme anlayışına sahip olan ve daha fazla kâr, daha düşük maliyet uğruna ülkenin her yerini iş bilmez taşeronlara pay edilmiş bir şantiyeye çeviren siyasi iktidardır.

Yeşiller Partisi olarak bu üzücü olayların ortak noktasının sadece işleri bilmeyenlere dağıtmak, insan hayatına değer vermemek ve yeterli iş güvenliği önlemleri almamak olduğunu da düşünmüyoruz. Bu kazalar aynı zamanda insanı ve doğayı düşünmeyen, yerel dinamiklerden ve çalışanlarından kopuk, sürdürülebilirlikten uzak enerji üretim anlayışının sonucudur. Gerek yıkıcı HES’lerin, gerekse iklim katili fosil yakıt endüstrisinin çalışanlar için de güvenilmez oldukları bu hazin kazalar silsilesiyle bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Türkiye’nin bu kaza siciliyle Karadeniz açıklarında petrol aramasına girişmesini, nükleer santraller inşa etmeye kalkışmasını,  iki binin üstünde HES ve 50 termik santrale lisans vermiş olmasını iyice endişe verici buluyoruz.

Yeşiller Partisi olarak, hükümeti bir an evvel takip ettiği yıkıcı, sürdürülebilirlikten uzak, doğa, iklim ve insan katili enerji politikasından uzaklaşmaya ve doğayla uyumlu, yerel ekonomilere, yenilenebilir enerji kaynaklarına ve enerjini az ve verimli kullanımına dayalı bir enerji politikasını benimsemeye çağırıyoruz.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.