İklim KriziManşet

Türkiye’nin 2050’de ‘Net Sıfır’a ulaşması için maliyet: 2030’a kadar yılda 10 milyar dolar

0
Fotoğraf: Charlie Riedel/AP

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin yarın (15 Kasım) Mısır’daki İklim Zirvesi’nde (COP27) tanıtımını yapacağı Türkiye’nin Karbonsuzlaşma Yol Haritası: Sektörel Fayda Maliyet Analizi” raporu, Türkiye’nin 2050 yılında net sıfır emisyona ulaşabilmesi için 2020-2030 yılları arasında yapması gereken yatırımları hesapladı.

Rapor editörlüğünü de üstlenen IPM’den Dr. Ümit Şahin ve EPRA’dan Doç. Dr. Osman Bülent Tör, ODTÜ’den Dr. Bora Kat, EPRA’dan Dr. Saeed Teimourzadeh, GTE Carbon’dan Kemal Demirkol, VENESCO’dan Arif Künar, ODTÜ’den Prof. Dr. Ebru Voyvoda, Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erinç Yeldan’ın ortak çalışmaları sonucunda ortaya kondu. 

Kaynak: Türki̇ye’ni̇n Karbonsuzlaşma Yol Hari̇tası: Sektörel Fayda Mali̇yet Anali̇zi̇, IPM

Rapor, Türkiye’nin 2050’de net sıfır olabilmek için gerçekleştirmesi gereken dönüşümün toplam maliyetinin 2030 yılına kadar enerji, ulaşım, binalar, sanayi ve diğer üretici sektörlerde 101 milyar dolar olduğunu ortaya koyuyor. Bu da yılda yaklaşık 10 milyar dolarlık bir maliyet anlamına geliyor.

 

Emisyonlar yüzde 32, sağlık maliyetleri 42 milyar dolar düşüyor

Türkiye’nin en güncel sera gazı emisyon verisi (2020) kullanılarak çalışılan net sıfır senaryosuna göre, bütün sektörlerde yapılması gereken yatırımlar 171 milyar doları bulurken, aynı yatırımlar özellikle fosil yakıt tüketimininin düşmesi sonucunda 70 milyar dolar kazanç yaratıyor.

Kaynak: Türki̇ye’ni̇n Karbonsuzlaşma Yol Hari̇tası: Sektörel Fayda Mali̇yet Anali̇zi̇, IPM

Fosil yakıtların kullanımındaki düşüş sağlık maliyetlerinde de 42,1 milyar dolar ek bir azalma getiriyor. Bu dönüşüm sayesinde 1 milyar 350 milyon ton CO2 (karbondioksit) emisyonunun önüne geçiliyor ve Türkiye’nin toplam CO2 emisyonları 2030’da 2018 seviyesinin yüzde 32 altına düşüyor.

Fosil yakıtların azalması dönüşüm için gerekli maliyeti de azaltıyor

Hesaplara göre iklim kriziyle mücadelede gerekli dönüşüm için en önemli sektör olan elektrik sektöründe yapılması gereken yatırım, 2030’a kadar 36,5 milyar doları bulurken, kömür ve doğal gaz tüketiminin azalması sayesinde bu maliyet 29 milyara düşüyor.

Ulaşım sektöründe ise demiryoluna ve elektrikli araçlara geçiş için gerekli maliyet 12,5 milyar dolar iken petrol tüketiminin azalması sonucunda elde edilecek tasarruf sayesinde maliyet 2 milyar dolara kadar düşüyor.

Kaynak: Türki̇ye’ni̇n Karbonsuzlaşma Yol Hari̇tası: Sektörel Fayda Mali̇yet Anali̇zi̇, IPM

En büyük maliyet kalemi ise enerjiyi verimli kullanan binalara olan ihtiyaç nedeniyle kentsel dönüşümün de dahil edildiği binalar. Ancak binanlarda da 100 milyara yaklaşan maliyet, fosil yakıt tüketiminin azalması sayesinde 41 milyar dolar azalıyor.

Sanayi ve diğer üretici sektörler için gerekli dönüşümün maliyeti de yine yakıt tüketiminin azalması sayesinde 21 milyar dolarda kalıyor.

Geciktikçe maliyet artıyor

Raporun editörü, İstanbul Politikalar Merkezi İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Ümit Şahin şunları söylüyor:

“Türkiye 2053’te net sıfır hedefine ulaşmak istiyorsa şimdiden harekete geçmek zorunda. Geciktikçe bu hesapladığımız maliyet her gün daha da artacak. Sonuç olarak elde ettiğimiz rakam, on yıllık dönüşüm maliyetinin Türkiye’nin milli gelirinin yaklaşık yüzde 1’ine denk geldiğini gösterdi.”

Kaynak: Türki̇ye’ni̇n Karbonsuzlaşma Yol Hari̇tası: Sektörel Fayda Mali̇yet Anali̇zi̇, IPM

‘Türkiye emisyonlarını iddialı bir şekilde azaltmak ve net sıfıra ulaşmak zorunda’

Çalışmada tüm sektörlerin ayrı ayrı ele alındığını ve detaylı bir maliyet analizi yapıldığını belirten Şahin, şu ifadeleri kullanıyor:

“Gerek Avrupa ile ticaretimize devam edebilmek, gerekse Paris Anlaşması’nın şartlarını yerine getirmek için Türkiye emisyonlarını iddialı bir şekilde azaltmak ve net sıfıra ulaşmak zorunda.

Bunun için Türkiye’nin güncel ulusal katkı beyanında emisyonlarını en kısa zamanda tepe noktasına çıkaracağını ve azaltmaya başlayacağını ilan etmesi gerekiyor.

Çalıştığımız net sıfır senaryosu Türkiye’nin 2030’a kadar karbondioksit (CO2) emisyonlarını 2018 seviyesine göre yüzde 32 azaltmasını ve 1 milyar 350 milyon ton CO2 emisyonunun engellenmesini sağlıyor.

Türkiye’nin yıllık sera gazı emisyonunun 520 milyon ton olduğunu düşünürsek bu önemli bir miktar.”

Kaynak: Türki̇ye’ni̇n Karbonsuzlaşma Yol Hari̇tası: Sektörel Fayda Mali̇yet Anali̇zi̇, IPM

Rapordaki Net-Sıfır senaryosu aynı zamanda Türkiye’de aşağıdakilerin hayata geçmesine ön ayak oluyor:

Toplam 28 GW ek güneş enerjisi, 23 GW ek rüzgar enerjisi,
2020-2023 arasında devreye alınan 1,32 GW’lık santral dışında sisteme yeni kömürlü termik santrallerin devreye alınmaması ve mevcut kömürlü santrallerin 2035’e kadar devreden çıkması,
• Deniz üstü rüzgar santrallerinin ve yoğunlaştırılmış güneş enerjisi, teknolojilerinin 2026 yılından itibaren sisteme entegre edilmeye başlanması,
• 5,67 GW’lık depolama teknolojilerinin sisteme entegre olması,
Uluslararası enterkoneksiyon hat kapasitesinde artış (3,35 GW).

 

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.