İklim KriziManşetTarım-Gıda

Yeni araştırma: Mikroplar ve güneş enerjisi, bitkilerden 10 kat fazla protein üretebilir

0
Fotoğraf: Shutterstock

Yeni bir araştırmaya göre güneş enerjisi ve mikropları birleştirmek soya fasulyesi gibi mahsullerden 10 kat daha fazla protein üretebilir.

Araştırmacılara göre bu yöntemin büyük miktarda iklim ısıtıcı gazlara, su kirliliğine yol açan hayvan çiftliklerinin aksine çevre üzerine etkisi çok daha az.

Yeni yöntemde biyoreaktör kaplarına yerleştirilen mikroplara yakıt sağlamak amacıyla güneş panellerinden elde edilen elektrik ve atmosferdeki karbondioksit kullanılıyor. Daha sonrasında bu mikroplar kuru protein tozlarına işleniyor.

‘Herhangi bir yerde uygulanabilir’

Bilim insanları bu sürecin toprak, su ve gübrenin oldukça verimli kullanılmasını sağladığını ve sadece güçlü güneş ışığına ve verimli topraklara sahip ülkelerde değil herhangi bir yerde uygulanabileceğini öne sürüyor.

Küresel nüfustaki artış, biyoyakıtların ekinli topraklar için rekabet etmesi ve günümüzde 800 milyon insanın yetersiz beslenmesi nedenleriyle gıda güvenliğinin önümüzdeki on yıllarda insanlık için kritik bir konu olacağına değinen araştırmacılar, hayvancılık ve süt ürünleri üretiminden kaynaklanan emisyonları azaltmadan iklim kriziyle mücadele etmenin neredeyse imkansız olacağını söylüyor.

Fotoğraf: Shutterstock

Farklı ürünlerde uygulanabilecek

The Guardian’dan Damian Carrington’ın haberine göre mikroplar halihazırda ekmek, yoğurt ve bira gibi birçok yaygın gıdayı yapmak için kullanılıyor. Bu araştırmada ise yağmur ormanları üzerindeki yıkıcı etkisi nedeniyle soya fasülyesi üzerine odaklanışmış.

Almanya Potsdam’daki Max Planck Moleküler Bitki Fizyolojisi Enstitüsü’nden analize öncülük eden Dorian Leger, “Bakteriler çok esnek. Bu nedenle farklı ürünlere göre de ayarlanabilirler” ifadelerini kullandı.

Şu anda da bir düzine şirket mikroplardan hayvan yemi üretiyor. Ancak bu süreçlerde bakteriler tipik olarak diğer mahsullerden gelen şeker ya da fosil yakıtlardan metan veya metanol ile besleniyor.

Arazi kullanımı ve enerji verimliliği

Procedings of the National Academy of Sciences of the USA’de yayınlanan yeni çalışma geleneksel tarım ve güneş enerjili mikrobiyal üretim sistemleri arasındaki arazi kullanımı ve enerji verimliliğinin ilk nicel karşılaştırması niteliğinde.

Araştırmacılar, havadaki CO2’yi yakalamak ve mikropları insanların yiyebileceği yiyeceklere dönüştürmek dahil, sürecin her adımının verimliliğini hesaplamak için günümüz teknolojilerine ilişkin verileri kullandılar.

Protein açısından çok daha verimli

Mikrobiyal sistemin, mahsullerin ihtiyaç duyduğu suyun sadece yüzde 1’ini ve tarlalarda kullanıldığında çoğu boşa giden gübrenin küçük bir kısmını kullandığını buldular.

Yapılan analizle bu yöntemle her hektardan yılda 15 ton protein üretilebileceği ve bunun 520 kişiyi beslemeye yeteceği tahmin ediliyor. Şu andaki üretim şekillerinde bir hektarlık alandaki soya fasulyesi 1,1 ton protein üretebiliyor ve ancak 40 kişiyi besleyebiliyor.

Araştırmacılara göre mikrobiyal protein peynir altı suyu veya bezelye gibi insanlar tarafından tüketilen mevcut proteinlerle aynı maliyete sahip. Ancak mevcut hayvan yemlerinden hala birkaç kat daha pahalı. Gene de bilim insanları, gelecekteki teknolojik gelişmelerin maliyetleri düşürebileceğini söylüyor.

İskoçya’daki James Hutton Enstitüsü’nden Pete Iannetta araştırmanın oldukça ilginç olduğunu ancak gıdanın yalnızca protein ve karbonhidrat gibi ana besinlerden oluşmadığını ve insan sağlığı için önemli ikincil besinler de içerdiklerini dile getirdi.

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.